tag:blogger.com,1999:blog-74672898813357502502024-03-13T09:25:36.763-07:00MomentusUnknownnoreply@blogger.comBlogger8125tag:blogger.com,1999:blog-7467289881335750250.post-22355061772715134262016-08-12T11:00:00.000-07:002016-08-12T11:01:46.450-07:00Alevilik nedir ? Ne degildir ( Mehmet Bayrak ) https://www.youtube.com/watch?v=BFIlyvJfBt0&app=desktop
Unknownnoreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-7467289881335750250.post-19724227254185129582016-08-12T10:45:00.002-07:002016-08-12T10:45:56.399-07:00İMAM HATİP (!) - Şehid Şoreş Baliç-İnsanların yaptıkları yapacaklarının garantisidir diyor atalarımız. Şu zatın mecliste başkalarının emriyle Kürt vekili olarak yaptığı şovun ve yine başkalarının emriyle tükürdüğünü yalayıp mecliste tekrar sözünü geri almasından sadece bir kukla olduğunu zamanında anlayabilmek gerekiyordu. Zamanında Kürt Halkının eline geçen o fırsatı bilinçli bir şekilde Leyla Zananın Bekaa dönüşü sonrası kararlaştırılan bir planla ve bu iki kişiye verilen görevle bilinçli bir şekilde boşa çıkardılar. Amaçları o gün ele geçen Kürt Halkının temsiliyetini olabildiğince kısa sürede ortadan kaldırmaktı. Anlayacağınız üzere bu zavallılar dün neyse bugünde o dur, bugün sadece sisteminde isteğiyle imamlığa biraz merak salmış durumdadırlar. Bu adamin olmayan siyasi yanını konuşmak onun anlamsızlığına anlam yüklemek olur.
Bir din adamı olmasamda İslamı küçük yaştan beri öğrenmiş bir imam torunuyum diyor ve Hazreti Muhammed derken ''sallah aleyhu sellem'' diyor, ''sallallahu aleyhi ve sellem'' denileceğini daha bilmiyor. Sorulan soruya Ramazanın eftrafında dönüp dolaşıp cevap bile veremiyor, Ramazan çarpsın seni...
İslamiyetin arkasına sığınıp Halk olmanın verdiği haklardan vazgeçilmesini söyleyen imansız unutmasin ki, İslamiyet ''Vatan sevgisi imandandır'' diyor.
Bahsettiği ve örnek olarak gösterdiği Hazreti Ali ise :
"Şahsınıza kötülük eden bir düşmanı affediniz." Lakin vatanınıza ve milletinize kötülük eden bir kimseyi asla affetmeyiniz." diyerek böylelerinin affedilmemesi gerektiğini açık açık söylüyor .
İmam bey unutmasın ki
"İnsan doğası gereği baskıya karşı gelir." demek aramızda Kürt Temsilcisi kılığında olupta insan olamayanlarda var.
Ha bir de unutmadan sizin önderiniz olarak kabul ettiğiniz ATA nızdan da bir söz söyleyeyim size
''Ulusun bağımsızlığını, yine ulusun kesin kararı ve direnişi kurtaracaktır''. Yani sizin gibi piyoncuklar bağımsızlık yolunda anlamsızlaşacaklardır.
Kerkük ve Kudüsü kıyaslaması da bilgisizliğin ve dinden hiç birşey anlamadığının açık bir göstergesidir.
Allahın verdiği canı Allahtan başka kimse alamaz denilen bir İslam zihniyetine karşı hergün sayısızca Kürt evladını idam eden İranı sevimli ve sempatik göstermeside cabası.
Ama ne yazık ki suç bu insancıklarda değil, suç bugüne kadar bunları tanımak için gayret göstermeyen halkındır.
Eskiden devlet kontrolünde ajanlar gizli çalışıyordu ama günümüzde bu açık açık Öcalan ve ekibindeki Hatip Dicle gibileri aracılığıyla yapılıyor. Önemli olan bu şahısların yalnız olmadığının bilinmesidir. Bunlar gibi aydın yada siyasetçi kimliği adı altında bu görevi gönüllü olarak yapan sayısızca Kürt düşmanı bulunmaktadır.
Adam Kürdistandan bahsetmenin gericilik olduğunu dile getirirken güneybatı Kürdistan onların deyimi ile Rojava için seferberlik ilan ediyor. Bu ne perhiz bu ne lahana turşusu.
Seferberlik çağrısının mantığı nedir peki?
Amaçları Kürdistan Hükümetini çağırdık fakat gelmediler deyip onları halk gözünde suçlu konumuna düşürmektir. İŞİD e karşı Kürdistan Hükümetine çağrı yaparken aynı şekilde Mesud Barzanin İŞİD e destek verdiğini söylemek sahtekarlıklarını ve oyunlarını açığa çıkartıyor.
Kürdistan hükümeti PKK nin kendilerine saldırması sonrasında dolaylı da olsa uzun bir süreden sonra ilk defa PKK nin ve türevlerinin istihbarat örgütlerine çalıştığını ima etti. Bu söylemler yetersizdir şeffaf bir şekilde olan gerçeklik dile getirilmelidir. Bu Kürdistan Hükümetine zarar değil fayda sağlayacaktır.
Sadece PKK ve türevlerinin değil Yurtsever görünümlü bazı alternatif yapılarında PKK karşıtı kesimi kontrol altında tutmak için Türk Devleti tarafından piyasaya sürüldüğünü ve halkın bu yapılara karşıda dikkatli olması gerekitiğini söylemeleri Kürdistani bir görevdir.
Nasreddin Hoca köy meydanında eşeğine ters bir şekilde binmiş giderken, köylüler Hocayı öyle görünce çok şaşırmışlar ve hocanın yanına gitmişler. Hocam merakımızı bağışlayın neden eşege ters bindiniz diye sormuşlar. Hoca gülerek ''koskoca adam bu yaştan sonra eşekle aynı yönemi gidecek'' diye gülümseyerek cevap vermiş. Kürt halkının 21. yüzyılda eşeklerle aynı yöne gitmesine hiç gerek yoktur.<a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEg-bhfWFWcTaFgKucGM5UTDfWSHRLfZufZwdqgGsPVxCKUoPm8dOCoRu15AcXO39XM6Ehh2A1_d9Tl8iRW1N8K2M0I0nwVUEF1lsetWZ_WE9lBYxxlOeNkVNE2kenhefvEX51iQCl819JpA/s1600/13938629_312709632410335_6472072453192568307_n.jpg" imageanchor="1" ><img border="0" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEg-bhfWFWcTaFgKucGM5UTDfWSHRLfZufZwdqgGsPVxCKUoPm8dOCoRu15AcXO39XM6Ehh2A1_d9Tl8iRW1N8K2M0I0nwVUEF1lsetWZ_WE9lBYxxlOeNkVNE2kenhefvEX51iQCl819JpA/s320/13938629_312709632410335_6472072453192568307_n.jpg" width="320" height="237" /></a>Unknownnoreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-7467289881335750250.post-84920444854256802312016-08-12T10:32:00.002-07:002016-08-12T10:32:09.092-07:00PKK eski Komutanlarindan Sait Çürükkaya'dan, zır cahil Apoist Ayla Ata Akata Tarih dersi. <a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEiI0nPGTaIy-nm1gXw988cDyeR1JL8kd_IBEwVFOjhPAAotjpH-2YUdmcPNRGDMCAzFRMxSXlMs1Jf9IrPxiNTfA5PuuQj8lIeiRZU86MAIGHtMPp-iLzmmXvl_uX-mRBUG4ZvmMdw2RzcM/s1600/13939410_313980438949921_8099567125015381169_n.jpg" imageanchor="1" ><img border="0" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEiI0nPGTaIy-nm1gXw988cDyeR1JL8kd_IBEwVFOjhPAAotjpH-2YUdmcPNRGDMCAzFRMxSXlMs1Jf9IrPxiNTfA5PuuQj8lIeiRZU86MAIGHtMPp-iLzmmXvl_uX-mRBUG4ZvmMdw2RzcM/s320/13939410_313980438949921_8099567125015381169_n.jpg" width="213" height="320" /></a>
Sayın Ayla Hanım; Sizin hiç Beritan’ı tanıdığınızı zannetmiyorum. Beritan Sivas’lı İstanbul üniversitesinde okuyan benim çok yakından tanıdığım biri idi. İsmi Gülnaz Karataş’tır. 1992’de Güney Savaşı’nda YNK Peşmergeleri ile savaşırken Xakurk bölgesinde yaralanıyor, o dönemde biz YNK ve KDP’yi bağımsız birleşik Kürdistan’ı istemedikleri için ve Irak’tan özerklik talep ettikleri için hain ve işbirlikçi kabul ediyorduk. Bağımsız ve özgürlükçü birinin özerklik isteyen bir güce teslimini kabul etmiyorduk. Şimdi onlar bağımsızlık siz ise özerklik bile istemiyorsunuz o yetmiyor yeni bir Brakuji için ortam hazırlıyorsunuz. Bu doğru değil bari bunu yaparken tanımadığınız Berivan’ın olayını kullanmayın, Güney’de şu an PKK ile YNK birbirine yakındır. Beritan KDP değil YNK’ye teslim olmamıştır. Bence tarihi de doğru öğrenin. Bir siyasetçi olarak halkı kandırmaya hakkınız yoktur.Unknownnoreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-7467289881335750250.post-62273471490760322422016-08-12T10:26:00.002-07:002016-08-12T10:26:36.838-07:00Kurdistan<a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEj220TVhmX1ZCc5hW39uyHNDxXl2D-9x1SfgTkrl2lVSHjVUisli-VzWVO7Q1aOzxRUMRQF2gMo_8S5NAg0vOlqZOmGhngfEkYxVXZfHpTzwuFXd4H98A6WvmKsQSsksqYLJVUHDPtC5YCG/s1600/12496467_200785026936130_3011719530265121906_o.jpg" imageanchor="1" ><img border="0" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEj220TVhmX1ZCc5hW39uyHNDxXl2D-9x1SfgTkrl2lVSHjVUisli-VzWVO7Q1aOzxRUMRQF2gMo_8S5NAg0vOlqZOmGhngfEkYxVXZfHpTzwuFXd4H98A6WvmKsQSsksqYLJVUHDPtC5YCG/s400/12496467_200785026936130_3011719530265121906_o.jpg" width="400" height="294" /></a>Unknownnoreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-7467289881335750250.post-75676193677826085912011-07-12T13:05:00.000-07:002011-07-12T13:05:31.213-07:00Kürt Aşiretleri<table align="center" cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="margin-left: auto; margin-right: auto; text-align: center;"><tbody>
<tr><td style="text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEislqR6HsN7quRpRDWBvG4ttvHXKziVK-i28OIGWCTIz1g-w0uZHWOyRW2CCXLEAIF7lcefajAeeohhwOBW0A9sUv-JPShus9ZMV98Q-aS60I0XHnG7RDP6vbkP82kas9wEPc9dukp5u8wp/s1600/19.+y%25C3%25BCzy%25C4%25B1l%25C4%25B1n+ortalar%25C4%25B1nda+Osmanl%25C4%25B1+taraf%25C4%25B1ndan+da%25C4%259F%25C4%25B1t%25C4%25B1lan+Botan+Konfederasyonu%25E2%2580%2599ndan+geriye+kalan+%25C5%259Eirnax+ve+T%25C3%25AEyan+a%25C5%259Firetlerinin+liderleri+Cizre%25E2%2580%2599de+bir+arada+%25281902%2529..png" imageanchor="1" style="margin-left: auto; margin-right: auto;"><img border="0" height="152" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEislqR6HsN7quRpRDWBvG4ttvHXKziVK-i28OIGWCTIz1g-w0uZHWOyRW2CCXLEAIF7lcefajAeeohhwOBW0A9sUv-JPShus9ZMV98Q-aS60I0XHnG7RDP6vbkP82kas9wEPc9dukp5u8wp/s200/19.+y%25C3%25BCzy%25C4%25B1l%25C4%25B1n+ortalar%25C4%25B1nda+Osmanl%25C4%25B1+taraf%25C4%25B1ndan+da%25C4%259F%25C4%25B1t%25C4%25B1lan+Botan+Konfederasyonu%25E2%2580%2599ndan+geriye+kalan+%25C5%259Eirnax+ve+T%25C3%25AEyan+a%25C5%259Firetlerinin+liderleri+Cizre%25E2%2580%2599de+bir+arada+%25281902%2529..png" width="200" /></a></td></tr>
<tr><td class="tr-caption" style="text-align: center;"> 19. yüzyılın ortalarında Osmanlı tarafından dağıtılan Botan Konfederasyonu’ndan geriye kalan Şirnax ve Tîyan aşiretlerinin liderleri Cizre’de bir arada (1902).</td></tr>
</tbody></table><table cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="float: right; text-align: center;"><tbody>
<tr><td style="text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEi1PBC1Wpy4S_zZqQ2ZDwbMo0ZImTxmPy-vaReY4F0e-R-dKLqyGW5JDHU78lk-vBTK6FMMoxoOXdRwIyIpzY8_GOhRkP2DRBROJcHVC1JONbEJqwyGC2hMpaSTqrHdS_Z5tMd-BE1IFueO/s1600/abdul_salam_barzani_1908.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: auto; margin-right: auto;"><img border="0" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEi1PBC1Wpy4S_zZqQ2ZDwbMo0ZImTxmPy-vaReY4F0e-R-dKLqyGW5JDHU78lk-vBTK6FMMoxoOXdRwIyIpzY8_GOhRkP2DRBROJcHVC1JONbEJqwyGC2hMpaSTqrHdS_Z5tMd-BE1IFueO/s1600/abdul_salam_barzani_1908.jpg" /></a></td></tr>
<tr><td class="tr-caption" style="text-align: center;">abdul_salam_barzani_1908</td></tr>
</tbody></table><br />
<table cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="float: left; text-align: center;"><tbody>
<tr><td style="text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjujqTwHwbnqD4TXxDX9JTZ9WeqyOUzX4bYWmfY9SZXVj79u4tzJSvxdNNfQb-gWKVR4S0PHV-U4U4FjAvFQPGBYVsDNf5I7MojdcKIDiP2NyIn87JYTaTV0dhIjHLzwN2HCOPLRIBOX3Nf/s1600/Do%25C4%259Fu+K%25C3%25BCrdistan%25E2%2580%2599da+bir+K%25C3%25BCrt+a%25C5%259Firetinin+%25C3%25B6nde+gelenleri+bir+arada+%25281905%2529..png" imageanchor="1" style="margin-left: auto; margin-right: auto;"><img border="0" height="225" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjujqTwHwbnqD4TXxDX9JTZ9WeqyOUzX4bYWmfY9SZXVj79u4tzJSvxdNNfQb-gWKVR4S0PHV-U4U4FjAvFQPGBYVsDNf5I7MojdcKIDiP2NyIn87JYTaTV0dhIjHLzwN2HCOPLRIBOX3Nf/s320/Do%25C4%259Fu+K%25C3%25BCrdistan%25E2%2580%2599da+bir+K%25C3%25BCrt+a%25C5%259Firetinin+%25C3%25B6nde+gelenleri+bir+arada+%25281905%2529..png" width="320" /></a></td></tr>
<tr><td class="tr-caption" style="text-align: center;">Doğu Kürdistan’da bir Kürt aşiretinin önde gelenleri bir arada (1905).</td></tr>
</tbody></table><br />
<br />
<table align="center" cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="margin-left: auto; margin-right: auto; text-align: center;"><tbody>
<tr><td style="text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhS0b4vp1s4Kuzte5-rKoI-mduh4p5vxh2ovcpFM-34dB-xpi-1KDzfACc1uDCLXOKbaVST1hN33Zwos8DqwhhubS_qjI2LqMcVMY0e-OmPqN8YzYOQkgxcX0vI6b4t9f_ranmVuCSE9b4N/s1600/Kerman%25C5%259Fah+K%25C3%25BCrtleri%25E2%2580%2599nin+%25C4%25B0lmiye+s%25C4%25B1n%25C4%25B1f%25C4%25B1n%25C4%25B1+olu%25C5%259Fturan+erkekleri+bir+arada+%25281910%2529..png" imageanchor="1" style="margin-left: auto; margin-right: auto;"><img border="0" height="106" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhS0b4vp1s4Kuzte5-rKoI-mduh4p5vxh2ovcpFM-34dB-xpi-1KDzfACc1uDCLXOKbaVST1hN33Zwos8DqwhhubS_qjI2LqMcVMY0e-OmPqN8YzYOQkgxcX0vI6b4t9f_ranmVuCSE9b4N/s200/Kerman%25C5%259Fah+K%25C3%25BCrtleri%25E2%2580%2599nin+%25C4%25B0lmiye+s%25C4%25B1n%25C4%25B1f%25C4%25B1n%25C4%25B1+olu%25C5%259Fturan+erkekleri+bir+arada+%25281910%2529..png" width="200" /></a></td></tr>
<tr><td class="tr-caption" style="text-align: center;">Kermanşah Kürtleri’nin İlmiye sınıfını oluşturan erkekleri bir arada (1910).</td></tr>
</tbody></table><table cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="float: left; text-align: center;"><tbody>
<tr><td style="text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEix1s6AW9mqXSXwzzjCwRZEbyP5wB6y9I0RWST0xHgFb5cgn4UtdL1gzqBEIBz_SUwD6zZcbF7AFOvpIcLhQrIHVTzOlNTt2Y35IFWcE5XQLmOH6iO_CGihXU9-IDpsf1vudi3Ix9Ko4nT_/s1600/Suru%25C3%25A7+merkezli+Beraz%25C3%25AE%25E2%2580%2599lerin+kad%25C4%25B1n+ve+erkek+giyim+ku%25C5%259Famlar%25C4%25B1+%25281902%2529..jpg" imageanchor="1" style="margin-left: auto; margin-right: auto;"><img border="0" height="152" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEix1s6AW9mqXSXwzzjCwRZEbyP5wB6y9I0RWST0xHgFb5cgn4UtdL1gzqBEIBz_SUwD6zZcbF7AFOvpIcLhQrIHVTzOlNTt2Y35IFWcE5XQLmOH6iO_CGihXU9-IDpsf1vudi3Ix9Ko4nT_/s200/Suru%25C3%25A7+merkezli+Beraz%25C3%25AE%25E2%2580%2599lerin+kad%25C4%25B1n+ve+erkek+giyim+ku%25C5%259Famlar%25C4%25B1+%25281902%2529..jpg" width="200" /></a></td></tr>
<tr><td class="tr-caption" style="text-align: center;">Suruç merkezli Berazî’lerin kadın ve erkek giyim kuşamları (1902).</td></tr>
</tbody></table><table cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="float: right; text-align: center;"><tbody>
<tr><td style="text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgztczdGnuZlgQNwUovTS1R2ygUpy6Tc0V40u77RqWJFu8LNGCq69QA9CtdEBQykfjq9XtM03SL7HD_x4MHYDxOqFO4XRwhu7SEj90vShk3FJFcwT_aIqTfp7V0kchzNIMLWDPGHR6mDBux/s1600/S%25C3%25AEpkan+Konfederasyonu%25E2%2580%2599nun+lideri+Yusuf+Beg%25C3%25AA+Sipk%25C3%25AE+%25281893%2529.png" imageanchor="1" style="margin-left: auto; margin-right: auto;"><img border="0" height="200" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgztczdGnuZlgQNwUovTS1R2ygUpy6Tc0V40u77RqWJFu8LNGCq69QA9CtdEBQykfjq9XtM03SL7HD_x4MHYDxOqFO4XRwhu7SEj90vShk3FJFcwT_aIqTfp7V0kchzNIMLWDPGHR6mDBux/s200/S%25C3%25AEpkan+Konfederasyonu%25E2%2580%2599nun+lideri+Yusuf+Beg%25C3%25AA+Sipk%25C3%25AE+%25281893%2529.png" width="145" /></a></td></tr>
<tr><td class="tr-caption" style="text-align: center;">Sîpkan Konfederasyonu’nun lideri Yusuf Begê Sipkî (1893)</td></tr>
</tbody></table><br />
<br />
<br />
<table align="center" cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="margin-left: auto; margin-right: auto; text-align: center;"><tbody>
<tr><td style="text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhXFBXlx90omrVxtjIoDCz00eAnB7MkQnS-r7SNVYyQSXme1fbMEb5HNhs7msanknOYlDzXD0uZ68ZlfpvlNAu5SQiXt6MpDvK97tSWjyClsaJd82ZcfWdTYG5cG_lyojlHgFo1BgmNMsBH/s1600/Neredeyse+b%25C3%25BCt%25C3%25BCn+K%25C3%25BCrt+co%25C4%259Frafyas%25C4%25B1na+yay%25C4%25B1lm%25C4%25B1%25C5%259F+olan+Celal%25C3%25AE+K%25C3%25BCrtleri+20.+y%25C3%25BCzy%25C4%25B1l%25C4%25B1n+ba%25C5%259Flar%25C4%25B1nda+Do%25C4%259Fu+K%25C3%25BCrdistan%25E2%2580%2599da+bir+ayaklanma+s%25C4%25B1ras%25C4%25B1nda..png" imageanchor="1" style="margin-left: auto; margin-right: auto;"><img border="0" height="217" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhXFBXlx90omrVxtjIoDCz00eAnB7MkQnS-r7SNVYyQSXme1fbMEb5HNhs7msanknOYlDzXD0uZ68ZlfpvlNAu5SQiXt6MpDvK97tSWjyClsaJd82ZcfWdTYG5cG_lyojlHgFo1BgmNMsBH/s320/Neredeyse+b%25C3%25BCt%25C3%25BCn+K%25C3%25BCrt+co%25C4%259Frafyas%25C4%25B1na+yay%25C4%25B1lm%25C4%25B1%25C5%259F+olan+Celal%25C3%25AE+K%25C3%25BCrtleri+20.+y%25C3%25BCzy%25C4%25B1l%25C4%25B1n+ba%25C5%259Flar%25C4%25B1nda+Do%25C4%259Fu+K%25C3%25BCrdistan%25E2%2580%2599da+bir+ayaklanma+s%25C4%25B1ras%25C4%25B1nda..png" width="320" /></a></td></tr>
<tr><td class="tr-caption" style="text-align: center;">Neredeyse bütün Kürt coğrafyasına yayılmış olan Celalî Kürtleri 20. yüzyılın başlarında Doğu Kürdistan’da bir ayaklanma sırasında</td></tr>
</tbody></table>Mezopotamya Uygarlığı’nın kurucularından ve en önemli halklarından biri olan Kürtlerin, geçmişte kendi coğrafyalarında büyük ölçüde söz sahibi oldukları ve başta Med İmparatorluğu olmak üzere büyük devletler kurdukları bilinmektedir. <br />
Tarihsel gelişim içerisinde birçok evre atlatan Kürt coğrafyası, <br />
Kürtlerin sosyal yaşamını da bu tarihsel evrelere göre biçimlendirmiştir. İstilalara davetkâr konumu, […] <br />
Doğu Kürdistan’da bir Kürt aşiretinin önde gelenleri bir arada (1905).<br />
<br />
Mezopotamya Uygarlığı’nın kurucularından ve en önemli halklarından biri olan Kürtlerin, geçmişte kendi coğrafyalarında büyük ölçüde söz sahibi oldukları ve başta Med İmparatorluğu olmak üzere büyük devletler kurdukları bilinmektedir. Tarihsel gelişim içerisinde birçok evre atlatan Kürt coğrafyası, Kürtlerin sosyal yaşamını da bu tarihsel evrelere göre biçimlendirmiştir. İstilalara davetkâr konumu, bereketli ve elbette Fırat ile Dicle gibi iki önemli nehri içinde barındıran topraklar üzerinde bulunması, bu bölgede birçok devletin kurulması ve yıkılmasına sebep olmuştur. Bugün Kürdistan topraklarında herbirinin kendine ait bir tarihi ve çoğunlukla da sınırları belirlenmiş bir yerleşim alanı olan ciddi sayıda klanın / aşiretin olması bu büyük geçmiş ile ilintilidir. Neredeyse her aşiret ya da aşiretler konfederasyonunun geçmişte yaşamış bir Kürt hükümdarlığı ile aynı ismi taşıyor olması ve bu yapıların bugün bile aynı coğrafyalarda varlıklarını sürdürüyor olmaları bu bağı kuvvetlendirmektedir. Antik Yunan, Roma ve birçok İslam kaynağında ismi geçen bu klanların birçoğunun birkaç bin yıldır aynı ismi -veya aynı ismin çeşitli varyasyonlarını- taşıyor olmaları da Kürtlerin kökenlerinin sağlamlığı açısından önemlidir.<br />
<br />
Kaynaklarda Kurtioi, Kurtie, Korticaykh, Korduh, Kordia, Bakurda, Korduene, Kardu, Karday, Karda ve daha birçok benzer sözcükle anılan Kürtlerin isimlerinin, önceleri bir tek klanı karşıladığı fakat daha sonra klan adından çıkarak etnik bir isme dönüştüğü ve bu ismin bütün Kürdistanî klanları temsil ettiği varsayılmaktadır. Bu varsayım, M.S. 300'lü yıllarda böyle bir değişimin yaşandığına, Kürt klanlarının bu döneme kadar kendi adlarıyla yaşadıkları ve zaman zaman büyük hakimiyetler kurduklarına işaret eder. Bu anlamda Sümer ve Akad kaynaklarında geçen Subaru / Sibaru krallığının günümüzde Zibari klanının yaşadığı topraklarda kurulmuş olması; Ksenophon’un Anabasis’te bahsettiği Gordyene halkının topraklarında bugün Gerdi adlı bir aşiretin varlığı; yine Khaldain / Keldani (Xeldain - Haldain) topraklarında bugün Xaldî adlı bir klanın bulunması ve Ahlat (Xelat), Çıldır (Xildir), Çaldıran (Xildiran) gibi adlarla yerleşkelerin bulunması tesadüf değildir. Yine aynı şekilde tarihteki Paraz isminin günümüzde Baraz ve Berazî adlarındaki klanları, Batna ve Botanoi isimlerinin Botan / Bohtî klanını, Ermeni kaynaklarında geçen Mamigon’un Mamekan klanını, Sapikane isminin Sipkan klanını, Yunan kaynaklarında geçen Hadhaban’ın Hızbanî klanını, Bazeyn’in Biznî klanını, Bagrati ve Bagravend adının Bagiran (Bekiran - Bekran) klanını, Belkaniya adının Belikan klanını karşıladığı farkedilmektedir. Şüphesiz Kürt klanlarının tarihteki karşılıkları bu örneklerle sınırlı değildir ve bu durum başka bir yazının konusu olarak ileride sunulacaktır.<br />
<br />
Yunan ve Roma kaynaklarında çokça geçen Kürt klanlarına İslam kaynaklarında ilk olarak 943 yılında Mesûdî ve 951 yılında İstahrî değinir. 977'de ise coğrafyacı İbni Havkal, Suret El Ard adlı eserinde Kürt aşiretlerini tanıtır. Mesûdî, Maruc adlı kitabında Dinawer ve Hemedan bölgelerinde Bawende ve Şuhcan; Kengawer bölgesinde Macurdan; Azerbaycan’da Hizbanî ve Sarat; Cibal bölgesinde Şadancan, Lazba (Lurri), Madancan, Mazdanakan, Barisan, Xallî (Celali), Cabarkî, Cavani, Mustakan; Suriye’de Dababila; Musul ve Cudi’de Hristiyan Kürtler olan Yakubî ve Curkan gibi klanlardan bahseder ve bunların yaşamıyla ilgili ayrıntılar verir. Mesûdî daha sonraları yazdığı Tanbih adlı eserindeyse bu listeye Bazîncan, Nûşaviran, Buzîkan ve Kîkan gibi aşiretler ekler. İstahri Zivan, Lavalican, Berazan, Karîyan ve Bazancan gibi Kürt aşiretlerden söz eder. En geniş listeyi ise İbni Havkal sunar. 33 Kürt aşiretinin ismini veren Havkal, Kürt aşiretlerinin sayısının yüzden fazla olduğunu belirtir. Kendileri de Kürt olan İbni Halikan (Xelîkan) ile İbni Fadlan (Fadilan aşireti Şedadilerin bir koluydu) gibi gezgin ve biyograficilerin bahsettiği Kürt aşiretlerinden sonra Ortaçağda Şerefhan, Evliya Çelebi ve Makrîzî gibi tarihçilerin vermiş olduğu Kürt aşiret listeleri birbirine eklendiğinde boy olarak ne kadar zengin bir halkla karşı karşıya olduğumuz farkedilecektir.<br />
<br />
Aşiretlerle ilgili genel bir bilgilendirme yapacak olursak yakın geçmişe kadar bir aşiretin oluşabilmesi için nüfus olarak çoğunluğa bakılmaksızın dört ana unsur gerekmeteydi.<br />
1- Aşirette aristokrat bir ailenin ve reisin bulunması<br />
2- Abitler adı verilen hizmetli sınıfın ve ailelerinin bulunması<br />
3- Aşiret bireylerine ya da aşiretin üst sınıfına ait toprakların bulunması<br />
4- Molla ve şeyh ailelerinin mevcudiyetinden oluşan bir ruhban sınıfının bulunması<br />
Bu şartların yanında bir aşiret en az iki Kabile‘nin bir araya gelmesiyle oluşturulabilirdi. Bir Kabile 2 Bav‘dan, bir Bav 2 Malbat‘dan, bir Malbat ise 2 Mal‘dan oluşmaktaydı. Yani böylelikle bir aşiretin oluşabilmesi için ayrı ayrı olmak üzere 2 Kabile veya 4 Bav veya 8 Malbat ya da 16 Mal bir araya gelmeliydi. Aşiretin en küçük grubu olan Mal ise temel olarak bir aile demekti ve bu aile bir baba (bav), oğul (kur), torun (nevî), torunoğlu (nevîçirk - kurnevî), torunun torunu (nevîyê nevîya) ile bütün bunların çocuklarından (ortalama 300-600 kişi arası) oluşmaktaydı. Eğer bu 5 kuşaktan daha büyük bir aile birliği varsa bunlara Ate, eğer geçmişte akraba olan iki Ate, bir birlik kurmuşlarsa buna da Taxim denilmekteydi. Aşiretler bu tip yapıların bir araya gelmesiyle oluşuyordu. En az iki aşiret de bir araya gelerek Mîr’likten daha küçük ve bir tür konfederasyon olan Ebr‘i meydana getirmekteydi.<br />
<br />
Salt olarak basit bir aile birliği olmayan aşiretler, aynı zamanda yerel bir yönetim birimiydi de. Örfi kanunlara göre yönetilmekte olan aşiretler, başlıca Mala Arfê, Mala Şewrê ve Mala Şer’ê adı verilen yönetim organlarınca idare edilmekte ve kendi içlerinde tamamen özerk bir yapıya sahiptiler. Mala Arfê, bir tür arifler meclisiydi ve burada aşiretteki her türlü karmaşa ve olaya çözüm bulunurdu. Kişiler ancak Mala Arfê üyelerinden üç kişi kendisini önerir ve toplumda adaletiyle tanınırlarsa bu meclise üye olabilirlerdi. Meclisteki kişilerin sayısı en az yedi olmak üzere tekli bir sayı olmak zorundaydı. Bu mecliste karar sırasında üyelerin cübbe giymiş olmaları, ortaya konulan tepside bir kılıç ile bir Kuran bulunması şartı vardı. Mala Şewrê, bir danıştay meclisiydi ve üyeleri bir aileden oluşurdu. Üyelik sistemi babadan oğula geçtiği için aşiretlerde akıllılıklarıyla ünlü aileler bu mecliste yer almaktaydı. Babadan oğula geçtiği için de karar mekanizması geçmişte verilmiş kararların etkisiyle verilmekteydi. Aşiretin içinden çıkamadığı konularda danışmanlık yapar ve Mala Arfe’nin almış olduğu kararları bozma yetkisine sahipti. Mala Şer’ê ise genel itibariyle ruhban sınıfının eğemen olduğu ve kararları aşiret inancının kurallarına göre değerlendiren ve bu konuda fetva veren bir kurumdu. Aşiretlere göre değişik yapıları olan bu kurumda yer alan erkek üyeler genel olarak Melle, Şêx, Pîr, Bavê Kal, Baba ve Dede gibi ünvanlar kullanırken mecliste kadın üye varsa Dîya Pîr ya da Diya Şêx adıyla kendilerine hitap edilirdi. Dinsel şeriata uygunluk önemli olduğu için de Mala Arfê veya Mala Şewrê ne karar almış olursa olsun tanrının emrettiği şekilde olay sonuca bağlanırdı. Bütün bu kurumların dışındaysa başka ve sadece aşiret reisine bağlı olan Egîdan sınıfı vardı ki bu sınıf kahramanlıklarıyla ünlü kişilerden ve kuvvetleriyle verilecek her türlü kararı yerine getirebilecek kişilerden oluşmaktaydı.<br />
<br />
Yönetim biçiminin daha iyi anlaşılması için iki komşu Ebr olan Milan ile Berazî’lerin 18. yüzyılın sonlarında kayıtlara geçmiş bilgileri paylaşmakta yarar olacaktır.<br />
<br />
Milan (Milli) Konfederasyonu, Elîya, Berguhan, Beskî, Bucax, Çekalî, Çemikan, Çîya Reş, Danan, Deşî, Dirêjan, Hecî Beyram, Xoşîyan, Îsê Adet, Îzolî, Canbegî, Kelandilan, Kassîyanî, Kewat, Keliş, Xelkan (Xellacan), Kum Reş, Mendan, Merd, Matmîya, Manli, Meşkan, Nasrîyan, Porxa, Sanan, Şarkan, Şivan, Tirkan, Zeydan, Zirafkan, Heçkan ve Xidrekan aşiretlerinin birleşmesiyle oluşmuştu. Yönetim kadrosu ve görev dağılımı şöyleydi:<br />
<br />
Başkan: Zor Temir Paşa<br />
Kadın sorumlusu: Rehime Xatûn<br />
Fetva ve İlim Sorumlusu: Melle Elî<br />
Ruhani Liderler: Şêx Seydayê Cizrawî ailesi<br />
Mahkemeler ve Adalet İşleri: Xidrekan Aşireti<br />
Aşiret Kuvvetleri Sorumlusu: Dewrêşê Evdîyê Şarkî<br />
Bayrak Temsilcisi: Amer Axa<br />
Elçi: Seraptûn Amer Beg<br />
Yazı İşleri: İsa Beg (Zor Temir Paşa’nın yeğeni)<br />
Denetmen: Arif Evdoyê Şarkî ile Mihemed Baqir<br />
<br />
Berazî Konfederasyonu, Eladînan, Didan, Dinan, Qeregêçan, Kêtikan, Meafan, Mîr, Oxîyan, Pîjan, Kurdîkan, Şedadan, Şêxan ve Zerwan aşiretlerinin birleşmesiyle oluşmuştu. Yönetim kadrosu ve görev dağılımı şöyleydi:<br />
<br />
Başkan: Hemoyê Kerho<br />
Kadın Sorumlusu: Şarê Xatûn<br />
Fetva ve İlim Sorumlusu: Melle Salih<br />
Ruhani Liderler: Şêx Berkel, Şêx Bozan, Şêx Hûsênê Kosan aileleri<br />
Mahkemeler ve Adalet İşleri: Aladdin ailesi<br />
Aşiret Kuvvetleri Sorumlusu: Kerhoyê Kêtikî<br />
Bayrak Temsilcisi: Zaret Köyü şeyhleri<br />
Elçi: Mêlik Simail Qeregêçî<br />
Yazı İşleri: Mardekî ailesi<br />
Denetmen: Arif Heccî Elîyê Ebbasok<br />
<br />
KÜRT AŞİRETLERİ<br />
<br />
Aşağıda verilan Kürt aşiretleri listesi doğudan batıya doğru sıralanmış ve aşiret konfederasyonlarına bağlı ya da herhangi bir konfederasyona bağlı olmayan ama büyük aşiretlerden oluşturulmuştur. Mehrdad R. Izady’nin yayımlamış olduğu listedeki eksik aşiretler çeşitli kaynaklardan yapılan taramalarla tamamlanmış ve aşiretler ile ilgili bilgiler güncellenmiştir.<br />
<br />
1. HORASAN BÖLGESİ<br />
<br />
A- Kuzey Horasan<br />
(Aksi belirtilmemişse, buradaki tüm aşiretler Kurmanci konuşan Sunnilerdir, bir kısmı Şiilikle de ilintilidir)<br />
<br />
Zafranlî Konfederasyonu<br />
(Zaferanli, Çemişgezek Konfederasyonu olarak da bilinen bu klan, Horasan’ın hem İran hem de Türkmenistan’daki üçte ikilik doğu kesimlerinde yaşamaktadırlar)<br />
<br />
Amaran (Amêran ve Omeran adlarıyla da bilinmektedir)<br />
Amîran<br />
Bakran (Biçran, Bekran ve Bekiran adlarıyla da bilinmektedir)<br />
Baçvan (Baçyan ve Baçîyan adlarıyla da bilinmektedir.)<br />
Badelan (Bahadıran olarak da bilinen aşiret, Badıllı, Badel ve Badil adlarıyla da tanınır.)<br />
Berîvan (Brîkan ve Baherwend adlarıyla da bilinen bu aşiret, Lakî aksanıyla konuşur ve Yarasinilik inancını taşırlar.)<br />
Burakay (Doğu Kürdistan’da yerleşik olan Burakay aşiretiyle ile bağlantılıdırlar. Güney Kurmancîsi konuşurlar ve Sünni İslam inancındadırlar.)<br />
Gewlîyan<br />
Hîzolan (Îzolî - Îzolan - Kuzey Kürdistan’da Elazığ ve Urfa’da yerleşik olan Îzol aşiretiyle bağlantılıdırlar. Aşiretin hangi kanadının göç ederek yer değiştirildiği bilinmemekle birlikte, Nadir Şah döneminde Kuzey Kürdistan’dan Horasan’a yerleştirildikleri sanılmaktadır)<br />
Hazoan (Hemzakan adıyla da bilinen aşiret antik Hazaban / Hadhaban / Hizban adlı Kürt klanıyla ile bağlantılıdırlar)<br />
Hevedan (Hemedan ve Mihemedan adıyla da bilinen aşiret, Kuzey Kurmancîsi konuşurlar ve Yezidilik inancına sahiptirler.)<br />
Îzan<br />
Celalî<br />
Kaykan (Keyikan ve Keykanî adıyla da bilinen bu aşiretin geçmişte Kürtlere liderlik yapmış bir Key ailesinden geldiği sanılmaktadır)<br />
Kowa (Kovan, Kavîyan, Kowend)<br />
Kukban (Kukbanikan, Kuhanîkan ve Kuxpanîkan adıyla da bilinen bu aşiret, Urfa’da yerleşik olan Kuxpinîk aşiretiyle bağlantılıdır. Kuxpînik aşireti, Kuzey Kürdistan’da Urfa ve civarında yerleşiktirler)<br />
Milan (Millî adıyla da bilinen aşiret, Kuzey Kürdistan’daki Millî / Milan aşiretiyle bağlantılıdır.)<br />
Muzdakan (Mezdekan)<br />
Paluvulan<br />
Pehlawan (Pêllewan)<br />
Qarman (Qehramanan - Qeremanan)<br />
Qereçurlu (Qereçul)<br />
Qeçkan<br />
Reşwan (Reşwend)<br />
Rutakan (Ruttikan)<br />
Şaran<br />
Şêyxan (Şexan, Şêxanî ve Şeyh Xanî adıyla da bilinirler ve Kuzey Kürdistan’daki Şêxan -Şeyhanlılar- aşiretiyle bağlantılıdırlar. Sünnidirler ve Arap soylu olduklarına inanırlar ve kendilerinin İmam Bakır vasıtasıyla Hazreti Muhammed’in torunu olduklarını söylerler)<br />
Şaman (Biçaran)<br />
Sîlsêporan<br />
Sîwakan (Sîwêreg ve Sêwîkan adıyla da bilinen aşiretin Siverek’ten gitmiş olma ihtimali çok yüksektir ve çevredeki aşiretlerin aksine Dimili konuşmaları buna işaret etmektedir. Ortadoks bir Alevîlik benimsemiş olan bu aşiretin adının önceleri bir konfederasyon olduğu sanılmaktadır)<br />
Sufîyan (Sofîyan)<br />
Topkan<br />
Wêran<br />
Zeydan<br />
<br />
Şadan (Şedad) Konfederasyonu<br />
(Horasan bölgesinin güney çeyreğini kapsamaktadır)<br />
<br />
Alan (Elan adıyla da bilinirler)<br />
Bugan (Began adıyla da bilinirler)<br />
Dîrqan (Zirqan veya Zirikan adıyla da anılırlar. Lübnan’da yaşayan Ziriqî Kürt aşiretiyle bağlantılı olabilirler)<br />
Gerîvan<br />
Gurdan (Kurdan olarak da bilinirler)<br />
Înran<br />
Caban (Japan - Jaban, Şe’ban)<br />
Cuyan<br />
Kahan<br />
Kupran<br />
Mîtran<br />
Qerebaşan<br />
Qilîçan<br />
<br />
Konfedere olmayan Aşiretler<br />
<br />
Lak (Abiward ile Çahçaha arasında yaşarlar. Lakî konuşurlar, Yarisanidirler)<br />
Qereçûrlû (Horasan bölgesinin daha küçük olan Kuzeybatı kesimleri ile batıdaki bazı küçük kesimlerde yaşamaktadır)<br />
Zend (Abiward ile Cahçaha arasında yaşarlar. Lakî konuşurlar, Yarisanidirler. Bu aşiret İran’da Kerîmxan Zend adlı Kürt hükümdarın liderliğinde 50 yıldan fazla bir süre hüküm sürmüş bir hanedanlıktı. Bu aşiret, daha önceleri güçlü dönemler geçirmiş olan aşiretlerin aşiret konfederasyonlarına üye olmamalarına önemli bir örnektir.)<br />
<br />
B- Koxîstan-Bircand Bölgesi<br />
<br />
Bohluli (Behlûlîyan ve Balûlî adıyla da bilinirler. Kayn ile Taybet anısında yaşar, Lakî konuşurlar. Yarisanîlik inancı taşırlar. Yarisanîliğin (Ehli Hak) kurucusunun 8 ve 9. yüzyılda yaşayan Kürt bilgesi Bahlûlî Dana / Zana olduğu bilinmektedir. Aşiretin günümüzde aynı mezhep inancını taşıması ve isminin Bahlûlî olması tesadüf değildir)<br />
Menawend (Bircand’ın kuzeydoğusunda yaşarlar ve Lakî konuşurlar. Yarisanidirler)<br />
Ruşnawend (Raşawend-Tabas Masîna bölgesinde yaşarlar. Lakî konuşurlar, Yarisanîdirler)<br />
Topkanan (Bircand’ın güneyindeki Keşmar ve Bakran Kuh bölgesinde yaşarlar. Kuzey Kurmancisi konuşurlar ve Sünnidirler)<br />
<br />
2. ELBRUZ DAĞLARI<br />
<br />
A- Mazandaran Bölgesi<br />
(Aksi belirtilmemişse, buradaki tüm aşiretler Kurmanci konuşurlar. Genel olarak Sünni olmakla birlikte Şiilik / Alevilik ile ilintili olanları da bulunmaktadır., bir kısmı Şiilikle de ilintilidirler.)<br />
<br />
Hecawend Konfederasyonu<br />
(Nur, Kecur, Kalardeşt ve Pul bölgelerinde yaşarlar, Lakî konuşurlar, Yarisanidirler)<br />
<br />
Dilfan<br />
Kekawend (Kâkawend)<br />
Lak<br />
Siltankulîxanî<br />
<br />
Konfedere olmayan Aşiretler<br />
(Aksi belirtilmemişse, Kuzey Kurmancisi konuşurlar ve Sünnidirler.)<br />
<br />
Elîkan (Demawend ve Lur bölgelerinde yaşarlar. Dimilî konuşurlar ve Alevidirler. Aşiretin, Dersim yöresinden Erzurum’a doğru uzanan bölgede yaşayan Elîkî aşiretiyle bağlantılı olduğu sanılmaktadır.)<br />
Belikan (Pêlîkan adıyla da bilinen aşiret Geçsar ve Kenduwan arasında kalan dağlık bölgede yaşarlar. Dimili konuşurlar ve Alevidirier)<br />
Grili (Greyli adıyla bilinen aşiret Neka nehri kıyısında yerleşiktirler. Güney Kurmancisi konuşurlar ve sünnidirler)<br />
Gulbadî (Behşehr ile Bender Gaz arasındada yaşayan aşiret Kurmanci konuşur ve sünnidir. Gulbadî aşiretinin Hindistan’ın batısında yaşayan Gulbexdî adlı Kürt aşiretiyle ilintili olduğu sanılmaktadır. )<br />
Laricanî (Larican civarındaki dağlık bölgelerde yaşarlar ve yaşadıkları bölge ile aynı ismî taşıdıklarından yerli bir aşiret oldukları ve düşünülmektedir. 900'lü yıllara ait İslam kaynaklarında bölgenin ismi aynı şekilde geçmekte ve burada Kürtlerin olduğundan bahsedilmektedir.)<br />
Meshaî (Bender Gaz yakınlannda)<br />
Nawaî (Newaî adıyla da bilinirler. Amul yakınlarında yaşarlar)<br />
Neka (Neka nehri kıyısında yaşarlar ve nehir ile aynı ismi taşıdıklarından yerli bir aşiret oldukları ve uzun bir müddettir yer değiştirmedikleri düşünülmektedir.)<br />
Nurî (Nur şehri civannda)<br />
Ûmranan (Galugah bölgesinde)<br />
Xaltî (Xaldê, Xaltî ve Xaltan adıyla da bilinirler. Antik Xaldî hükümdarlığı ile ilişkilendirilen bu aşiret, Kürdistan’ın birçok bölgesine dağılmış ve bu bölgelerde küçük aileler olarak yaşamaktadırlar. Fakat Neka Nehri kıyısında yaşayan Xalti aşireti burada merkezî bir aşiret olarak yaşamakta ve güçlü bağlarını henüz korumaktadırlar.)<br />
<br />
B- Gîlan Bölgesi<br />
<br />
Amarlı Konfederasyonu<br />
(Deyleman ve Siyahkal ile Şahrud vadisi arasında yaşarlar. Büyük Baban Konfederasyonu’nun bir kolu olduklarına inanırlar. Kuzey Kurmancisi konuşurlar ve Sünnidirler)<br />
<br />
Baha Davalan<br />
Beyşan<br />
Devalan (Devalkan)<br />
Şamlı (Şemkan)<br />
Şekulan (Şahkanan)<br />
Sîtacan (İstacan)<br />
<br />
Konfedere olmayan Aşiretler<br />
<br />
Bacalan (Goranî konuşurlar ve Yarisanidirler)<br />
Boxtuyî (Bohtanî adıyla da bilinirler. Kuzey Kurmancisi konuşurlar ve Sünnidirler)<br />
Çigînî (Şahrud ırmağının kuzeyinde yaşarlar. Güney Kurmancisi konuşurlar ve Sünnidirler)<br />
Çemişgezek (Dimilî konuşurlar ve Alevidirler. Dersim kökenli oldukları düşünülmektedir)<br />
Celilwend (Celalwend adıyla da bilinirler. Laki konuşurlar, Yarisanidirler)<br />
Kelhur (Goranî konuşurlar, Yarisanidirler)<br />
Kakawend (Laki konuşurlar, Yarisanidirler)<br />
Kirmanî (Güney Kurmancisi konuşurlar, Yarisanidirler)<br />
Mafî (Kirmanşah Mafî’leri ile bağlantılıdırlar. Yarisani ve Şiidirler)<br />
Kiyaswend (Komasî ve Silahur adlı büyük iki koldan oluşan aşiret, Laki konuşur ve Yarisanidirler)<br />
Reşwend (Reşawend adıyla da bilinirler. Kuzey Kurmancisikonuşurlar, Sunnidirler)<br />
Welîyarî (Güney Kurmancisi konuşurlar, Yarisanidirler)<br />
Yeminî (Güney Kurmancisi konuşurlar, Sünnidirler)<br />
<br />
C- Zencan - Xalxal Bölgesi<br />
<br />
Delîkan (Xalxal bölgesinde yaşarlar. Kuzey Kurmancisi konuşurlar ve Sünnidirler. Bu aşiretin bir kısmı 1800'lü yılların başında kendi içlerindeki bir husumetten dolayı aşiretten ayrılmış ve Kuzeybatı Kürdistan’a göç etmiştir. Gittikleri yörelerde Halhallı, Halehalan, Xalxal, Xellexelan ve Dellê adıyla bilinen ve küçük aileler halinde yaşayan bu aşiret parçası at yetiştiriciliğiyle tanınmakta ve küçük bir kısmı Türkleşmiştir.)<br />
Canpulat (Cumbalat, Canpolad ve Jumplat adıyla da bilinen bu aşiret 1600'lü yılların başında Celalî İsyanları’nın bastırılmasıyla dağıtılan Canbolad aşiretinin doğuya sürülen parçasıdır. Xalxal’ın doğusunda yaşarlar ve diğer Canbolad aşiretleri gibi Kuzey Kurmancisi konuşurlar. Fakat Kuzey Kürdistan’da ve Lübnan’da yer alan Canbolad aşiretlerinin büyük bir kısmı Dürzî iken buradakiler Sünnidirler)<br />
Kilîsxanî (Xalxal’da yaşayan bu aşiretin 1600'lü yılların başında Celali İsyanları’nın bastırılmasından sonra bölgeye sürgün gönderildiği sanılmaktadır. Daha önceleri Kilis’te yaşayan Kilisxanî aşiret, halen Kuzey Kurmancisi konuşurlar, sünnidirler)<br />
Şatranî (Şedranî adıyla da bilinen aşiret Erdebil’in güneyinde yaşar, Kuzey Kurmancisi ve Azerice konuşurlar. Şiiliği benimsemişlerdir. Azerilerle yakın bağlar kuranlarının bir kısmının Caferilikle ilgili oldukları da gözlemlenmiştir.)<br />
<br />
3. ORTA İRAN PLATOSU<br />
<br />
A- Keşan - Qum Bölgesi<br />
<br />
Bexdadî (Ancilawendîyan adıyla da bilinirler. Saveh’in batısında yaşarlar. Lakî konuşurlar ve Yarisanidirler. Bir dönem Bağdat’ta yöneticilik yapmış bir ailenin soyundan geldiklerini söylerler.)<br />
Kelhur (Saveh’in güneyindeki Qereçay’da yaşarlar. Goranî ve Güney Kurmancisi konuşurlar. Yarisanidirler)<br />
Lak (Karkas Dağlarındaki Kohak ve Kurdekan bölgelerinde yaşarlar.)<br />
Pazûki (Paziki, Baziki, Beskî adıyla da bilinirler ve Kürdistan’ın birçok bölgesinde akraba aşiretlere sahiptirler. Tahran’ın doğusundaki Weramin dolaylarında yaşarlar. Kuzey Kurmancisi konuşurlar, Şii ve Sunnidirler)<br />
Ossanan (Germsar ve Weramîn bölgelerinde yaşalar, Lakî konuşurlar. Yarisani ve Şiidirler)<br />
Zend (Kum’un güneybatısında yaşalar. Lakî konuşurlar ve Yarisanidirler. Diğer Zend aşiretleriyle akrabadılar.)<br />
<br />
B-Fars<br />
<br />
Kakai (Şiraz’ın hemen Kuzey Batısında yaşarlar. Lakî konuşurlar, Yarisanidirler)<br />
Kurdşilî (Marasurhî dağlık bölgesinde, Şerî Naw ve Cehrom’da yaşarlar. Laki konuşurlar ve Yarisanidirler)<br />
<br />
C- Belucîstan<br />
<br />
Guran (Bampor dolaylarında yaşar, Gorani ve Laki konuşur. Yarisani ve Şiidirler. Büyük Goran Konfederasyonu’nun üyesidirler ve geçmişte bu bölgede hüküm sürmüşlerdir.)<br />
Zengena (Bampor’da yaşarlar. Güney Kurmancisi konuşurlar ve Sünnidirler)<br />
Kelhur (Taftan volkanik dağlık bölgelerinde yaşayan aşiret Goranî konuşur ve Yarisanîliği benimsemişlerdir. Kürdî bir kavim oldukları bilinen Beluciler ile akrabalık kuran bu aşiret günümüzde Belucileşmektedir.)<br />
Yelxanî (Bampor’da yaşarlar, Güney Kurmancisi konuşurlar ve Sünnidirler)<br />
<br />
4. DOĞU KÜRDİSTAN<br />
(Aksi belirtilmemişse, bu bölgede yaşayan aşiretlerin tümü de Güney Kurmancisi konuşan Sunnilerdir)<br />
<br />
Bilbas Konfederasyonu<br />
(Urmiye Gölü’nün Güneybatısı)<br />
<br />
Mamaş<br />
Mangur<br />
Ocaq (Uşşaq, Uşax ve Uşaxî adıyla da bilinirler. Dersim kökenli olma ihtimalleri vardır. )<br />
Pîran<br />
Ramak<br />
Sîn (Sînemilli aşiretiyle bağlantılıdırlar)<br />
<br />
Gulbaxî Konfederasyonu<br />
(Bicar’ın Batı ve Kuzeybatı kesimleri)<br />
<br />
Çûkareşî (Çukareştî)<br />
Gameli<br />
Cûcareş<br />
Kalkeni (Qalqalî)<br />
Kakawend (Kakaswendi)<br />
Kamilî<br />
Murad Goranî (Miraz Goranî)<br />
Pitawasarî<br />
Qomrî<br />
Sindulî (Sîn ve Sînemilli aşiretiyle bağlantıldırlar)<br />
<br />
Caf Konfederasyonu<br />
(Cewanrud ile Sanandaj arasındaki bölgede yaşarlar. Orta Kürdistan’da yaşayan büyük Caf aşiretinin bir koludurlar)<br />
<br />
Basugî<br />
Gelalî<br />
Harunî<br />
Înakî<br />
Îsmail Ezîzî (Simail Ezzo)<br />
Keleşî (Keleşîn)<br />
Kemalî<br />
Mandumî<br />
Mikailî<br />
Qobadi (Kowa, Kovan ve Kuvadî adıyla da bilinirler)<br />
Ruhzadî<br />
Şatirî<br />
Tarhanî<br />
Weladbegî<br />
<br />
Mandumî Konfederasyonu<br />
(Bicar’ın Güneydoğu kesimleri)<br />
<br />
Elîmiradî<br />
Tarîmuradî<br />
Lewlerzî<br />
<br />
Mukri Konfederasyonu<br />
(Urmiye Gölü’nün güneyi ile Mehabad ve Diwandara arasında yaşarlar. Bu konfederasyon günümüzde büyük ölçüde etkisini yitirmiş ve çözülmüştür.)<br />
<br />
Begzade<br />
Dehbokrî<br />
Caf (Mehabad bölgesinde yaşarlar ve Caf aşiretinin bir parçasıdırlar)<br />
Qasiman<br />
<br />
Konfedere Olmayan Aşiretler<br />
(Bunların çoğu, Büyük Erdalan Konfederasyonu parçalanmadan önce aynı çatı altındaydı. Aksi belirtilmemişse, tümü de Güney Kurmaneisi konuşurlar ve Sünnidirler)<br />
<br />
Ahmedî (Ehmedî olarak da bilinirler ve Bana yakınlarında yaşarlar)<br />
Alan (Elan olarak da bilinirler ve Serdeşt yakınlarında yaşarlar)<br />
Erdelan (Sanandaj’ın Kuzeybatı kesimlerinde yaşarlar. Eski Erdelan beyliğiyle ilintili olarak bu adı çok sonra kullanmaya başlamışlardır. Erdelan Beyliği’nin yıkılmasından sonra asıl Erdelî aşireti dağıtılmıştı.)<br />
Babacanî (Gorani konuşurlar ve Yarisanidirler)<br />
Behrambegî (Bana, Dizli ve Çemçemal yakınlarında yaşarlar)<br />
Belawend (Laki konuşurlar ve Yarisanidirier)<br />
Başuqî<br />
Baskula (Serdeşt’in batı kesimleri)<br />
Biryahî (Biryarî olarak da tanınırlar ve Serdeşt yakınlarında yaşarlar)<br />
Bistarawend<br />
Burakay<br />
Dorraci<br />
Feyzullahbegi (Bukan, Takab ve Saqız yakınlarında yaşarlar)<br />
Geşkî (Keşki - Kamyaran yakınlarında yaşarlar)<br />
Gargei (Gergaî ve Gergerî olarak da bilinirler. Semsur -Adıyaman- dolaylarındaki Gergerler ile akraba oldukları sanılmaktadır)<br />
Gawurka (Gewrik adıyla da bilinirler. Serdeşt ile Saqız ve Mehabad arasında yaşarlar)<br />
Hemaweysi<br />
Heyderbegî (Merivan yakınlarında)<br />
Celalî (Sanandaj’ın doğu kesimlerinde)<br />
Kelalî (Gelali adıyla da bilnen bu aşiretin daha önceleri Celali aşiretinin bir kolu olduğu bilinmektedir. Saqız dolaylarında yaşarlar.)<br />
Kelasî (Serdeşt yakınlarında)<br />
Kemanger (Kamyaran yakınlarında)<br />
Kulî (Gulî adıyla da bilinirler. Sanandaj’ın Kuzeydoğu kesimlerinde yaşarlar)<br />
Komasî (Merivan ile Sanandaj arasında yaşarlar)<br />
Lak (Lakî konuşurlar ve Yarisanidirler.)<br />
Lutfullabegi (Bana yakınlarında yaşarlar)<br />
Meriwani (Meriwan ile Pencwin arasında yaşarlar)<br />
Osmanbegî (Mehabad’ın güneyinde yaşarlar)<br />
Qobadi (Gubadî ve Qubadî adlarıyla da bilinirler.)<br />
Sursûrî<br />
Serşîv<br />
Zend (Qurwa dolaylarında yaşarlar. Lakî konuşurlar, Yarisanîdirler)<br />
Weladbegî<br />
<br />
5. Güney Kürdistan<br />
<br />
Atkuwazî Konfederasyonu<br />
(Mehran, Bedra ve Çiwar dolaylarında yaşarlar. Laki konuşurlar, Yarisanidirler)<br />
<br />
Benserda (Benzerda ve Benîserda adıyla da bilinirler)<br />
Benwîza<br />
Bî<br />
Keşwend<br />
Kurdel<br />
Malîkeşwend<br />
Maysamî<br />
Mîr<br />
Muma<br />
Murt<br />
Qaytunî<br />
Qiruşwend<br />
<br />
Hewreman Konfederasyonu<br />
(Hewreman bölgesinde yaşarlar. Gorani’nin Hewremani lehçesini konuşurlar ve Yarisanîdirler)<br />
<br />
Lahûnî (Cafersiltanî)<br />
Textî<br />
Behrambegî<br />
Hesansiltanî<br />
Mistefasiltanî<br />
<br />
Ayvan (Îvan) Konfederasyonu<br />
(Nefti Şah, Nefthane ve Mendali yakınlarında yaşarlar. Güney Kurmancisi konuşurlar ve Sunnidirler)<br />
<br />
Benîseyrê<br />
Çulak<br />
<br />
Bacalan (Bacarwan) Konfederasyonu<br />
(Kasr-ı Şirin, Xaneqîn, Quratu, Şêxan, Dergezin, Horin ve Cizani bölgelerinde yaşarlar. Gorani konuşurlar, Yarisanidirler)<br />
<br />
Comur<br />
Qazanî<br />
<br />
Beyranwend (Silakur) Konfederasyonu<br />
(Ortaçağdaki Berawendîler ile bağlantılıdırlar. <br />
Hemedan’ın güneyinde, Luristan’ın Silakur bölgesine doğru olan kısımlarında yaşarlar. Lakî konuşan aşiretin bir kısmı Yarisanî diğerleri Şiidirler)<br />
<br />
Eleyno<br />
Çeqelwend<br />
Daşeyno<br />
Komasî<br />
Reşwend (Reşawend)<br />
Zend<br />
<br />
Goran Konfederasyonu<br />
(Kirmanşah ile Pawa arasında kalan bölgededirler. Gorani konuşurlar ve Yarisanidirler. <br />
Geçmişte Seyfeddîn Surî tarafından kurulan Gor devletinin hanedanlığıyken zamanla konfederasyona dönüşmüştür.)<br />
<br />
Bîbîyan<br />
Biwanîc<br />
Daniyalî<br />
Gewera (Gehwera veya Gewhera adıyla da bilinirler)<br />
Heyderî<br />
Nirzî<br />
Xelkanî Behrami (Xelkan)<br />
Xelkani Siperî (Xelkan)<br />
Şabanqera (Çupanqara)<br />
Tufangçî<br />
Yasamî<br />
<br />
Holaylan Konfederasyonu<br />
(Kirmanşah’ın doğusunda, Sonqor dolaylarında yaşarlar. Lakî konuşurlar ve Yarisanîdirler)<br />
<br />
Belawend<br />
Celalawend (Celalan)<br />
Osmanawend<br />
Tarhan<br />
Zerdelan<br />
<br />
Comir (Comur - Comhur) Konfederasyonu<br />
(Hemedan’ın güneyinde. Laki konuşurlar, Yarisanidirler)<br />
<br />
Evdalî<br />
Berazî (Kuzey Kürdistan’da Urfa ve Maraş arasındaki bölgede meskûn Berazî adlı bir aşiret konfederasyonu vardır. <br />
Kuzeybatı Kürdistandaki Berazî Konfederasyonu’nun en büyük üyesi olan Dinna Aşireti’nin Moğol saldırıları sonrası bu bölgeden geldikleri bilinmektedir.)<br />
Guma<br />
Şahweysî<br />
<br />
Kelhur Konfederasyonu<br />
(Xeneqîn ile Kirmanşah arasında. Muhtemelen günümüzdeki en büyük Kürt aşiret konfederasyonudur. <br />
Yarisanidirler, çoğunluğu Gorani, bir kısmı da Güney Kurmancisi konuşurlar)<br />
<br />
Evdilmuhamedî<br />
Elîrizawend<br />
Elwendi<br />
Berga<br />
Budaxbegî<br />
Çillaî<br />
Faruqî<br />
Gelîadar<br />
Harunabadî<br />
Celowgir<br />
Kelapa<br />
Kellacub<br />
Kemar<br />
Kerempana<br />
Kazimxanî<br />
Kerga<br />
Xalidî<br />
Homan<br />
Kirbîyan<br />
Mansurî<br />
Maydeştî (Mahîdeştî)<br />
Mîr Ezîzî<br />
Mu’mînî<br />
Muxîra<br />
Muşgir<br />
Papiran<br />
Qulami<br />
Qumçi<br />
Receb<br />
Remezanî<br />
Rizawend<br />
Rutwend<br />
Seyîdnaza<br />
Seyyîdan<br />
Selka<br />
Şeybenî<br />
Şahînî<br />
Şirzadî<br />
Şivankâra (Şivankan)<br />
Sîya<br />
Teleş (Taliş adıyla da bilinen aşiret Kuzey İran kökenlidir ve başta Talış halkının bir üyesiyken 900'lü yılların başında Kürtleştikleri varsayılmaktadır.)<br />
Zeynelxanî<br />
<br />
Xizir (Kizil - Kezal) Konfederasyonu<br />
(Mendali ve Sumer’de yaşarlar. Laki konuşurlar, Yarisanidirler)<br />
<br />
Xizirwend<br />
Murşîdwend<br />
Qolîwend<br />
Şemsîwend<br />
<br />
Pehla (Feylî) Konfederasyonu<br />
(Bağdat’ın kuzeydoğusundaki Bakûba ile Xuzîstan arasında yaşarlar. <br />
Laki konuşurlar ve Yarisanî ile Şiiliği benimsemişlerdir)<br />
<br />
Bapîrwend<br />
Biraspî<br />
Şeydarwend<br />
Dustaliwend<br />
Goran<br />
Heywarî<br />
Cebirwend<br />
Cugî<br />
Kelkuh<br />
Xizirwend<br />
Kowliwend<br />
Mamasîwend<br />
Mamî<br />
Mamûs (Mamûş)<br />
Maral<br />
Mirawerzî<br />
Muradxanî<br />
Newrozwend<br />
Osîwend<br />
Papî<br />
Şakarbegî (Şakirbegî)<br />
Şaraka<br />
Suleymanxanî<br />
Zergûş<br />
<br />
Kelxanî (Kelkan) Konfederasyonu<br />
(Kirmanşah’ın kuzeybatısında, Kuzaran dolaylarında yaşarlar. <br />
Xelkanlar ile bağlantılıdırlar. Goranî konuşurlar, Yarisanidirler)<br />
<br />
Eynawend<br />
Baçaxalî<br />
Berawlî (Berwalî)<br />
Bizirabadî<br />
Dengî<br />
Divaka<br />
Malgi (Maliki)<br />
Necefî<br />
Pêştmala<br />
Kelazencirî (Kolzencirî)<br />
Karî<br />
Kerka<br />
Rûsteman<br />
Sebzan<br />
Serêwara<br />
Wistalî<br />
<br />
Karalos Konfederasyonu<br />
(Mendalî ile Tengî Sûmer arasında yaşarlar. Güney Kurmancisi konuşurlar ve Sünnidirler)<br />
<br />
Çermawend<br />
Gew Sêwarî<br />
Geş<br />
Keytun<br />
Kakawend<br />
Neftçî<br />
<br />
Salas Konfederasyonu<br />
(Kirmanşah’ın batısı ile Kerend arasında yaşarlar. <br />
Güney Kurmancisi konuşurlar, Sunnidirler. Üç küçük konfederasyondan oluşurlar)<br />
<br />
1.<br />
<br />
Babacanî<br />
Begzade<br />
Zemkanî<br />
<br />
2.<br />
<br />
Kobadî (Gubadî)<br />
Bezanî<br />
Begzade<br />
Mîrakî<br />
Textan<br />
Tengî Îzdaha<br />
Zîlanî<br />
<br />
3.<br />
<br />
Weladbegî<br />
Eliaxayî<br />
Derwêş<br />
Delazihirî<br />
Duruyî<br />
Keleka<br />
Xalwend (Xelkan ile bağlantılı olma ihtimali vardır)<br />
Reşîdan<br />
<br />
Sencabî Konfederasyonu<br />
(Pawa ile Mayadeşt arasında yaşarlar. Goranî konuşurlar ve Yarisanîdirler)<br />
<br />
Ebbaswend<br />
Elîwend<br />
Allahyarxanî (Îlahîxanî)<br />
Baxî<br />
Bawan (Bawend adıyla da bilinirler Büyük Baban Konfederasyonu’nun eski üyelerindendirler.)<br />
Çelawi (Çelebi)<br />
Dataca<br />
Dewletmend<br />
Derhawar<br />
Heqnazarxanî<br />
Celalawend (Celalwend)<br />
Kelalawend (Kelalwend)<br />
Keka<br />
Hoşrawî<br />
Kolkol<br />
Nêzka (Tergan adıyla da bilinirler)<br />
Simînwend<br />
Sufî<br />
Surxakî<br />
Surhawend<br />
<br />
Şerefbeyanî Konfederasyonu<br />
(Şiwaldir dağları, Şirvan nehri ve Şêxan dolaylarında yaşarlar)<br />
<br />
Kurakî<br />
Emirhanbegî<br />
Eziz Begî<br />
Gaharî<br />
Nadirî<br />
<br />
Siwarameyrî Konfederasyonu<br />
(Xeneqîn, Şehreban ve Ebu Cisra yakınlarında yaşarlar. Lakî ve Güney Kurmancisi konuşurlar, Yarisanidirler)<br />
<br />
Kelhur<br />
Tutik<br />
Mamekan<br />
Înantir<br />
<br />
Tirkaşwend Konfederasyonu<br />
(Asadabad ile Hemedan ve Tusirkan arasında yaşarlar. Lakî konuşurlar ve Yarisanidirler.)<br />
<br />
Elîcani<br />
Elîmurşîd<br />
Rahmetî<br />
Sûleymanî<br />
Zend<br />
<br />
Zend Konfederasyonu<br />
(Hemedan’ın Güney ve kuzeybatı kesimlerinde yaşarlar. Lakî konuşurlar, Yarisanî ve Şiidirler)<br />
<br />
Elîyan<br />
Mamedan<br />
Kanî<br />
Salih Axa<br />
Tahirxanî<br />
<br />
Konfedere Olmayan Aşiretler<br />
<br />
Babanî (Xeneqîn ve Kerkûk’ün kuzey kesimlerinde yaşarlar. Güney Kurmancisi konuşurlar ve sünnidirler)<br />
Benzerda (Sarpolî ve Kasr-ı Şirin’in kuzey kesimlerinde yaşarlar. Goranî ve Güney Kurmancisi konuşurlar, Yarisanidirler)<br />
Bawend (Dinawar ve Şahabad. Goranî konuşurlar, Yarisanidirler)<br />
Dinarwend (Dehluran, Dalperi ve Dinar sıradağlarında yaşarlar. Laki konuşurlar, Yarisani ve Şiidirler. Dinawer kökenlidirler ve Urfa yöresinde yaşayan Dinna aşiretiyle akrabadırlar.)<br />
Dun (Dum adıyla da bilinirler. Dinawar ve Kandula dolaylarında yaşarlar. Goranî konuşurlar ve Yarisanidirler)<br />
Geşkî (Kirmanşah’ın kuzeyinde yaşarlar. Güney Kurmancisi konuşurlar ve Sünnidirler)<br />
Îmamî (Eskiden Caf Konfederasyonu’na bağlıydılar. Güney Kurmancisi konuşurlar ve Sünnidirler)<br />
Iraqî (Eskiden Caf Konfederasyonu’na bağlıydılar. Güney Kurmancisi konuşurlar, Sünnidirler)<br />
Cewanrudî (Eskiden Caf Konfederasyonu’na bağlıydılar. Güney Kurmancisi konuşurlar, Sunnidirler)<br />
Keyd (Musiyan ve Dehluran bölgelerinde yaşarlar. Güney Kurmancisi konuşurlar ve Sünnidirler. Kuzey Kürdistan’daki Keytikan aşiretiyle akrabadırlar)<br />
Keyhûrda (Dehluran yakınlarında yaşarlar. Güney Kurmancisi konuşurlar ve Sünnidirler)<br />
Kerend (Krind. Kerend şehri dolaylarında yaşarlar. Güney Kurmancisi konuşurlar ve Sûnnidirler)<br />
Kolyaî (Sunqor ile Korwa arasında yaşarlar. Güney Kurmancisi konuşurlar, Sunnidirler)<br />
Mafî (Kirmanşah’ın doğusunda yaşarlar. Lakî konuşurlar, Yarisanî ve Şiidirler)<br />
Ossanan (Osîwend ile bağlantılı olabilirler. Laki konuşurlar, Yarisanidirler)<br />
Peyrawend (Kirmanşah’ın kuzeyinde yaşarlar. Güney Kurmancisi konuşurlar ve Sûnnidirler)<br />
Wercawend (Sahna ile Kengawer arasında yaşarlar. Lakî konuşurlar, Yarisanidirler)<br />
Zengena (Zengî adıyla da bilinirler. Kirmanşah’ın güneybatısında yaşarlar. Gorani ve Güney Kurmancisi konuşurlar, Yarisanidirler)<br />
Zerdelan (Belawend yakınlarında yaşarlar. Laki konuşurlar ve Yarisanidirler. <br />
Erdelan beyliği ile ilişkili oldukları varsayılır)<br />
Zula (Kirmanşah’ın güneydoğusu. Güney Kurmancisi konuşurlar ve Sünnidirler)<br />
<br />
4. ORTA KÜRDİSTAN<br />
(Hemawend aşireti hariç tutulursa, buradaki aşiretlerin önemli bir kısmı eskiden, <br />
bu yüzyılın başında dağılan büyük Baban -Ortaçağdaki Bawend- konfederasyonuna bağlıydı. <br />
Aksi belirtilmemişse, tümü de Güney Kurmancisi konuşan Sünnilerdir)<br />
<br />
Delo Konfederasyonu<br />
(Qûş Dağları ile Serkela ve Xaneqin arasında yaşarlar)<br />
<br />
Geş<br />
Cemrezî<br />
Karez<br />
Pencankuştî<br />
Selîmweysî<br />
Terkawend<br />
<br />
Hemawend Konfederasyonu<br />
(Çemçemal ile Şirwan nehri arasında ve Bêzayin bölgesinde yaşarlar. Goranî konuşurlar ve Yarisanidirler)<br />
<br />
Begzade<br />
Çîngînî<br />
Kefruşî<br />
Mamend<br />
Piriyaî<br />
Remawend<br />
Reşwend<br />
Seferawend<br />
Şitabisar<br />
Sifîyawend<br />
<br />
Caf Konfederasyonu<br />
(Süleymaniye ile Klar ve Halepçe arasında yaşarlar. Büyük öbekler halinde Güney ve Doğu Kürdistan’a dek uzamaktadırlar. <br />
Güney Kurmancisi konuşurlar ve genel olarak Sünnidirler.)<br />
<br />
Amela<br />
Badxî (Badgî)<br />
Baserî<br />
Başkî<br />
Harunî<br />
Îsaî<br />
Îsmaîl Üzeyrî<br />
Celalî (Gelalan - Celalan)<br />
Cewanrudî<br />
Kemalî<br />
Mikailî<br />
Muradî<br />
Nawrolî<br />
Piştmalê<br />
Reşubarî<br />
Rogaî<br />
Sedanî<br />
Safîyawend<br />
Şetrî<br />
Şex İsmailî<br />
Terkhanî<br />
Tewgozî<br />
Yezdanbexş<br />
Yarweysî<br />
Yusufcanî<br />
<br />
Keza (Kaza - Keja) Konfederasyonu<br />
(Kifrî ile Çinçaldan arasında yaşarlar)<br />
<br />
Sendula Begî<br />
Koha Behram<br />
Serkela<br />
<br />
Şivan (Şivan) Konfederasyonu<br />
(Kerkûk’ün kuzeyinde, Hasa ile Zeh Nehirleri arasında yaşarlar)<br />
<br />
Bezeyni<br />
Hasa<br />
<br />
Zend Konfederasyonu<br />
(Kifri ile Şirvan nehri arsında yaşarlar. Lakî konuşurlar ve Yarisanidirler)<br />
<br />
Alyan (Elyan)<br />
Genî (Qinî)<br />
Mamsalih<br />
Tayerxanî<br />
<br />
Konfedere Olmayan Aşiretler<br />
<br />
Ako (Ranya dolaylarında yaşarlar)<br />
Baban (Babanî adıyla da bilinirler. Kerkûk’ün kuzeyi ile Xeneqîn dolaylarında)<br />
Belikan (Rewanduz ile Balik dağlık bölgesinde bulunan Rayat arasında yaşarlar. Belik ve Belikiyan adıyla da bilinirler. Belikan aşiretinin bir kısmı 1600'lü yılların başında Urfa’ya yerleşmiş ardından Maraş üzerinden Orta Anadolu’ya gitmişlerdir. Halen de Anadolu’da Belik, Bilikî ve Belikî gibi isimlerle anılırlar.)<br />
Berzencî (Berzincî adıyla da bilinirler. Xaneqîn dolaylarında yaşarlar. 1800'lerin başında aşiretin küçük bir kısmı Bingöl dolaylarına yerleşmiştir.)<br />
Bayatî (Beyatî adıyla da bilinirler. Tuz Kurmatu ile Kifri arasında yaşarlar)<br />
Bezeyni (Şêx Bezeyni ve Şêx Biznî adıyla da bilinirler. Hewlêr ile Kerkük arasında yaşarlar. Bezeynîlerin önemli bir kısmı 1600'lü yılların ortasında Güney Karadeniz ve Orta Anadolu’ya yerleştirilmişlerdir)<br />
Bolî (Belik’in güneyinde yaşarlar)<br />
Çigini (Süleymaniye’nin kuzeyinde yaşarlar)<br />
Dumbûlî (Dûnbelî, Şêxan bölgesinde yaşarlar)<br />
Daudî (Dawûdî adıyla da bilinirler. Kifri ile Tuz Kurmatu arasında yaşarlar)<br />
Gahor (Karatepe dolaylarında yaşarlar)<br />
Gerdî (Hewlêr’in kuzeyi ile Koysancaq yakınlarınlarında yaşarlar)<br />
Homermîl (Serkela Koçacîyan arasında yaşarlar)<br />
Cebbarî (Cebzarî. Kerkük’ün güneydoğusu ile Çemçemal ve Leylan arasında yaşarlar)<br />
Kakaî (Kerkük ile Tuz Kurmatu arasında yaşarlar. Yarisanidirler)<br />
Xelkan (Helkanî adıyla da bilinirler. Belik dağlarının kuzey kesimleri ve Hewlêr’in kuzeydoğusunda yaşarlar)<br />
Xoşnav (Şeqlewa dolaylarında yaşarlar)<br />
Kura (Hewlêr ile Şaqlawa arasında yaşarlar)<br />
Leylanî (Leylan’da yaşarlar. Arap aşiretleriyle akrabalık kurmuşlardır.)<br />
Palhanî (Zenabad ile Karatepe arasında yaşarlar)<br />
Pizdar (Pêşdar adıyla bilinirler. Geçmişte çok büyük bir aşiret konfederasyonuyken zamanla dağılmışlardır. Kela Diza dolaylarında yaşarlar ve bu şehrin sahipleri olduklarına inanırlar)<br />
Salhî (Kerkük ile Qera Hesan arasında ve Suriye’nin başkenti Şam’da yaşarlar)<br />
Şêrwan (Rewanduz’un kuzeyinde bulunurlar)<br />
Sîyan (Kerkük’ün kuzeyinde yaşarlar)<br />
Surçî (Büyük Zap ırmağının kıyısından Rewanduz’a kadar olan bölgede yaşarlar.)<br />
Telebanî (Kerkük’ün güneydoğusunda ve Klar’ın kuzeydoğusunda öbekler halinde yaşarlar)<br />
Talşanî (Telşani veya Talişanî adıyla da bilinirler. Teleş aşiretiyle akrabadırlar. Kifri ile Zerdawa arasında yaşarlar)<br />
Zengena (Güney Kürdistan’daki Zengenların devamıdırlar. Kifri ile Klar arasında yaşarlar. Goranî ve Güney Kurmancisi konuşurlar, Yarisanidirler)<br />
Zerarî (Basturiça’nın kuzeyinde yaşarlar)<br />
Zudî (Rewanduz bölgesi)<br />
<br />
7. Kuzey Kürdistan<br />
(Aksi belirtilmemişse, tümü Kuzey Kurmancisi konuşan Sunnilerdir.)<br />
<br />
Ertuş Konfederasyonu<br />
(Ertuşî ve Artuş olarak da bilinir. Van Gölü’nün güneyi ile Zaho ve Duhok arasında yaşarlar)<br />
<br />
Alan (Elan)<br />
Êzdînan<br />
Gewdan<br />
Gravîyan<br />
Hevîştan<br />
Xuleylan (Xelilan - Xeloîyan)<br />
Mamhûran<br />
Qeşûran<br />
Pîran<br />
Şerefan<br />
Şîdan<br />
Zewkan<br />
Ziriqî<br />
Zeydan<br />
Zîlan<br />
<br />
Barzanî Konfederasyonu<br />
(Zap nehrinin yukarı yakaları ile Hakkarî arasında yaşarlar)<br />
<br />
Beruşnî<br />
Dolameyrî<br />
Mizurî (Batı Kürdistan’daki Mizurî Konfederasyonun’dan kopmuşlardır)<br />
Nerva<br />
Reykanî<br />
Şerwanî<br />
<br />
19. yüzyılın ortalarında Osmanlı tarafından dağıtılan Botan Konfederasyonu’ndan geriye kalan Şirnax ve Tîyan aşiretlerinin liderleri Cizre’de bir arada (1902).<br />
<br />
Botan Konfederasyonu<br />
(Bohtan veya Boxtî gibi adlarla anılırlar. <br />
Botan nehrinin her iki yakasında ve Van Gölü’nün güneyinde yaşarlar. Botî aksanıyla konuşurlar. Botî, bir zamanlar Baban ve Erdalan konfederasyonları kadar büyük bir konfederasyondu; her üçü de 19.yy sonlarında ve 20.yy başlarında çözüldüler)<br />
<br />
Şirnax<br />
Tîyan<br />
<br />
Herkî Konfederasyonu<br />
(Sihnu ile Hakkarî ve Rewanduz arasında yaşarlar. İncelikli giysi ve süslemeleriyle ünlüdürler)<br />
<br />
Mendan<br />
Serheddî (Sihatti)<br />
Seydan (Zeydan)<br />
<br />
Celalî Konfederasyonu<br />
(Maku ile Bazîd ve Kars arasında yaşarlar. Güney Kürdistan’daki Celalawendler ve İslam öncesi dönemlerde güney Zagroslar’da yerleşik olan Gelu’lar ile bağlantılıdır. Celalan, Celalî, Celilan, Celli, Gelli, Geloyî, Gelalan, Jelalan, Jelilî ve daha bir çok benzer isimle anılırlar. Geçmişte isyancı tavırlarından dolayı Osmanlı’nın hışmına uğramış ve neredeyse her elli yılda bir Kürt coğrafyasının ücra noktalarına dağıtılmışlardır.)<br />
<br />
Elîmohawan (Alimuhammedan)<br />
Belikan (Bilikî)<br />
Hesow Xelef (Heso û Xelefan)<br />
Cenîkan<br />
Xelkan (Xelîkan. Celalî reisleri çoğu zaman bu aşiretten çıkar.)<br />
Misrîkan<br />
Otablî<br />
Qadikan<br />
Qizilbaşan (Alevidirler)<br />
Sekan (Sakan)<br />
<br />
Neredeyse bütün Kürt coğrafyasına yayılmış olan Celalî Kürtleri 20. yüzyılın başlarında Doğu Kürdistan’da bir ayaklanma sırasında.<br />
<br />
Cîbran (Cibrî - Gewran) Konfederasyonu<br />
(Bingöl’ün kuzeydoğu kesimlerinde Erzurum’da yaşarlar. Bu isim Guran’larla bağlantılı olabilir.)<br />
<br />
Elikî<br />
Aqa<br />
Ezdinanî<br />
Mamekan (Mamaqan)<br />
Muhîl<br />
Şêxikan<br />
Şaderî<br />
Torinî<br />
<br />
Milan Konfederasyonu<br />
(Urmiye Gölü’nün kuzeybatısı, Salmas’tan Koy’a kadar olan bölgede yaşarlar. <br />
Bu, Batı Kürdistan’daki eski Milan ya da Milli Konfederasyonunun farklı bir koludur. Alevidirler)<br />
<br />
Dilmakan (Dimilkan)<br />
Dolan (Dileyn)<br />
Dudakan<br />
Xelkan<br />
Mamekan (Mamagan)<br />
Mamdulekan<br />
Serman<br />
Şêxikan<br />
<br />
Pinîyan Konfederasyonu<br />
(Pinyanişî olarak da bilinirler. Kuzey Hakkari bölgesinde yaşarlar. <br />
Bu konfederasyonun yaklaşık olarak 5000 üyesinin 20.yy başlarında Hıristiyan olduğu belirtilmiştir. <br />
Bugünkü sayıları bilinmemektedir)<br />
<br />
Berkoşan<br />
Bilîcan (Belikan)<br />
<br />
Şakak (Şikak - Riwend) Konfederasyonu<br />
(Urmiye Gölü’nün kuzeybatısı ile Van Gölü arasında Dustan ve Qotur bölgelerinde. <br />
Eski isimleri olan Şah Kak, onları Orta Kürdistan’daki Kakailer ve Güney Zagroslar’daki Kekuî gibi aşiretlerler ile ilişkilendirmektedir)<br />
<br />
Ebdawî<br />
Butan (Botan)<br />
Darî<br />
Dolan<br />
Evarî<br />
Fenak (Fanak)<br />
Gurîk<br />
Xonara<br />
Karker<br />
Xelef (Xelefî ve Xelefan adıyla da bilinirler)<br />
Xedrî<br />
Movakarî<br />
Nematî<br />
Nîsan<br />
Otamanî<br />
Paçik<br />
Pas Axa<br />
Şapiranî (Dilmakagî)<br />
Şukrî<br />
<br />
Sîpkan Konfederasyonu’nun lideri Yusuf Begê Sipkî (1893)<br />
<br />
Sîpkan Konfederasyonu<br />
(Spikan olarak da bilinirler. Van Gölü’nün kuzeybatı kesimlerinde yaşarlar. <br />
Nüfus olarak kalabalık, fakat üye aşiretler anlamında küçüktürler.)<br />
<br />
Mamekan<br />
Sîpkan<br />
<br />
Konfedere Olmayan Aşiretler<br />
<br />
Adîyeman (Bazîd’în kuzeyinde yaşarlar)<br />
Biradost (Rewanduz ile Hakkari arasında yaşarlar)<br />
Baz (Çukurca ile Oramar arasında. Tarihi Baz aşiretiyle ilişkilidirler)<br />
Bazeynî (Erzurum’un doğusu ile Ağrı’nın kuzeyinde yaşarlar. Tarihi Baz aşireti ile bağlantılıdırlar. Bazîd -Doğu Beyazid- dolaylarında yaşamaları tesadüfî değildir)<br />
Begzade (Urmiye’nin batısı)<br />
Brukan (Van’ın kuzeydoğusu ve Xoy’un batısında yaşarlar. Birikan veya Bruskan adıyla da bilinirler.)<br />
Dozkî (Duhok’un kuzeyi ve Hakkari bölgesinde yaşarlar. Tarihi Dostkî aşiretinin günümüzdeki devamıdırlar)<br />
Gerdî (Ağrı’nın kuzeyinde yaşarlar)<br />
Goyan (Goyî olarak da bilinirler. Uludere’nin kuzeyinde yaşarlar. Goyî aksanıyla konuşurlar)<br />
Xelacî (Bitlis’in güneydoğusunda yaşarlar. Geçmişte halıcılıkla uğraştıkları için bu ismi almış olabilecekleri düşülmekteyse de aşiretin bir kısmı kendini Hallacı Mansur’a bağlamaktadır. <br />
Xelacîlerin bir kısmı 1800'lerin sonunda Maraş’a göç etmişlerdir.)<br />
Hemdikan (Ağrı ile Kağızman arasında yaşarlar)<br />
Hesenan (Malazgirt, Hınıs ve Varto bölgelerinde yaşarlar. 1800'lerin sonunda aşiretin bir kısmı Doğu Akdeniz’e göç etmiştir)<br />
Hewatan (Bitlis’in güneydoğusunda yaşarlar)<br />
Heyderanlı (Malazgirt’in kuzeyinde yaşayan aşiretin bir kısmı 1800'lerin sonunda İskenderun ve Silifke dolaylarına yerleşmişlerdir)<br />
Heyrûnî (Cizre’nin kuzeybatısında yaşarlar)<br />
Keka (Kaka adıyla da bilinirler. Hakkari ve çevresinde yaşarlar)<br />
Geylani (Ceylanî ve Gêlanî adıyla da bilinirler. Rewanduz ve Hakkarî arasında yaşarlar. Geçmişte Abdülkadir Geylanî gibi bilginler yetiştirmiş bir aşirettir.)<br />
Xanîyan (Xanî ve Xanê adıyla da bilinirler. Şair Ehmede Xanî’nin bu aşiretten olduğu varsayılmaktadır.)<br />
Kurasonni (Kurişani ve Qureyşanî gibi adlarla bilinirler. Xoy’un kuzeybatısında yaşarlar ve Hazreti Muhammed’in de üyesi olduğu Kureyş kabilesinin kendi soylarından olduklarına ve zamanla Arabistan’a göç ettiklerine inanırlar.)<br />
Mamekan (veya Mamaqan. Xoy’un batısında yaşarlar)<br />
Manuran (Ağrı’nın güneyinde yaşarlar)<br />
Mîran (Bitlis’in doğusunda yaşarlar)<br />
Nuşîyan (Nuçîyan adıyla da bilinen aşiret Hakkari’de yerleştiktir)<br />
Oramar (Hakkari dolaylarında yerleşiktirler)<br />
Paziki (Baziki, Pazuki ve Beskî adıyla bilinirler. Erzurum’un güneydoğusunda yaşarlar. Aşiretin bir kısmı 1800'lerin başında göç ederek Urfa bölgesine yerleşmiş ve Beskî adıyla aşiretleşmişlerdir)<br />
Reşwend (Reşvan adıyla da bilinirler. Erzurum’un güneydoğusunda yaşarlar)<br />
Rewandok (Rewanduz adıyla da bilinirler ve Hakkari’de yaşarlar)<br />
Şemsikî (Van’ın doğusunda yaşarlar)<br />
Sindî (Zaho’nun kuzeyinde yaşarlar)<br />
Silopî (Sîlopî adıyla da bilinriler. Cizre’nin doğusunda yaşarlar)<br />
<br />
Surçî (Hewlêr’in kuzeydoğusu ve Akre yakınlarında yerleşiktirler)<br />
Takûlî (Van’ın doğusunda yaşarlar)<br />
Zerza (Sihnû dolaylarında yerleşiktirler. Kısmen Dimili konuşurlar ve Sünni inançları Aleviliğe yakındır.)<br />
Zibarî (Büyük Zap ırmağının orta kolu kıyısında yaşarlar.)<br />
8. Batı Kürdistan<br />
Berazi Konfederasyonu<br />
(Suruç’tan başlayarak Samsat, Antep, Maraş ve Halep’e kadar olan alanı kaplarlar. <br />
Kuzey Kurmancisi konuşurlar. Genel olarak Sünni olan aşiretin Maraş’ta bulunan uzantıları Alevidirler. <br />
Doğu Kürdistan’daki Berazîler ile bağlantılıdırlar. <br />
Erzurum ve Kuruçay dolaylarında yaşayan Berazî aşireti bu konfederasyondan kopmuş ve 1730'da Suruç dolaylarından göç etmiş aileler tarafından oluşturulmuştur. <br />
1925 Şeyh Said İsyanı sonrası büyük ölçüde dağıtılan konfededarasyonun bazı üyeleri günümüzde <br />
Lübnan, Süleymaniye ve Hama’da yaşamaktadırlar.) <br />
<br />
Suruç merkezli Berazî’lerin kadın ve erkek giyim kuşamları (1902).<br />
Eladînan (Aladdîn ve Eledîn adıyla da bilinirler)<br />
Didan (Dîdî ve Hûdî olarak da bilnirler. Hûdî ismi geçmişte Yahudilikle bağlantılı olduklarına işaret etse de aşiretin tamamı Sünnidir ve Kuzey Kurmancisi konuşurlar)<br />
Dinan (Dinnayan ve Dinaî adıyla da bilinirler. Aşiretin Dinawer’den geldiği bilinmektedir ve aşiret, Beraz Konfederasyonu’nun en büyük aşiretini teşkil etmektedir. Geçmişte çoğunluğu Yezidi olan bu aşiretin 1800'lerin başından itibaren Sünnileştiği bilinmektedir. )<br />
Qeregêçan (Karakeçili ve Karageçili adıyla da bilinmektedirler. Türkmen mi Kürt mü olduklarıyla ilgili tartışmaların yaşandığı bu aşiretin Beraz bölgesinde bulunan tüm üyeleri saf bir Kuzey Kurmancisi konuşurlar ve Sünnidirler.)<br />
Kêtikan<br />
Meafan<br />
Mîr<br />
Oxîyan<br />
Pîjan (Pîcan)<br />
Şedadan (Şedad)<br />
Şêxan<br />
Zerwan<br />
Berwari Konfederasyonu<br />
(Perwarî olarak da bilinen konfederasyon Amediye ile Uludere arasında yerleşiktir.)<br />
Berwarî Bala<br />
Berwarî Jîr<br />
Çavreş Konfederasyonu<br />
(Semsur’un kuzey ve kuzeybatı kesimlerinde yaşarlar. Dimilî ve Kuzey Kurmancisi konuşurlar, büyük kısmı kendilerini Qizilbaş olarak tanımlayan Alevilerdir)<br />
Birîmsan<br />
Têşik<br />
Ziravkan (Ziroşkan)<br />
Dersiman (Dilaman - Deyleman) Konfederasyonu<br />
(Erzincan’dan Dersim ve Elazığ’a kadar uzanan bölgede yer alırlar. Dimilî konuşurlar, Alevidirler)<br />
Ebbasan<br />
Bextîyarî<br />
Bala Uşaxî (Dersim’in kuzeydoğusu)<br />
Ferhad Uşaxî (Dersim’in doğusu)<br />
Guran (Gewran)<br />
Karabar<br />
Koçman (Kiçir. Kürt Çingeneleri olarak bilinirler)<br />
Kuzlîçan<br />
Laçîn<br />
Milan<br />
Mîrzan<br />
Şabak (Şawak)<br />
Uşax (Ocax)<br />
Hormek<br />
Lolan<br />
Haverka Konfederasyonu<br />
(Hawerka olarak da söylenir. Tur Abidin ve Mardin bölgesinde yaşarlar. Kuzey Kunnancisi konuşurlar, Sunnidirler)<br />
Elîyan<br />
Dasikan<br />
Gerger<br />
Mahalimi (Mihêlmî)<br />
Mazidax<br />
Mazizah<br />
Moman<br />
Koçgirî Konfederasyonu<br />
(Fırat’ın batısından Sêvas’a doğru uzanan hat üzerinde yerleşiktirler. Dimilî ve Kuzey Kurmancîsi konuşurlar, Alevidirler)<br />
Barlan<br />
Gerawan (Gerawend)<br />
Îban<br />
Şaran<br />
Kurêş (Qurêyşan) Konfederasyonu<br />
(Erzincan’ın doğusu ve kuzeydoğusundan başlayarak Erzuruma doğru uzanan hat üzerinde yerleşiktirler. Kuzey Kunnancisi konuşurlar. Alevidirer, çok küçük bir kısmı Sunnidir)<br />
Badil (Badillan, Baydilli, Badilli)<br />
Balaban<br />
Şadi<br />
Milan (Milli) Konfederasyonu<br />
(Fırat’tan başlayarak Mardin ve Sincar Dağı’na kadar uzanan bölgede yaşarlar. Kuzey Kurmancisi konuşurlar. Sunnidirler)<br />
Elîya<br />
Berguhan (Baggaran adıyla da bilinen aşiretin Arap soylu olduğu bilinmektedir.)<br />
Beskî (Büyük Baziki aşiretinin bir koludur. 1800'lerin başında Serhed’ten Urfa’ya göç etmişlerdir.)<br />
Bucax (Bucak)<br />
Çekalî<br />
Çemikan<br />
Çîya Reş<br />
Danan<br />
Deşî<br />
Dirêjan<br />
Hecî Beyram<br />
Xoşîyan<br />
Îsê Adet<br />
Îzolî<br />
Canbegî<br />
Kelandilan<br />
Kassîyanî<br />
Kewat<br />
Keliş<br />
Xelkan (Xellacan)<br />
Kum Reş<br />
Mendan<br />
Merd<br />
Matmîya<br />
Manli<br />
Meşkan<br />
Nasrîyan<br />
Porxa<br />
Sanan<br />
Şarkan<br />
Şivan (Şiwan)<br />
Tirkan (Badıllıların küçük bir kolu ile birlikte Türkmen oldukları varsayılmaktadır)<br />
Zeydan<br />
Zirafkan<br />
Motikan (Modkî veya Motî) Konfederasyonu<br />
(Bingöl’den Diyarbakır yakınlarına kadar olan bölgede yaşarlar. Bir zamanlar Çemişgezek Konfederasyonu’nun çekirdeğini oluşturan bu konfederasyon ağırlıklı olarak Dimilî konuşan Sünnîlerdir. İsimlerinin Medlerle bir bağlantısı olabilir)<br />
Erikî<br />
Boban (Baban)<br />
Keyburan<br />
Kusan<br />
Piramusî<br />
Ruçaba<br />
Zeydan<br />
Sîlvan Konfederasyonu<br />
(Cizre ile Zaho ve Duhok arasında bulunurlar. Kuzey Kurmaneisi konuşurlar ve Sünnidirler)<br />
Dudwada<br />
Gulî<br />
Seydahr<br />
Sîna (Sînan)<br />
Sindî<br />
Yezidi Konfederasyonu<br />
(Musul ile Antakya arasında öbekler halinde, en önemli yoğunlaşmaları Sincar Dağı bölgesinde olmak üzere yaşarlar. Bu standart bir aşiret konfederasyonundan ziyade, Kuzey Kurmancisi konuşan ve üyeleri Yezidiliği benimsemiş olan aşiretler arasındaki bir koalisyondur. Bu aşiretler, aynı zamanda Yezîdîler arasında en üst düzey dinsel liderler işlevi gören Çol Kraliyet Ailesi’ne sadakatierini bildirmişlerdir.)<br />
Elîyan<br />
Anidi (Danedî)<br />
Balad<br />
Dasen (Dasîn - Dasnai)<br />
Dasikan<br />
Dorkan<br />
Xalidî<br />
Mendikan (Ortaçağdaki Ermeni kaynaklarında geçen Mendukianlar)<br />
Samuga<br />
Saşilî<br />
Konfedere Olmayan Aşiretler<br />
(Aksi belirtilmemişse, tümü Kuzey Kurmancisi konuşan Sunnilerdir)<br />
Elikan (Elazığ’ın güneybatısından Diyarbakır’a kadar uzanırlar. Kuzey Kurmancisi konuşurlar, Alevidirier)<br />
Aşîta (Suriye’deki Cezire bölgesinde yaşarlar)<br />
Etmanekan (Diyarbakır, Urfa ile Hakkarî arasında öbekler halinde yaşarlar)<br />
Bereket (Anteb’in kuzeyinde yaşarlar)<br />
Belikan (Bingöl’ün kuzeyi ile Anteb’in güney ve güneydoğusunda yaşarlar. Bingöl’de Dimili konuşan Aleviler iken, Anteb’te Kurmanci konuşan Sünilerdir.)<br />
Besnî (Adıyaman ve yakınlarında yaşarlar. Besnî şehri ile aynı ismi taşırlar.)<br />
Dahori (Diyarbakır’ın güneybatısından Suriye’deki Amude’ye kadar olan bölgelerde yaşarlar)<br />
Delikan (Halep’in kuzeybatısı ve batısında yaşarlar kısmen Alevidirler)<br />
Derecan (Malatya’nın kuzeybatısında yaşarlar. Dimili ve Kuzey Kurmancisi konuşurlar, Alevidirler)<br />
Dudari (Diderî adıyla da bilinirler. Mardin’in kuzeydoğusunda yaşarlar)<br />
Dumbuli (Dünbeli - Dümbüllü. Sincar Dağı bölgesinde yaşarlar. Dimili konuşurlar)<br />
Cebbaran (Amude dolaylarında yaşarlar)<br />
Goyan (Sîlopi’nin kuzeydoğusunda, Kilaban’da yaşarlar. Bir kısmı Dimili konuşur)<br />
Guli (Gelî ve Gilî adıyla da bilinirler. Zaho ile Pêşxabûr ırmağı arasında yaşarlar)<br />
Hawerka (Suriyedeki Cezire bölgesinde yaşarlar)<br />
Îzoli (Adıyaman ile Urfa arasında yaşarlar)<br />
Celikan (Celilkan. Adıyaman’ın güneyinden Anteb’e kadar olan bölgede yaşarlar)<br />
Canbegî (Adıyaman ile Siverek arasında yaşarlar)<br />
Qeregiç (Qerageç - Karakeçili. Siverek ile Diyarbakır arasında, bazı öbekleri de Tur Abidin bölgesinde yaşarlar. Dimili konuşurlar, AlevidirIer. Çok az bir kısmı Sunnidirler ve Kuzey Kurmancisi konuşurlar ve yer yer kendilerini Türk olarak kabul ederler.)<br />
Xidirsor (Adıyaman’ın kuzeybatısında yaşarlar. Kuzey Kurmancisi konuşurlar, Alevidirier)<br />
Kikî (Anteb’in güneyinden Halep’e kadar olan bölgede yaşarlar)<br />
Kotî (Malatya’nın güneydoğusunda yaşarlar. Tarihi Guti’lerle ilişkilerinin olabileceği üzerinde durulmaktadır.)<br />
Kowa (Kao - Qovan. Adıyaman’ın doğusunda yaşarlar. Kuzey Kurmancisi konuşurlar, AlevidirIer)<br />
Lak Kurdî (Ceyhan ırmağı havzası, Adana’nın doğu ve kuzeydoğu kesimlerinde yaşarlar. Bir kısmı Lakî, bir kısmı Kurmanci konuşur, AlevidirIer. Çok az bir kısmı Sunnidir.)<br />
Malikan (Melîk, Mêlik ve Mêlikan adıyla bilinirler. Malatya’nın doğusunda ve Urfa’nın doğusunda yaşarlar)<br />
Mendukan (Mendikan. Tal Afer’de yaşarlar. Kuzey Kurmancisi konuşurlar. Ağırlıklı olarcık Yezididirler. İlk Ermeni tarihi kaynaklarında sık sık Ermenilere Mandukanian aristokrasisini kazandırmış olmakla kendilerinden söz edilir)<br />
Mardas (Mirdêsî - Mardis. Narince ile Fırat arasında yaşarlar. Küçük bir kısmı Urfa’dadır. Kuzey Kurmancisi konuşurlar. Sünnidirler)<br />
Mîran (Cizre’de yaşarlar)<br />
Mîrsînan (Diyarbakır’ın güneyinde yaşarlar)<br />
Mizûrî (Duhok bölgesinde yaşarlar)<br />
Paziki (Baziki ve Beskî adıyla da bilinirler. Samsat dolaylarında yaşarlar. Kuzey Kurmancisi konuşurlar, Alevidirler)<br />
Pişnik (Adıyaman’ın kuzeybatısında yaşarlar. Kuzey Kurmancisi konuşurlar ve Alevidirler)<br />
Porka (Malatya’nın güneyinde yaşarlar. Dimili ve Kuzey Kurmancisi konuşurlar, Alevidirler)<br />
Şabak (Şavak. Elazığ’ın kuzeyi, Bingöl ve Dersim’e yakın bir alanda yaşarlar. Ağırlıklı olarak Dimili konuşan Alevilerdir.)<br />
Şuweyş (Saweyş ve Subeyş adıyla da bilinirler. Suriye’deki Amude dolaylarında yaşarlar)<br />
Sînaminî (Sinan adıyla da bilinirler. Malatya’nın güney, kuzey ve kuzeybatı kesimleri ve Anteb’in kuzey kesimlerinde yaşarlar. Lakî aksanıyla konuşurlar ve genel olarak Alevidirler)<br />
Sindî (Zaho ile Pêşxabur nehri arasında yaşarlar)<br />
Tirikan (Diyarbakır’ın kuzeydoğusunda yaşarlar. Kimi araştırmacılar isimlerinin Türkmen / Tirkoman ismiyle bağlantılı olduğu görüşündeyse hepsi sünni ve Kuzey Kurmancisi ile konuşurlar.)<br />
Zeydan (Zeîdan adıyla da bilinirler. Bingöl’ün doğusu ile Muş’un kuzeyinde yaşarlar. Geçmşte, 19.yy’da çözülen eski Rozhaqî konfederasyonunun üyelerinden bir aşiretti)<br />
Cum (Jom, Jumî ve Cumîyan adıyla da bilinirler. Antep ve Kilis’ten başlayarak Kürt Dağı çevresine kadar olan bölgede yayılmışlardır.)<br />
Canpolat (Canbolad. Antep Kilis ve Urfa’da küçük topluluklar halinde yaşarlar. Aşiretin büyük bir kısmı, 1600'lerin başında Osmanlıya karşı başkaldırınca dağıtılmıştı. Fakat halen asıl merkezlerinde de yaşamaktadırlar.)<br />
9.Anadolu Bölgesi<br />
(Aksi belirtilmemişse, tümü de Kuzey Kunnancisi konuşurlar ve Sünnidirler. Çoğu aşiret 1600'lü yıllardan başlayarak Kürt coğrafyasından buraya göç etmiş yahut buraya sürülmüştür.)<br />
A- GÜNEY ÖBEGİ<br />
Bezeyni (Şêxbizni olarak da bilinen aşiretin bir koludurlar. Tuz Gölü’nün doğusunda yaşarlar)<br />
Canbegî (Bu öbeğin yarısı Yunak ile Polatlı arasında yaşar. Konya’nın Cihanbeyli ilçesinin bu aşiret tarafından kurulmuş olduğu bilinmektedir. Aşiret Suruç (Berazî) kökenlidir ve 1700'lü yılların ortalarında buraya toplu bir göç gerçekleştirmiştir.)<br />
Cudikan (Tuz Gölü’nün kuzeyinde yaşarlar)<br />
Xelkan (Xelîkan adıyla da bilinirler. Cihanbeyli dolaylarında yaşarlar)<br />
Motkî (Mudkî adıyla da bilinirler. Tuz Gölü’nün güneydoğusunda yaşarlar. Dimili konuşurlar, Sunnidirler)<br />
Nasıran (Bala kasabası dolaylarında yaşarlar.)<br />
Sinemillî (Sînan. Tuz Gölü’nün doğusunda yaşarlar. Dimilî konuşurlar ve Alevidirier.)<br />
Seyfkanî (Haymana dolaylarında yaşarlar)<br />
B- KUZEY ÖBEGİ<br />
Etmanekan (Ankara’nın kuzeydoğusunda yaşarlar)<br />
Badeli (Badıllı adıyla da bilinirler. Yozgat’ın güneyi ve güneybatısında yaşarlar)<br />
Bereket (Nevşehir’in kuzeyi, Kızılırmak’ın karşısında yaşarlar)<br />
Bezeynî (Şêxbiznî adıyla da bilinirler. Çorum’un kuzeybatısı ve Kırşehir’in batısı ve kuzeybatısı, Kızılırmak yakınlarında yaşarlar. Bunlardan bir kısım Sinop’a 1700'lerde yerleşmiş ve 1934 İskan kanunuyla tekrar dağıtılmışlardır.)<br />
Hecibanî (Hadhabani ve Hizbanî olarak da bilinirler. Kayseri’nin kuzeyinde, Kızılırmak yakınlarında yerleşiktirler)<br />
Xatunoğlu (Xatûnî olarak bilinirler. Yozgat’ın güneyinde yaşarlar ve küçük bir kısmı Türkleşmiştir.)<br />
Mahanî (Kırşehir içinde ve etrafında yaşarlar ve Kara Kürt olarak bilinirler)<br />
Milan (Milli adıyla da bilinirler. Çorum’un kuzeyinde yaşarlar)<br />
Şevelî (Çorum’un batısı ve Kızılırmak’ın yakınlarında yaşarlar)<br />
Tirikan (Ankara’nın batısı ve Çankırı’nın güneyinde yaşarlar. Kürt coğrafyasında yaşayan Tirikanlar ile bağlantılı dahi olsalar kendilerini sadece Kürt olarak tanımlarlar)<br />
Ökçecemî (Sivas’ın kuzeybatısında yaşarlar)<br />
Ümranlı (Amarlı ve İmranlı adıyla da bilinirler. Kırşehir ve Sivas dolaylarında yaşarlar)<br />
Urukçu (Tokat’tan Amasya ve Yozgat’a kadar olan bölgede yaşarlar)<br />
Zirîqan (Çankırı’nın güneydoğusu ve Samsun’un batısında yaşarlar)<br />
Şêx Biznîyan (Ankara’dan Samsun’a kadar olan bölgede yaşarlar. Bir kısmı asimile olmuştur ve Türkçeyle karışık bir Kürtçe konuşurlar)<br />
Zelan (Zilan adıyla da bilinirler. Giresun ve Trabzon’un dağlık kesimlerinde yaşarlar. Ermenice ile karışık bir Kuzey Kurmancisi konuşurlar)<br />
Reşwan (Sivas dolaylarında yaşarlar. 1750'de Anteb ve Kürtdağı çevresinden Divriği’ye sürgün edilmişlerdir.)<br />
Reşîyan (Tokat’tan Amasya ve Yozgat’a kadar olan bölgede yaşarlar)<br />
Bilikî (Ankara yakınlarındaki Koçhisar’da yerleşiktirler)<br />
Koçgirî (Siwas dolaylarında yaşarlar. Alevidirler)<br />
Pisyan (Haymana, Polatlı ve Bala dolaylarında yerleşiktirler)<br />
Badillî<br />
Mahasî<br />
Beskî¼br /> Saro (Sivas dolaylarında yerleşiktirler)<br />
Garoa (Sivas dolaylarında yerleşiktirler)<br />
Îban (Îbo adıyla da bilinirler. Sivas dolaylarında yaşarlar)<br />
Zaza (Lice kökenlidirler. 1600'den bu yana Sivas dolaylarında yaşarlar. Zazakî konuşurlar.)<br />
Eskan (Eskî adıyla da bilinen aşiret Sivas dolaylarında yaşar. Kuzey Kurmancîsi konuşurlar.)<br />
Çarekan<br />
Şadîyan (Şedlan olarak da bilinirler. Büyük ihtimalle Şeddad ve Şadilli gibi aşiretlerle bağlantılıdırlar.<br />
<br />
Kaynak: Kurdistantime.comUnknownnoreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-7467289881335750250.post-55004766331429144042011-06-29T09:52:00.000-07:002011-06-29T09:52:02.975-07:00Şehid Şêx Said-İdam Edilişi Ve Yan yana 46 Sehpa<table cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="float: right; margin-left: 1em; text-align: right;"><tbody>
<tr><td style="text-align: center;"><img border="0" height="140" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgnpukl3agxPU2Bsj1C4YRpvXcC2kz05yt2g8c_cIUrXpr2So6V98VOelpn8KcsnLoxdt_FJJCn12EE2QtKlaMI_8eTA917UjgwJ64ZxRC1d0oNFuMWmG9bYjA3Dnz8sJ47fGVjcYKiAMAu/s320/diyarbakir_da_47_daragaci.jpg" width="320" /></td></tr>
<tr><td class="tr-caption" style="text-align: center;">diyarbakir_da_47_daragaci</td></tr>
</tbody></table><span style="font-family: Times New Roman;"><span style="font-size: 12pt;">Ölüm töreni hazırlıkları, daha mahkeme kararı açıklanmadan başlamıştı. Asılacakların sayısı bilinmiyormuşçasına yetecek kadar sicim, darağacı için kalas, birkaç gün önce satın alınıp depolanmış, cellâtlar da tedarik edilmiş, askeri garnizonda misafir edilmişlerdi. </span><span style="font-family: Times New Roman; font-size: 12pt;"> </span></span> <br />
<span style="font-family: Times New Roman;"><span style="font-size: 12pt;">28 Haziran 1925 Pazar sabahı, mahkeme heyeti, kararını açıklamak üzere daha sahneye çıkmadan, Diyarbakırın Dağkapı meydanında çekiç, testere ve keser sesleri duyulmaya başlamıştı.</span></span><br />
<span style="font-family: Times New Roman;"><span style="font-size: 12pt;">Darağacı” ayaklarının aynı boyda, başka bir deyişle, askeri disiplin kurallarına göre “nizami” olması, estetik durması için testereyle kesilip eşitleniyordu.</span><span style="font-family: Times New Roman; font-size: 12pt;"> </span></span> <br />
<span style="font-family: Times New Roman;"><span style="font-size: 12pt;">Darağaçlarının bulunduğu alanın hemen ötesinde, ta kalkıp Ankara’dan gelmiş seçkin konuklarla, Diyarbakır’daki asker, sivil yöneticiler, eşleri, çocukları ve davetlilerin “idam töreni”ni, huzur içinde seyretmeleri için tribün inşa ediliyordu.</span><span style="font-family: Times New Roman; font-size: 12pt;"> </span></span><br />
<span style="font-family: Times New Roman;"><span style="font-size: 12pt;">Mahkeme kararını açıkladığında, “darağaçları” (sehpa) çoktan kurulmuş, bacakları arasından sicimler sallandırılmıştı bile. Tribün inşaatı ise henüz sürüyordu.</span><span style="font-family: Times New Roman; font-size: 12pt;"> </span></span><br />
<span style="font-family: Times New Roman;"><span style="font-size: 12pt;">Fakat estetik kaygıyla, sehpaların boy hizasına önem verenler, yasaların gereklerini hesaba katmıyorlardı. Osmanlılardan kalma yasa maddelerine göre, aynı gün, saat ve zamanda ve aynı yerde birden fazla kişi asılacaksa eğer, darağaçları, mahkûmların birbirini göremeyecekleri, seslerini duyamayacakları aralıklarla kurulmak zorundaydı.<sup>65</sup></span><span style="font-family: Times New Roman; font-size: 12pt;"> </span></span><br />
<span style="font-family: Times New Roman;"><span style="font-size: 12pt;">Yasanın bu maddesi, Seid Abdülkadir ve arkadaşları için uygulanmamıştı. Şimdi bir kez daha yadsınıyor, unutuluyordu. Darağaçları, ayaklar birbirine değecek yakınlıkta kurulmuştu.</span><span style="font-family: Times New Roman; font-size: 12pt;"> </span></span><br />
<span style="font-family: Times New Roman;"><span style="font-size: 12pt;">Özenle hazırlanmış, bütün ayrıntıları programlanmış “idam töreni” gece yarısından sonra başladı. Törene çağrılı “Erkan” mihmandarlar tarafından karşılanıp, tribündeki yerlerine oturtuldu.</span><span style="font-family: Times New Roman; font-size: 12pt;"> </span></span><br />
<span style="font-family: Times New Roman;"><span style="font-size: 12pt;">“Devletin erkânı” ve seçkin konuklan rütbelerine, makamlarının konumlarına uygun düşecek biçimde oturmuşlardı.</span><span style="font-family: Times New Roman; font-size: 12pt;"> </span></span><br />
<span style="font-family: Times New Roman;"><span style="font-size: 12pt;">Diyarbakır’ı birkaç ay önce Şeyh’e karşı savunmuş olan komutan Mürsel Paşa, mahkeme heyeti, töreni görmek için Ankara’dan kalkıp gelen Diyarbakır milletvekilleri Cavit Ekin ve Şeref Bey, askeri, sivil şefler ve eşleri, çocukları önlü arkalı, yan yana tiyatro sahnesinin açılmasını, ya da futbol maçının başlamasını bekleyen seyirci sabırsızlığıyla oturuyorlardı.</span><span style="font-family: Times New Roman; font-size: 12pt;"> </span></span><br />
<span style="font-family: Times New Roman;"><span style="font-size: 12pt;">Mürsel Paşa, seçilmiş milletvekilleri ve mahkeme heyeti bir kümeydi. Törenin başlamasını beklerken, aralarında görüşülüp konuşarak “memleket ahvalini” değerlendiriyor, gülüşmeleri bazen kahkahaya dönüşüyor ve sesleri meydanda yankılanıyordu.</span><span style="font-family: Times New Roman; font-size: 12pt;"> </span></span><br />
<span style="font-family: Times New Roman;"><span style="font-size: 12pt;">Meydanın düzenlenmesi ve dekoru, bir ölüm ayininden çok, bir şenliği, kutlama törenini andırıyordu. “Kutlama şenliğinden” tek eksiği, alanın taklarla, çiçeklerle bezenmemesi, bando-mızıka takımının eksikliğiydi. Bunun dışında her şey yerli yerindeydi.</span><span style="font-family: Times New Roman; font-size: 12pt;"> </span></span><br />
<span style="font-family: Times New Roman;"><span style="font-size: 12pt;">Tören, bir gün önce şehre ilan edilmiş, isteyenlerin seyre gelebileceği duyurulmuştu. İdamı görmek isteyen meraklı kalabalığı saatler öncesinden, “tören alanı” Dağkapı’ya akın etmeye başlamıştı.</span><span style="font-family: Times New Roman; font-size: 12pt;"> </span></span><br />
<span style="font-family: Times New Roman;"><span style="font-size: 12pt;">Seçkinlerin deyimiyle bu “kuru kalabalık” olduğu için, süngülü askerler tarafından protokol tribünden uzakta tutulmuştu.</span><span style="font-family: Times New Roman; font-size: 12pt;"> </span></span><br />
<span style="font-family: Times New Roman;"><span style="font-size: 12pt;">Bu arada kalabalık, suçluların asılması sırasında, “TC’ni birlik ve bütünlük ruhunu zedeleyecek” herhangi bir davranışta bulunmaması, merhamet belirtisi içeren herhangi bir ses ya da söz etmemeleri konusunda uyarılmıştı.</span><span style="font-family: Times New Roman; font-size: 12pt;"> </span></span><br />
<span style="font-family: Times New Roman;"><span style="font-size: 12pt;">“İdamların güven, huzur içinde gerçekleştirilmesi” için bütün alan askerlerce kuşatılmıştı. Kuşatma konusunda, şehir dışına açılan yollar, şehir içindeki sokak başları, cadde ve meydanlarda da unutulmamış, buralara tam teçhizatlı askerler yerleştirilmişti.</span><span style="font-family: Times New Roman; font-size: 12pt;"> </span></span><br />
<span style="font-family: Times New Roman;"><span style="font-size: 12pt;">Birbirine kol mesafesinde sıralanan askerler, bakışlarıyla etrafı tarıyor, güven duymadıklarına “yasak” diyerek geri çeviriyor, arka sokaklara sürüyor, idam mahkûmlarının bulunduğu semte yaklaştırmıyorlardı.</span><span style="font-family: Times New Roman; font-size: 12pt;"> </span></span><br />
<span style="font-family: Times New Roman;"><span style="font-size: 12pt;">Behçet Cemal, Şeyh Said”in son anları için “hücresinde hapishane müdürü Osman’la görüşüyordu. Fakat ahret işleriyle değil, dünya işleriyle meşguldü” diye yazıyordu.</span><span style="font-family: Times New Roman; font-size: 12pt;"> </span></span><br />
<span style="font-family: Times New Roman;"><span style="font-size: 12pt;">Behçet Cemal’in “dünya işleri” dediği, Şeyh’in geride bırakacağı eşya ve parasının çocuklarına iletilmesine ilişkin insani vasiyetiydi.</span><span style="font-family: Times New Roman; font-size: 12pt;"> </span></span><br />
<span style="font-family: Times New Roman;"><span style="font-size: 12pt;">Şeyh’in son anlarına Fransız, İngiliz ve Amerikalılar dâhil, dünyanın çeşitli köşelerinden gelmiş gazeteciler de tanıklık ediyordu. Daha sonra Fransız ve İngiliz başınında yer alan yorumlarda, Şeyh’in son dakikalarında, insan iradesini aşan bir metanet içinde olduğu belirtiliyordu.</span><span style="font-family: Times New Roman; font-size: 12pt;"> </span></span><br />
<span style="font-family: Times New Roman;"><span lang="EN-GB" style="font-size: 12pt;">Lord Kinross yazıyor:</span><span lang="EN-GB" style="font-family: Times New Roman; font-size: 12pt;"> </span></span><br />
<table align="center" cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="margin-left: auto; margin-right: auto; text-align: left;"><tbody>
<tr><td style="text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhsEB46yDminrcmlPdzGwh5L6CsObr7G_XfCvzMopOiSI5-sHh6AEXuCQUqYX67xLSeNp3ogS7PQBeo-LKIOdPKGiLPaTClz8fMimGEGsD2b3fut_N3l-59r_qTT8hnAwT0M3Dlf76ZRZJm/s1600/%25C3%2596nde+sa%25C4%259F+tarafta+oturan+%25C5%259Eex+Said+ve+sol+tarafta+oturan+%25C5%259Eex+%25C5%259Eerif%252C+arka+s%25C4%25B1rada+sa%25C4%259F+taraftaki+%25C5%259Eex+Abdullah+ve+yan%25C4%25B1ndaki+%25C4%25B0hanet%25C3%25A7i+Kas%25C4%25B1m..jpg" imageanchor="1" style="clear: left; margin-bottom: 1em; margin-left: auto; margin-right: auto;"><img border="0" height="291" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhsEB46yDminrcmlPdzGwh5L6CsObr7G_XfCvzMopOiSI5-sHh6AEXuCQUqYX67xLSeNp3ogS7PQBeo-LKIOdPKGiLPaTClz8fMimGEGsD2b3fut_N3l-59r_qTT8hnAwT0M3Dlf76ZRZJm/s320/%25C3%2596nde+sa%25C4%259F+tarafta+oturan+%25C5%259Eex+Said+ve+sol+tarafta+oturan+%25C5%259Eex+%25C5%259Eerif%252C+arka+s%25C4%25B1rada+sa%25C4%259F+taraftaki+%25C5%259Eex+Abdullah+ve+yan%25C4%25B1ndaki+%25C4%25B0hanet%25C3%25A7i+Kas%25C4%25B1m..jpg" width="320" /></a></td></tr>
<tr><td class="tr-caption" style="text-align: center;">Önde sağ tarafta oturan Şex Said ve sol tarafta oturan Şex Şerif, arka sırada sağ taraftaki Şex Abdullah ve yanındaki İhanetçi Kasım.</td></tr>
</tbody></table><span style="font-family: Times New Roman;"><span lang="EN-GB" style="font-size: 12pt;">“Çoğu, cesaretli bir şekilde öldü. Şeyh Said sonuna kadar istifini bozmadı. Sehpaya çıkarken, mahkeme başkanına gülümseyerek, ‘senden hoşlandım’ dedi. ‘Ama kıyamet günü hesaplaşacağız.’ Askeri komutana takılarak, ‘Paşa’ dedi. ‘Gel de düşmanınla vedalaş.’Gömlek üzerine geçirilirken kımıldamadan durdu.”</span><span lang="EN-GB" style="font-size: 12pt;"> </span></span><br />
<span style="font-family: Times New Roman;"><span lang="EN-GB" style="font-size: 12pt;">Adını küfür, hakaret ve aşağılamayla anan Türk basını bile, idama giderken korktuğunu, tökezlediğini yazmıyordu.</span><span lang="EN-GB" style="font-family: Times New Roman; font-size: 12pt;"> </span></span><br />
<span style="font-family: Times New Roman;"><span lang="EN-GB" style="font-size: 12pt;">Yerli ve yabancı gazeteciler, Şeyh’in darağacına hazırlanma anına tanıklık etmek istemişlerdi. Yönetim, isteklerini uygun bulmuştu. Gazeteci ordusu, başlarında hapishane komutanı üsteğmen Osman olduğu halde hücresine girdiğinde, ailesine verilmek üzere vasiyetnamesini bitirmek üzereydi. Yazdıklarının altını imzaladıktan sonra teğmene döndü ve vasiyetname ile cebindeki parayı uzatarak, “bunları evlatlarıma verin” dedi.</span><span lang="EN-GB" style="font-family: Times New Roman; font-size: 12pt;"> </span></span><br />
<span style="font-family: Times New Roman;"><span style="font-size: 12pt;">Bir an durakladı. Yüzünde bir gülümseme belirdi. “Bakın, bu gazeteciler şahidimdir, inşallah bunları teslim edersiniz” diye ekledi.</span><span style="font-family: Times New Roman; font-size: 12pt;"> </span></span><br />
<span style="font-family: Times New Roman;"><span style="font-size: 12pt;">Şeyh, az sonra ölüme gidecek olan o değilmiş gibi rahat, huzurluydu. Üsteğmenle şakalaşıyor, sohbet ediyordu. Bu haliyle, ister istemez, çevresini saran öğrencileriyle sohbet ede ede baldıran zehirini içerek, hakkında verilmiş ölüm cezasını kendi eliyle yerine getiren Sokrates’i anımsatıyor, onu andırıyordu.</span><span style="font-family: Times New Roman; font-size: 12pt;"> </span></span><br />
<span style="font-family: Times New Roman;"><span style="font-size: 12pt;">Hapishane komutanı, vasiyetname ve paraları evlatlarına vereceğine dair namus sözü verdikten sonra, “kaç evladınız var?” diye soruyordu. Şeyh, yüzünde bir anlık dalgalanmayla “on” cevabını veriyordu. Bir anlık duraklamadan sonra, yeni bir şey hatırlamış gibi “beş kız beşi de erkek” diye ekleyerek, adlarını tek tek sıralıyordu:</span><span style="font-family: Times New Roman; font-size: 12pt;"> </span></span><br />
<span style="font-family: Times New Roman;"><span style="font-size: 12pt;">“Ayşe, Hayriye, Azize, Fatma, Fahime, Gıyaseddin, Ali Rıza, Selahaddin, Ahmet ve Abdülhalik…”</span><span style="font-size: 12pt;"> </span></span><br />
<span style="font-family: Times New Roman;"><span style="font-size: 12pt;">Şeyh’in hücresine doluşmuş gazeteciler, o an akıllarına ne gelirse soruyorlardı. Biri, “bütün çocuklarınız aynı anneden mi? Diye soruyordu. Gülümseyerek iki eşinin bulunduğunu söylüyordu.</span><span style="font-family: Times New Roman; font-size: 12pt;"> </span></span><br />
<span style="font-family: Times New Roman;"><span style="font-size: 12pt;">Korkusuzluğu, soğukkanlılığı ve aldırmazlığına şaşmış gazeteciler, isyan başlatmaktan ötürü pişman olup olmadığını, ölümden korkup korkmadığını soruyorlardı. Şeyh, pişmanlık ve korkuya ilişkin soruları bir arada üç kelimelik bir cümleyle, “kaderim olduktan sonra…” diye cevaplıyordu.</span><span style="font-family: Times New Roman; font-size: 12pt;"> </span></span><br />
<span style="font-family: Times New Roman;"><span style="font-size: 12pt;">Gazetecilerden biri, son sözleri yerine de geçebilecek bir şeyler yazması ricasıyla not defterini uzatıyordu. Bir başka gazeteci de, aynı anda ona sigara sunuyordu. Şeyh, önce sigarayı aldı. Yaktı. Derinden derine birkaç nefes çekti. Sonra sükûnet içinde sigarasını içerken, deftere şunları yazdı:</span><span style="font-family: Times New Roman; font-size: 12pt;"> </span></span><br />
<span style="font-family: Times New Roman;"><span style="font-size: 12pt;">“Asıldığıma hiç acıma. </span><span lang="IT" style="font-size: 12pt;">Zira Allan ve din uğrunadır.”</span><span lang="IT" style="font-size: 12pt;"> </span></span><br />
<span style="font-family: Times New Roman;"><span lang="IT" style="font-size: 12pt;">Şeyh Said, namaz kılıp dua etmek için yalnız kalmak istediğini söyleyince üsteğmen Osman ve gazeteci ordusu hücresinden çıkıyordu. Şeyh yalnız kaldı. Cep saatini çıkarıp baktı. Gece yarılanmıştı.</span><span lang="IT" style="font-family: Times New Roman; font-size: 12pt;"> </span></span><br />
<span style="font-family: Times New Roman;"><span lang="IT" style="font-size: 12pt;">Yatak yerine de kullandığı, ot doldurulmuş şiltenin serili olduğu sedire yöneldi. Yönünü Mekke’ye çevirdi. Ellerini bağlayıp sükûnet ve serinkanlılıkla namaza durdu. Eğilip doğrulurken, dudakları belli belirsiz kımıldıyor, kımıldadıkça kınalı aksakalı titreşiyordu.</span><span lang="IT" style="font-family: Times New Roman; font-size: 12pt;"> </span></span><br />
<span style="font-family: Times New Roman;"><span lang="IT" style="font-size: 12pt;">Namazdan sonra, şilteye diz çöktü. Avuç açıp uzun bir duaya durdu. Kur’an’dan ayetler okudu. Duasını fatiha ile bitirdi. Sonra avuçlarıyla yüzünü, sakalını sıvazladı. Tanrıya şükredip oturuşunu değiştirdi. Bağdaş kurdu.</span><span lang="IT" style="font-family: Times New Roman; font-size: 12pt;"> </span></span><br />
<span style="font-family: Times New Roman;"><span lang="IT" style="font-size: 12pt;">99’luk tespihini eline aldı. Dua eşliğinde çekmeye başladı. Gözleri yumuktu.</span><span lang="IT" style="font-family: Times New Roman; font-size: 12pt;"> </span></span><br />
<span style="font-family: Times New Roman;"><span lang="IT" style="font-size: 12pt;">Şeyh, cellâtların gelip “haydi” diyecekleri anı tespih çekip dua ederek beklemeye başladı.</span><span lang="IT" style="font-family: Times New Roman; font-size: 12pt;"> </span></span><br />
<span style="font-family: Times New Roman;"><span lang="IT" style="font-size: 12pt;">Askeri doktor, ölüm mahkûmlarının hücrelerini tek tek dolaşıyor, sağlık açısından “idamlarına engel bulunup bulunmadığını” kontrol ederek, yasaya ilişkin maddenin gereğini yerine getiriyordu. Mahkûmlara, “bir rahatsızlığınız var mı? Diye sorup, “hayır” cevabını alınca, yandaki hücreye geçiyordu.</span><span lang="IT" style="font-family: Times New Roman; font-size: 12pt;"> </span></span><br />
<span style="font-family: Times New Roman;"><span lang="IT" style="font-size: 12pt;">Ölüm mahkûmlarından Şeyh Ali, doktorun sorusuna karşılık olarak, belini üşüttüğünü, sırt ağrılarından muzdarip olduğunu söylüyordu. Ertesi günkü gazeteler, Şeyh Ali’nin rahatsızlığını çarpıtıp alay ve küçük düşürme konusu yapıyor, “mahkûmlardan Şeyh Ali, muayene sırasında hastalığı sorulunca, utanmadan iğrenç bir cevapla, bel soğukluğuna yakalandığını söyledi” diye yazıyorlardı.</span><span lang="IT" style="font-family: Times New Roman; font-size: 12pt;"> </span></span><br />
<span style="font-family: Times New Roman;"><span lang="IT" style="font-size: 12pt;">Doktor hücresine girdiğinde, Şeyh Said hala dua ediyordu. Duasını bitirip, yüzünü, sakalını sıvazlayıncaya kadar, doktorun hücreye girdiğini duymamış, fark etmemiş gibi davrandı. Duasını bitirdikten sonra, başını kaldırdı. Doktora baktı. Doktorun sorusu üzerine, bir şikâyetinin bulunmadığın söyledi.</span><span lang="IT" style="font-family: Times New Roman; font-size: 12pt;"> </span></span><br />
<div class="MsoHeading8"><b><span lang="IT"><span style="font-family: Times New Roman;">Şeyh, idama hazırdı.</span></span></b><span style="font-family: Times New Roman;"><span lang="IT"> </span></span></div><span style="font-family: Times New Roman;"><span lang="IT" style="font-size: 12pt;">Ölüm hücreleri, eski çağlardan kalma zindanlardı. Yeraltında, yarı karanlık ve rutubetli…</span><span lang="IT" style="font-size: 12pt;"> </span></span><br />
<span style="font-family: Times New Roman;"><span lang="IT" style="font-size: 12pt;">Cezaevi Muhafız Bölüğü’nün komutanı Nafiz’in bağırtısı, zindanın koridorlarında çınlıyordu. Komutan, öğrencilerini pikniğe, davet eden öğretmen edasıyla, bağırıyordu:</span><span lang="IT" style="font-family: Times New Roman; font-size: 12pt;"> </span></span><br />
<span style="font-family: Times New Roman;"><span lang="IT" style="font-size: 12pt;">“Hadi bakalım! Vakit geldi! Birer birer çıkın hücrelerinizden…”</span><span lang="IT" style="font-size: 12pt;"> </span></span><br />
<span style="font-family: Times New Roman;"><span lang="IT" style="font-size: 12pt;">Ölüm mahkûmları, hücre kapılarında bekliyor, ağır adımlarla yarı karanlık koridorda kümeleniyordu. </span><span style="font-size: 12pt;">İçlerinde ağlayanlar vardı. Birbirlerine sarılarak “hakkını helal et” diye fısıldaşarak vedalaşıyorlardı.</span><span style="font-family: Times New Roman; font-size: 12pt;"> </span></span><br />
<span style="font-family: Times New Roman;"><span style="font-size: 12pt;">Komutanın sert buyruğu bir kez daha duyuldu. Bu kez emrindeki askerlere komut veriyordu:</span><span style="font-family: Times New Roman; font-size: 12pt;"> </span></span><br />
<span style="font-family: Times New Roman;"><span style="font-size: 12pt;">“Mahkûmları birbirlerine zincirleyin!”</span><span style="font-size: 12pt;"> </span></span><br />
<span style="font-family: Times New Roman;"><span style="font-size: 12pt;">Yarı karanlık koridorda zincir sesleri duyuldu. Zincirler nereden, nasıl bulunmuşsa, halkaları iri ve kalın olanlarındandı. Kürtlerin “zincir a çoruz” dedikleri, iki çift öküzle tarlalar sürülürken, sabandan boyunduruğa bağlanan iri, kalın halkalı, ağır ve dayanıklısından…</span><span style="font-size: 12pt;"> </span></span><br />
<table cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="float: right; margin-left: 1em; text-align: right;"><tbody>
<tr><td style="text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEiaZV7e-CfHb8WbuLPwu5ZaUAAGODPWi0x9juF-rmodyWFWHuGXd3xSxh-Iv-HfDiEckWNG7M_lgy7oTaP9Xhg58nUglmJTaMVcSmlg2I0KkyUUVNsI2fA5qHHf0wRELfXHeZ11uTn13v8z/s1600/sex+said.jpg" imageanchor="1" style="clear: right; margin-bottom: 1em; margin-left: auto; margin-right: auto;"><img border="0" height="240" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEiaZV7e-CfHb8WbuLPwu5ZaUAAGODPWi0x9juF-rmodyWFWHuGXd3xSxh-Iv-HfDiEckWNG7M_lgy7oTaP9Xhg58nUglmJTaMVcSmlg2I0KkyUUVNsI2fA5qHHf0wRELfXHeZ11uTn13v8z/s320/sex+said.jpg" width="320" /></a></td></tr>
<tr><td class="tr-caption" style="text-align: center;">esir düşen şex said ve arkdaşları</td></tr>
</tbody></table><span style="font-family: Times New Roman;"><span style="font-size: 12pt;">Mahkûmlar, bu zincirle, el ve ayak bileklerinden birbirine bağlanıp kilitlendiler.</span><span style="font-family: Times New Roman; font-size: 12pt;"> </span></span><br />
<span style="font-family: Times New Roman;"><span style="font-size: 12pt;">Duruşmalara, “birinci derecede suçlu” muamelesiyle en önde getirilip götürülen Şeyh Said, isyandaki konumunu tanımlayan söylemiyle, bu kez “ne önde, ne de arkada”ydı. Ölüme giderken, kafilenin ortasındaydı.</span><span style="font-family: Times New Roman; font-size: 12pt;"> </span></span><br />
<span style="font-family: Times New Roman;"><span style="font-size: 12pt;">Mahkûmlar, cezaevi avlusuna, oradan da bahçeye çıkarıldılar…</span><span style="font-size: 12pt;"> </span></span><br />
<span style="font-family: Times New Roman;"><span style="font-size: 12pt;">İsyanın ideologlarından Fakih Hasan, en öndeydi Darağacına önce o gidecekti.</span><span style="font-family: Times New Roman; font-size: 12pt;"> </span></span><br />
<span style="font-family: Times New Roman;"><span style="font-size: 12pt;">Mahkûm kafilesi, meydana açılan kapı önünde durduruldu. Çit sıklığıyla çevrelerini sarmış süngülü askerler, teftişten geçecek birliğin kılık, kıyafet ve duruşunu son kez gözden geçiren subay edasıyla mahkûmları inceleyip, tekrar tekrar saydılar.</span><span style="font-family: Times New Roman; font-size: 12pt;"> </span></span><br />
<span style="font-family: Times New Roman;"><span style="font-size: 12pt;">Mahkûmlar, son sayım ve denetim duraklamasından yararlanarak, vedalaşmak üzere bir kez daha birbirine karıştılar. Elleri arkadan zincirli olduğu için kucaklaşamıyorlardı. Göğüs göğüse gelip, boyunlarını birbirine dolamaya çabalıyor, ağlıyor, birbiri için dua ediyorlardı. </span><span style="font-family: Times New Roman; font-size: 12pt;"> </span></span><br />
<span style="font-family: Times New Roman;"><span style="font-size: 12pt;">Kanireşli (Karşıova) Kamil ve Baba Bey kardeşler, karşılıklı büyülenmiş gibi kıpırtısız, öylece birbirlerine bakıyor, ağlıyorlardı.</span><span style="font-family: Times New Roman; font-size: 12pt;"> </span></span><br />
<span style="font-family: Times New Roman;"><span style="font-size: 12pt;">Hanili Mustafa Bey ve gencecik oğlu Mahmut göğüs göğüse gelmiş, biri yüzünü ötekinin boynuna gömmüş öylece duruyor, hıçkırarak ağlıyorlardı.</span><span style="font-family: Times New Roman; font-size: 12pt;"> </span></span><br />
<span style="font-family: Times New Roman;"><span style="font-size: 12pt;">Mustafa Bey, hüzün şarkısı gibi bir mırıltı tutturdu. </span><span lang="FR" style="font-size: 12pt;">Bu bir ilahiydi. Öteki mahkûmlar, isyan gibi anında ona katıldılar. Meydan ilahi ve “Allahu ekber!” sesleriyle doldu.</span><span lang="FR" style="font-family: Times New Roman; font-size: 12pt;"> </span></span><br />
<span style="font-family: Times New Roman;"><span lang="FR" style="font-size: 12pt;">Seçkinler tribününde, aynı anda bir rahatsızlık, el kol hareketleri görüldü. Askerler telaşla koşuşturdular. Mahkûmları dipçik, süngüyle tehdit edip “susun!” diye bağırdılar. </span><span lang="FR" style="font-family: Times New Roman; font-size: 12pt;"> </span></span><br />
<span style="font-family: Times New Roman;"><span lang="FR" style="font-size: 12pt;">Ama isyan etmiş, itaat dinlemez olmuşlardı. Sesleri daha yükselip gürleşti. Mahkûmlar emre itaat etmiyorlardı. Şeyh Said de arkadaşlarına katılmış, bakışlarını göğe çevirmiş ilahi söylüyor, sonunu “ Allahu ekber” diye tamamlıyordu.</span><span lang="FR" style="font-family: Times New Roman; font-size: 12pt;"> </span></span><br />
<span style="font-family: Times New Roman;"><span lang="FR" style="font-size: 12pt;">Hanili Salih Bey, heyecanlanmış, heyecandan kendinden geçmiş gibiydi. İlahiden kopan, ilahileri bastıran, heyecandan çatallaşmış sesi duyuldu. Arkadaşlarına sesleniyordu:</span><span lang="FR" style="font-family: Times New Roman; font-size: 12pt;"> </span></span><br />
<span style="font-family: Times New Roman;"><span lang="FR" style="font-size: 12pt;">“Bugün, erkeklerin yiğitlik günüdür” diye bağırıyordu. “Ölüme nasıl gittiğimizi dostlarımıza ve düşmanlarımıza gösterelim!” </span><span lang="FR" style="font-family: Times New Roman; font-size: 12pt;"> </span></span><br />
<span style="font-family: Times New Roman;"><span lang="FR" style="font-size: 12pt;">Sonra ekliyordu:</span><span lang="FR" style="font-family: Times New Roman; font-size: 12pt;"> </span></span><br />
<span style="font-family: Times New Roman;"><span lang="FR" style="font-size: 12pt;">“Mert olun! Size yaraşır biçimde dik durum. Tutun gözyaşlarınızı!”</span><span lang="FR" style="font-size: 12pt;"> </span></span><br />
<span style="font-family: Times New Roman;"><span lang="FR" style="font-size: 12pt;">Muhafız bölüğü komutanı, şaşkın kalmıştı. Mahkûmları susturmak için “susun lan, yürüyün!” diye bağırıyordu.</span><span lang="FR" style="font-family: Times New Roman; font-size: 12pt;"> </span></span><br />
<span style="font-family: Times New Roman;"><span lang="FR" style="font-size: 12pt;">Türk resmi tarihine kaynaklık eden Behçet Cemal’in yazdığına göre, Dağkapı meydanında sıra sıra dizilen 47 “sepi” (darağacı), seyre çağrılanların iyi görmesi için aydınlatılmıştı.</span><span lang="FR" style="font-family: Times New Roman; font-size: 12pt;"> </span></span><br />
<span style="font-family: Times New Roman;"><span lang="FR" style="font-size: 12pt;">Seçkinlerin tribünü, darağaçlarının hemen karşısında, yakınındaydı. İdam mahkûmları, sıralarını beklemek üzere tribünün önünde durakladılar.</span><span lang="FR" style="font-family: Times New Roman; font-size: 12pt;"> </span></span><br />
<span style="font-family: Times New Roman;"><span lang="FR" style="font-size: 12pt;">Bu sırada, Kürtçe aksanlı bir ses duyuldu:</span><span lang="FR" style="font-family: Times New Roman; font-size: 12pt;"> </span></span><br />
<span style="font-family: Times New Roman;"><span lang="EN-GB" style="font-size: 12pt;">“Said Efendi nerede?</span><span lang="EN-GB" style="font-family: Times New Roman; font-size: 12pt;"> </span></span><br />
<span style="font-family: Times New Roman;"><span lang="EN-GB" style="font-size: 12pt;">Şeyh, sesin sahibini tanımıştı. Mahkeme üyelerinden Revanduzlu Kurt Ali Saib’di bu. </span><span lang="EN-GB" style="font-family: Times New Roman; font-size: 12pt;"> </span></span><br />
<b><span style="font-family: Times New Roman;"><span lang="EN-GB" style="font-size: 12pt;">Şeyh Said:</span></span></b><span style="font-family: Times New Roman;"><span lang="EN-GB" style="font-family: Times New Roman; font-size: 12pt;"> </span></span><br />
<span style="font-family: Times New Roman;"><span lang="EN-GB" style="font-size: 12pt;">“Buradayım Saib Bey” diye karşılık verdi.</span><span lang="EN-GB" style="font-family: Times New Roman; font-size: 12pt;"> </span></span><br />
<span style="font-family: Times New Roman;"><span lang="EN-GB" style="font-size: 12pt;">Sonra, “idamlar ayininin evrensel tarihinde” eşine nadir rastlanan bir diyalog başladı, asılanla, asanlar arasında. Tarih, asanlarıyla söyleşe söyleşe asılmaya giden bir baka örneği kaydediyor muydu?</span><span lang="EN-GB" style="font-family: Times New Roman; font-size: 12pt;"> </span></span><br />
<span style="font-family: Times New Roman;"><span lang="EN-GB" style="font-size: 12pt;">Şeyh Said, sanki hayatların iple boğulduğu ölüm anında değil de, sohbet divanındaydı. Laf dokunduran asanlarına filozofça cevaplar yetiştiriyordu.</span><span lang="EN-GB" style="font-family: Times New Roman; font-size: 12pt;"> </span></span><br />
<span style="font-family: Times New Roman;"><span lang="EN-GB" style="font-size: 12pt;">Ali Saib, onu seslenirken, yüzünde her anlama çekilebilecek bir gülümseme vardı.</span><span lang="EN-GB" style="font-family: Times New Roman; font-size: 12pt;"> </span></span><br />
<a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEiv5h8SO1e4FnBks9uc6iIYJmt0PsSJKqsbPiOQqScQRZs9-NC6tEIUH5YU9tS8hZkKCT9BcqzlY1ndb0NT4kq0zsQlDK_lj8TJiVGiBGF9RDhDlOxasyxNL8Yvj2m4GphGj-ImaDJzi6Nw/s1600/sex+said2.jpg" imageanchor="1" style="clear: left; float: left; margin-bottom: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="240" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEiv5h8SO1e4FnBks9uc6iIYJmt0PsSJKqsbPiOQqScQRZs9-NC6tEIUH5YU9tS8hZkKCT9BcqzlY1ndb0NT4kq0zsQlDK_lj8TJiVGiBGF9RDhDlOxasyxNL8Yvj2m4GphGj-ImaDJzi6Nw/s320/sex+said2.jpg" width="320" /></a><span style="font-family: Times New Roman;"><span lang="EN-GB" style="font-size: 12pt;">O, Şeyh’in hücresine “dostane ziyaret” yapanların başında geliyordu. Genelde Kürtçe yapılan hücre sohbetlerinde, dini konular, dünya ahvali ve Kürtlerin hali dahil her şey konuşuluyor, tartışılıyordu. Ali Saib, bu arada “iyilik yapan bir dost” olarak, doğruyu söylemesi, kaide ile kuralları uyması halinde ağır ceza almayacağını, kısa bir sürgün hayatından sonra serbest bırakılacağını söylüyor, “gelecek baharda Hınıs’taki evinizde birlikte kuzu eti yiyeceğiz” diyordu.</span><span lang="EN-GB" style="font-family: Times New Roman; font-size: 12pt;"> </span></span><br />
<span style="font-family: Times New Roman;"><span lang="EN-GB" style="font-size: 12pt;">Şeyh kahırlı bir gülüşle ona şeref sözünü hatırlatıyordu:</span><span lang="EN-GB" style="font-family: Times New Roman; font-size: 12pt;"> </span></span><br />
<span style="font-family: Times New Roman;"><span lang="EN-GB" style="font-size: 12pt;">—Ali Saib Bey, hani ya, doğruyu söylersem kurtaracaktınız?</span><span lang="EN-GB" style="font-family: Times New Roman; font-size: 12pt;"> </span></span><br />
<span style="font-family: Times New Roman;"><span lang="EN-GB" style="font-size: 12pt;">—Ne yapayım Said Efendi, seninle Hınıs’ta kuzu yiyemedik.</span><span lang="EN-GB" style="font-family: Times New Roman; font-size: 12pt;"> </span></span><br />
<a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjqXA7zC04ZSX-htB1Ntizk0ktnb7Wuf16CUa1POnJXomtITIl7q6PZuhIXcnbuqIeoLUPtfhEaVixEnHSoFhVF-kIDyzkI0huJMxPK7YnyzqIXJIoav4IqORwH-kfuufJqjfK5B8_xSHtW/s1600/sexsaid.jpg" imageanchor="1" style="clear: right; float: right; margin-bottom: 1em; margin-left: 1em;"><img border="0" height="320" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjqXA7zC04ZSX-htB1Ntizk0ktnb7Wuf16CUa1POnJXomtITIl7q6PZuhIXcnbuqIeoLUPtfhEaVixEnHSoFhVF-kIDyzkI0huJMxPK7YnyzqIXJIoav4IqORwH-kfuufJqjfK5B8_xSHtW/s320/sexsaid.jpg" width="218" /></a><span style="font-family: Times New Roman;"><span lang="EN-GB" style="font-size: 12pt;">—Doğruyu söyledim, Saib Bey, Ama siz cezamı hafifletmediniz.</span><span lang="EN-GB" style="font-family: Times New Roman; font-size: 12pt;"> </span></span><br />
<span style="font-family: Times New Roman;"><span lang="EN-GB" style="font-size: 12pt;">—Şeyh Efendi, bundan hafif cezamı olur?</span><span lang="EN-GB" style="font-family: Times New Roman; font-size: 12pt;"> </span></span><br />
<span style="font-family: Times New Roman;"><span lang="EN-GB" style="font-size: 12pt;">Şeyh güldü.</span><span lang="EN-GB" style="font-family: Times New Roman; font-size: 12pt;"> </span></span><br />
<span style="font-family: Times New Roman;"><span lang="EN-GB" style="font-size: 12pt;">—Bundan ağırını siz söyleyin…</span><span lang="EN-GB" style="font-size: 12pt;"> </span></span><br />
<span style="font-family: Times New Roman;"><span lang="EN-GB" style="font-size: 12pt;">Ali Saib suskun kalmıştı. </span><span lang="IT" style="font-family: Times New Roman; font-size: 12pt;">Şeyh, ekledi:</span><span lang="IT" style="font-family: Times New Roman; font-size: 12pt;"> </span></span><br />
<span style="font-family: Times New Roman;"><span lang="IT" style="font-size: 12pt;">—Seni severim. Ama seninle mahşer günü mahkeme olacağız. </span><span lang="IT" style="font-family: Times New Roman; font-size: 12pt;"> </span></span><br />
<span style="font-family: Times New Roman;"><span lang="IT" style="font-size: 12pt;">Ali Saib öfkeyle bağırıyordu.</span><span lang="IT" style="font-family: Times New Roman; font-size: 12pt;"> </span></span><br />
<span style="font-family: Times New Roman;"><span lang="IT" style="font-size: 12pt;">—Bu kadar Türk kanının dökülmesine, ocakların sönmesine sebep oldum. Cezanı çekeceksin!</span><span lang="IT" style="font-family: Times New Roman; font-size: 12pt;"> </span></span><br />
<span style="font-family: Times New Roman;"><span lang="IT" style="font-size: 12pt;">Ali Saib, yakaladığı avla oynayan kedi misali, kurbanıyla oynamanın zevkini çıkarıyordu. Ama kurbanı darbelerin altında kalmıyor, karşılık veriyordu.</span><span lang="IT" style="font-family: Times New Roman; font-size: 12pt;"> </span></span><br />
<span style="font-family: Times New Roman;"><span lang="IT" style="font-size: 12pt;">—Seninle, mahşer günü mahkeme olacağız!..</span><span lang="IT" style="font-family: Times New Roman; font-size: 12pt;"> </span></span><br />
<span style="font-family: Times New Roman;"><span lang="IT" style="font-size: 12pt;">Mürsel Paşa ve milletvekilleriyle yan yana oturan mahkeme başkanı Lütfi Müfit Özdeş de diyaloğa katılıyordu:</span><span lang="IT" style="font-family: Times New Roman; font-size: 12pt;"> </span></span><br />
<span style="font-family: Times New Roman;"><span lang="IT" style="font-size: 12pt;">—Beni mi çok seversin, Saib’i mi?</span><span lang="IT" style="font-family: Times New Roman; font-size: 12pt;"> </span></span><br />
<span style="font-family: Times New Roman;"><span lang="IT" style="font-size: 12pt;">Şeyh, kimseye özel düşmanlığı bulunmadığını söyleyince, Diyarbakır Valisi Mithat Bey de söze karışıyor ve bağırıyordu:</span><span lang="IT" style="font-family: Times New Roman; font-size: 12pt;"> </span></span><br />
<span style="font-family: Times New Roman;"><span lang="IT" style="font-size: 12pt;">—Mahşer günü, adil yargıçlarımızla değil, öldürdüğün masum insanlarla mahkeme olacaksın!</span><span lang="IT" style="font-family: Times New Roman; font-size: 12pt;"> </span></span><br />
<span style="font-family: Times New Roman;"><span lang="IT" style="font-size: 12pt;">Şeyh, mahşer günü zulüm yapan güçten hesap sorulacağı anlamına da gelen şu cevabı veriyordu:</span><span lang="IT" style="font-family: Times New Roman; font-size: 12pt;"> </span></span><br />
<span style="font-family: Times New Roman;"><span lang="IT" style="font-size: 12pt;">—Boynuzsuz keçinin ahını, boynuzludan alırlar…</span><span lang="IT" style="font-size: 12pt;"> </span></span><br />
<span style="font-family: Times New Roman;"><span lang="IT" style="font-size: 12pt;">Şeyh’in cevabına sinirlenen Mürsel Paşa da tartışmaya katılmıştı. Paşa, gereksiz ve haksız yere bir isyan başlatıldığını bağırıyordu. Çünkü Kürtler dahil, memlekette herkesin özgür olduğunu, devletin kimseye müdahalede bulunmadığını, Kürtlerin bundan böyle daha özgürce yaşayacağını söylüyordu.</span><span lang="IT" style="font-family: Times New Roman; font-size: 12pt;"> </span></span><br />
<span style="font-family: Times New Roman;"><span lang="IT" style="font-size: 12pt;">Şeyh, generali dudaklarında alaylı bir gülümsemeyle dinledikten sonra şöyle diyordu:</span><span lang="IT" style="font-family: Times New Roman; font-size: 12pt;"> </span></span><br />
<span style="font-family: Times New Roman;"><span style="font-size: 12pt;">—Gelecek gecelerin, geçen günlerden farkı yok…</span><span style="font-size: 12pt;"> </span></span><br />
<span style="font-family: Times New Roman;"><span style="font-size: 12pt;">Mahzar Müfit Kansu, bu arada cebinden bir defter çıkarıyor, Şeyh’e uzatıyordu:</span><span style="font-family: Times New Roman; font-size: 12pt;"> </span></span><br />
<span style="font-family: Times New Roman;"><span style="font-size: 12pt;">—Şeyh Efendi, sen ayrıca şairsin, Rica etsem benim için bir şeyler yazar mısın?</span><span style="font-family: Times New Roman; font-size: 12pt;"> </span></span><br />
<span style="font-family: Times New Roman;"><span style="font-size: 12pt;">—Hay hay!</span><span style="font-family: Times New Roman; font-size: 12pt;"> </span></span><br />
<span style="font-family: Times New Roman;"><b><span style="font-size: 12pt;">Şeyh deftere şunları yazdı:</span></b><span style="font-family: Times New Roman; font-size: 12pt;"> </span></span><br />
<b><span style="font-family: Times New Roman;"><span style="font-size: 12pt;">“Bu dünyadaki hayatımın sonu geldi. Şu Basit ağaç dallarına asmanıza perva etmem. Kurban edildiğimden dolayı pişmanlık duymuyorum. Muhakkak ki yolum, Allah, din ve halkımın yoludur.”</span></span></b><span style="font-family: Times New Roman;"><span style="font-size: 12pt;"> </span></span><br />
<span style="font-family: Times New Roman;"><span style="font-size: 12pt;">Bir yandan da “idamların icrası” sürüyordu. Elleri arkadan bağlık mahkûmlara birer beyaz gömlek geçiriliyor, boyunlarına mahkeme kararının özeti asılıyor, sonra tek tek darağacına götürülüyordu</span><span style="font-family: Times New Roman; font-size: 12pt;"> </span></span><br />
<span style="font-family: Times New Roman;"><span style="font-size: 12pt;">Mahkûmlar asılmadan önce “son istekleri”nin sorulması ihmal edilmiyor, ama istekler yerine getirilmiyordu.</span><span style="font-family: Times New Roman; font-size: 12pt;"> </span></span><br />
<span style="font-family: Times New Roman;"><span style="font-size: 12pt;">Hanili Mustafa Bey, “son arzusu” sorulduğunda, “önce beni asın. Oğlumu ipte görmeyeyim” diyordu.</span><span style="font-family: Times New Roman; font-size: 12pt;"> </span></span><br />
<span style="font-family: Times New Roman;"><span style="font-size: 12pt;">Fakat isteği kabul görmüyor, önce, oğlu Mahmud asılıyordu. Mustafa Bey, oğlunun darağıcına yürüyüşünü, boynuna sicimin geçirilişini, taburenin çekilmesini seyrediyor, son haykırışını dinledikten sonra, ipin ucunda sallanmasını görüyordu. Sonra, yaralı yüreğiyle sehpaya yürüyordu.</span><span style="font-family: Times New Roman; font-size: 12pt;"> </span></span><br />
<span style="font-family: Times New Roman;"><span style="font-size: 12pt;">Sıra, isyanın liderindeydi. Ona, idam gömleği giydirdiler. “Ferman” denilen mahkeme kararının özetini astılar boynuna, </span><span style="font-family: Times New Roman; font-size: 12pt;"> </span></span><br />
<span style="font-family: Times New Roman;"><span style="font-size: 12pt;">Şeyh’in yüzü kıpırtısız, aldırışsızdı. Yalnız dudakları, belli belirsiz kıpırdıyordu. </span><span lang="EN-GB" style="font-family: Times New Roman; font-size: 12pt;">Şeyh dualar okuyordu.</span><span lang="EN-GB" style="font-family: Times New Roman; font-size: 12pt;"> </span></span><br />
<span style="font-family: Times New Roman;"><span style="font-size: 12pt;">İdama yürürken, sendelediği görülmedi. Diri ve çevik adımlarla sehpanın önüne gitti. Kimsenin yardımına izin vermeden sandalyeye çıktı.</span><span style="font-family: Times New Roman; font-size: 12pt;"> </span></span><br />
<span style="font-family: Times New Roman;"><span style="font-size: 12pt;">Boynuna ilmik geçirilirken, tören için hazırlanan “şeref(!) tribününe baktı. Sonra, son sözlerini bağırdı ve son kez gülümsedi. Gülümsemesinde acı vardı.</span><span style="font-family: Times New Roman; font-size: 12pt;"> </span></span><br />
<span style="font-family: Times New Roman;"><span style="font-size: 12pt;">Değişik kaynakların aktardığına ve torunlarından Kasım Fırat’ın “Dava” dergisinin Haziran-Temmuz 1990 tarihli sayısında yazdığına göre, şöyle dedi:</span><span style="font-family: Times New Roman; font-size: 12pt;"> </span></span><br />
<span style="font-family: Times New Roman;"><span style="font-size: 12pt;">“Dünyadaki hayatımın sonuna geldim. Ulusum için kendimi kurban ettiğimden dolayı pişmanlık duymuyorum. Yeter ki torunlarımız, düşman önünde bizi mahcup etmesinler.”</span><span style="font-size: 12pt;"> </span></span><br />
<span style="font-family: Times New Roman;"><span style="font-size: 12pt;">Başka söylemek istedikleri var mıydı, bilinmez. Uyarı üzerine cellât, ayağının altındaki sandalyeyi çekiyor ve Şeyh’in ince, uzun bedeni, gecenin içinde dönmeye başlıyordu.</span><span style="font-family: Times New Roman; font-size: 12pt;"> </span></span><br />
<span style="font-family: Times New Roman;"><span style="font-size: 12pt;">Behçet Cemal’in yazdığına göre, Şeyh asılırken, asker-sivil erkân arasında oturan bir kadın “kahrol!” diye bağırdı. Seyre çağırılan bazı davetliler de Şeyh’in ayağı altındaki tabure çekilirken, coşkuya kapılıp alkışlamaya başladı.</span><span style="font-family: Times New Roman; font-size: 12pt;"> </span></span><br />
<span style="font-family: Times New Roman;"><span style="font-size: 12pt;">Tarih, idam sahnelerini seyredenlerin hüznünü kaydediyordu. Egemenler arasında oturanların alkışa durup, sevinç gösterisine katılması Engizisyondan sonra seyrek rastlanan olaylardandı.</span><span style="font-family: Times New Roman; font-size: 12pt;"> </span></span><br />
<span style="font-family: Times New Roman;"><span style="font-size: 12pt;">Asanlarla asılanların bir arada olduğu alanın hemen yakınında hüzün de yayılıyordu. Barikatların gerisinde, karanlıklar içindeki kentten, surların burçlarında ilahi sesleri geliyor, bunlara kadınların “zılgıtı” karışıyordu.</span><span style="font-family: Times New Roman; font-size: 12pt;"> </span></span><br />
<span style="font-family: Times New Roman;"><span style="font-size: 12pt;">Askerler, sabahın seherine akan sesleri susturup suçluları yakalamak üzere dört bir yana seğirtiyordu.</span><span style="font-family: Times New Roman; font-size: 12pt;"> </span></span><br />
<span style="font-family: Times New Roman;"><span style="font-size: 12pt;">29 Haziran 1925 sabahı, hava durgun, gökyüzü lekesiz maviydi. Güneşin yedi rengi ışıltılarla ayrışarak erguvan rengi dağların ardından uç veriyor, ışık huzmeleri darağacındaki 47 ölü bedenin yüzüne düşüyordu.</span><span style="font-family: Times New Roman; font-size: 12pt;"> </span></span><br />
<span style="font-family: Times New Roman;"><span style="font-size: 12pt;">Diyarbakır hüzünlü bir geceden, şafağın ipiltili aydınlığına çıkıyordu. Diyarbakırlılar, çoğunluğuyla uykusuzdu. Kimi yas tutmuş, kimi zikre dua ederek sabahı karşılamış, ufuk henüz ağarmadan Dağkapı surlarına akmaya başlamışlardı.</span><span style="font-family: Times New Roman; font-size: 12pt;"> </span></span><br />
<span style="font-family: Times New Roman;"><span style="font-size: 12pt;">Surların burçları, ağlayan, Allah’a yakaran, dua eden insan salkımı olmuştu. Arada bir “Allahu ekber” sesleri nağmeleşiyor, billur billur sabahın alacasına karışıyordu. Askerler sez dalgasını duydukça tehditkâr sesle “bağırmayın, sessiz durun!” diye bağırıyorlardı. İnsanlar korkuyu yenmiş, tehditleri duymuyor, vecd içinde ve donmuş kalmış gözlerle bakıyor, ağıtlar, ilahiler mırıldanıyor, salâvat getiriyor, kimileri cezbeye kapılmış dövünüyordu. </span><span style="font-family: Times New Roman; font-size: 12pt;"> </span></span><br />
<span style="font-family: Times New Roman;"><span style="font-size: 12pt;">Gün doğuyor, güneş mızrak boyu yükseliyor, sonsuz aydınlık başlıyordu. Diyarbakırlılar hala, surların tepesinde, burçların gölgesinde, dehşet içinde sicimlerin ucunda, yan yana belli belirsiz sallanan 47 ölü cana bakıyordu.</span><span style="font-family: Times New Roman; font-size: 12pt;"> </span></span><br />
<span style="font-family: Times New Roman;"><span style="font-size: 12pt;">İdamlar, korku kolanları arasında yapılmıştı. Gidenlerin ardından ağlamak, “yazık” demek yasaklanmıştı. Buna rağmen surlarda “suç” işleniyor, insanlar ağlıyor, suçlarına onlar için dua etmeyi de ekliyorlardı.</span><span style="font-family: Times New Roman; font-size: 12pt;"> </span></span><br />
<span style="font-family: Times New Roman;"><span style="font-size: 12pt;">Gözler, darağacındaki Şeyh Said’i arıyordu. Uykusuzluktan mıdır bilinmez., gözleri kızarmış, yüzü çarpılmış, ağzı eğilmiş gibi bakan genç bir Diyarbakırlı, “Şeyh Said hangisi?” diye soran muhatabına sinirleniyor, “görmüyor musun, o uzun boylu olanı. Şu yüzü, öteki asılanlara dönük, başı onlara bakıyor gibi duran… Baksana, sabah yeli önünde aksakalı titriyor, güneşte yüzü parlıyor,” diyordu.</span><span style="font-family: Times New Roman; font-size: 12pt;"> </span></span><br />
<span style="font-family: Times New Roman;"><span style="font-size: 12pt;">Şeyh’in ince uzun bedeni, ipin ucunda belli belirsiz sallanıyordu. Başı yana kaymış, yatmıştı. Gözleri, uykudaymışçasına kapalıydı.</span><span style="font-family: Times New Roman; font-size: 12pt;"> </span></span><br />
<span style="font-family: Times New Roman;"><span style="font-size: 12pt;">Diyarbakır sabahında bahar yeli kınalı, apak sakalını titretiyordu.</span><span style="font-family: Times New Roman; font-size: 12pt;"> </span></span><br />
<span style="font-family: Times New Roman;"><span style="font-size: 12pt;">Asılarak öldürülmüş 47 isyancı, “ibreti alem için” gün ortasına kadar asılı kaldı, darağacında. </span><span lang="IT" style="font-family: Times New Roman; font-size: 12pt;">İpten indirilen cenazeler, yakınlarına verilmedi.</span><span lang="IT" style="font-family: Times New Roman; font-size: 12pt;"> </span></span><br />
<span style="font-family: Times New Roman;"><span lang="IT" style="font-size: 12pt;">Darağaçlarının kurulduğu Alanya, toplu mezar kazdılar. 47 asılmışı oraya koyun üstlerine toprak örttüler. “Burada insanlar yatıyor” dedirten bir taş, işaret konmasına da izin vermediler.</span><span lang="IT" style="font-family: Times New Roman; font-size: 12pt;"> </span></span><br />
<span style="font-family: Times New Roman;"><span lang="IT" style="font-size: 12pt;">1970’lerde Diyarbakırlı gençlerin çoğu, Şeyh ve arkadaşlarının orada yattığını bilmiyorlardı. 1980’lerde ise “toplu mezar alanı” yeniden keşfedilerek “gizli bir ziyaretgâh” haline gelecekti.</span><span lang="IT" style="font-family: Times New Roman; font-size: 12pt;"> </span></span><br />
<span style="font-family: Times New Roman;"> <span lang="IT" style="font-size: 12pt;">1970’lerde toplu mezarların bir yanı “Yenişehir Sineması”, öteki yanı Astsubay Ordueviydi. Sonra karşısına Subay Orduevi’ni inşa ettiler.1980’lerde halk “toplu mezarları” kendiliğinden keşfetti. </span><span style="font-size: 12pt;">Ve “gizli ziyaretgâh” haline geldi alan.</span> </span> <br />
<div class="MsoNormal"><span style="font-size: 8pt;"><span style="color: black;">[65] Ahmet KAHRAMAN, a.g.e. s.165 </span></span></div><span style="font-family: Times New Roman; font-size: 8pt;"><span style="color: black;">[66] Ahmed BOTANİ, Kürtler ve Kürt Tarihi, Ank.1994 s.185</span></span> <br />
<br />
<br />
<a class="csslink" href="http://www.beroj.com/cgi-bin/index.pl?op=pages;table=reklam;id=13"><span style="font-family: Times New Roman; font-size: 8pt;"><span style="color: black;">Beroj.com</span></span></a><span style="font-family: Times New Roman; font-size: 8pt;"><span style="color: black;"> 'a ve </span><a class="csslink" href="http://resim.zazaki.org/displayimage.php?album=search&cat=0&pos=0"><span style="color: black;">Zazaki.org </span></a><span style="color: black;"> 'à tesekkür ler </span></span>Unknownnoreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-7467289881335750250.post-71406747746777773562011-06-29T07:34:00.000-07:002011-08-02T10:28:28.095-07:00Türk polisi 'çocuk öldürmeyi iyi bilir'<table cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="float: right; margin-left: 1em; text-align: right;"><tbody>
<tr><td style="text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEg-0A3gFqYMOzvz-NADOW2LZXwX3lZZWGBP8P54d1mbvftDgN9FlYGItX6AD-poDs2vZppYHBLs5vgt4wZJHPbuA5B3NpNFBa5DlEohZm6qjCVXTmF774BT63xfJOGSssPN2_5o0XPWeo_t/s1600/page-vert3.jpg" imageanchor="1" style="clear: right; margin-bottom: 1em; margin-left: auto; margin-right: auto;"><img border="0" height="400" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEg-0A3gFqYMOzvz-NADOW2LZXwX3lZZWGBP8P54d1mbvftDgN9FlYGItX6AD-poDs2vZppYHBLs5vgt4wZJHPbuA5B3NpNFBa5DlEohZm6qjCVXTmF774BT63xfJOGSssPN2_5o0XPWeo_t/s400/page-vert3.jpg" width="295" /></a></td></tr>
<tr><td class="tr-caption" style="text-align: center;">faşist türk ordusu</td></tr>
</tbody></table>Öldürülen Çocukların Listesini -maalesef- Yeniliyoruz.<br />
18 Nisan 2011 - <br />
<br />
Devletin öldürdüğü veya ölümlerine sebebiyet verdiği Kürt çocuklarının listesine Baran ÖZYOLCU’yu da ekliyoruz.<br />
<br />
Ağrı’nın Patnos ilçesi’nde 34. motorlu piyade tugay komutanlığı’ndan 39 metre mesafede t-40 bombaatar mermisinin patlaması sonucu ağır yaralanan ve erzurum bölge eğitim ve araştırma hastanesi’ne sevk edilen Baran Özyolcu (8) yaşamını yitirdi.<br />
<br />
<br />
<br />
İnsan Hakları Derneği raporları ile Özgür Gündem geleneğinden gelen gazetelerde yer alan haberlerden derlenen bilgilere göre, 1989 yılından bu yana en az 355 Kürt çocuğu, devletin kolluk kuvvetleri tarafından öldürüldü. 2000 yılı öncesinde en fazla çocuğun katledildiği yıl, 1992’i oldu. 1992 yılında 115 çocuk öldürüldü. Öyle ki, sadece 12 Haziran 1992 tarihinde 12 çocuk katledildi. 1993 yılında 66, 1994 yılında da 87 çocuğun katili, devletin kolluk güçleri oldu.<br />
<br />
1989 (Toplam: 2 çocuk)<br />
<br />
19 Temmuz: Mahmut Yaşar (10), Şırnak<br />
20 Eylül: Fahrettin Ertaş (10), Şırnak<br />
<br />
1990 (Toplam: 21 çocuk)<br />
<br />
20 Mart: Abidin Tuncer (10), Cizre<br />
1 Nisan: Berivan Kara (1), Uludere<br />
1 Nisan: Behecan Kara (9), Uludere<br />
31 Mayıs: Canan Özen (8), Derik<br />
10 Haziran: Rahime Kayran (10), Basa<br />
10 Haziran: Meryem Kayran (10), Basa<br />
10 Haziran: Taibet Öner (3), Basa<br />
10 Haziran: Vasfiye Öner (10), Basa<br />
10 Haziran: Sait Kahraman (4). Basa<br />
10 Haziran: Hayrettin Öner (5), Basa<br />
10 Haziran: Fatma Kayran (15), Basa<br />
10 Haziran: Mehmet Kayran (5), Basa<br />
10 Haziran: Hüseyin Kayran (3), Basa<br />
10 Haziran: Haniye Özdemir (10,) Basa<br />
10 Haziran: Takviye Öner (15), Basa<br />
10 Haziran: Ömer Bestaş (16), Basa<br />
14 Haziran: Cevdet Güler (14), Hakkâri<br />
14 Haziran: Fehime Güler (9), Hakkâri<br />
6 Ağustos: Faruk Aktuğ (13), Silopi<br />
30 Ekim: Ş. Pınar (11)<br />
12 Aralık: Hadi Dalan (11), Lice<br />
<br />
1991 (Toplam: 12 çocuk)<br />
<br />
28 Şubat: Salih Talayhan (17), Şırnak<br />
4 Mayıs: Murat Ardıç (13), Bingöl<br />
8 Haziran: Emine Latifeci (11), Hazro<br />
25 Haziran: Rinde Latifeci (13), Hazro<br />
10 Temmuz: Behzat Özkan (14), Diyarbakır<br />
3 Ağustos: Hediye Dilçe (18), Cizre<br />
12 Ağustos: Ferzan Ceylan (12), Dargeçit<br />
12 Ağustos: Abdullah Ceylan (12), Dargeçit<br />
6 Eylül: Ömür Eriş (11), Kurtalan<br />
20 Ekim: Nezahat Kızıl (6), Siirt<br />
20 Kasım: İsmet Mirzaoğlu (15), Ahlât<br />
24 Aralık: Veysi Aktaş (13), Lice<br />
<br />
1992 (Toplam: 115 çocuk öldürüldü)<br />
<br />
6 Ocak: Emine Turan, Nusaybin<br />
14 Şubat: Seyfettin Kapkaçin (18), Mardin<br />
14 Şubat: Abdülselam Özbey (15), Mardin<br />
15 Mart: Mehmet Evren (12), Cizre<br />
18 Mart: Vesile Say (9), Dargeçit<br />
18 Mart: Bedia Say (15), Dargeçit<br />
18 Mart: Yasin Say (17), Dargeçit<br />
18 Mart: Sami Say (10), Dargeçit<br />
19 Mart: Hıdır Acet, Nusaybin<br />
21 Mart: Muhrise Altay (18), Cizre<br />
21 Mart: Hüseyin Altan (14), Cizre<br />
21 Mart: İsmet Arvas (16), Van<br />
21 Mart: Çetin Bayram (16), Van<br />
21 Mart: Davut Soyvural (15), Gercüş<br />
21 Mart: Mehmet Emin Acar (10), Şırnak<br />
21 Mart: Nebat Kakuç (17), Şırnak<br />
21 Mart: Bülent Zeyrek (16), Şırnak<br />
21 Mart: Emin Tetik (15), Şırnak<br />
21 Mart: Mehdi Günen (9), Şırnak<br />
21 Mart: Halil Bebek (2), Nusaybin<br />
21 Mart: Ahmet Kaya (1), Nusaybin<br />
21 Mart: Fatma Kaçmaz (4), Yüksekova<br />
22 Mart: Hatice Acar (5), Şırnak<br />
22 Mart: Kadriye Kakın (17), Şırnak<br />
22 Mart: Mehmet Nezir (13), Şırnak<br />
24 Mart: Medeni Aydın (18), Batman<br />
24 Mart: Bahri Çınar (12), Ömerli<br />
25 Mart: Nihat Celasun (14), Cizre<br />
25 Mart: Fatma Kaçmaz (14), Yüksekova<br />
25 Mart: Medeni Tunç (14), Siirt<br />
25 Mart: Medine Sevgi (18), Siirt<br />
27 Mart: Süleyman Ayal (14), Urfa<br />
29 Mart: Bişeng Anık (16), Şırnak<br />
29 Mart: Mehmet Ekinci (7), Mazıdağı<br />
29 Mart: Şeyhmus Aktürk (16), Dargeçit<br />
11 Nisan: Yasin Çetin (16), Mevzitepe<br />
11 Nisan: Hasan Ayar (11), Mevzitepe<br />
17 Nisan: Cazım Kortak (17), Savur<br />
17 Nisan: Mustafa Ok (18), Savur<br />
18 Nisan: Metin Kıratlı (10), Yüksekova<br />
21 Nisan: Yusuf Bodur (1), Midyat<br />
21 Nisan: Abdurrahman Yeşilmen (12), Midyat<br />
21 Nisan: Hamza Bulut (8), Midyat<br />
22 Nisan: Ayşe Balım (18), Silopi<br />
4 Mayıs: Bişar Bilen (10), Uludere<br />
4 Mayıs: Hanım Tunç (12), Uludere<br />
9 Mayıs: Sıraç Nergis (17), Nusaybin<br />
9 Mayıs: Selim Ata (17), Nusaybin<br />
9 Mayıs: Sait Sağlam (17), Nusaybin<br />
3 Haziran: Mehmet Naif Çevik (9), Nusaybin<br />
10 Haziran: Kemal Şili (18), Tatvan<br />
10 Haziran: Mahmut Güreş (12), Tatvan<br />
12 Haziran: Emir Eyvani (7), Muş<br />
22 Haziran: Gülbahar Tunç (8), Gercüş<br />
22 Haziran: Behçet Tunç (17), Gercüş<br />
22 Haziran: Abdurrahman Gök (14), Gercüş<br />
22 Haziran: Şükrü Gök (10), Gercüş<br />
22 Haziran: Sultan Gök (12), Gercüş<br />
22 Haziran: Emrullah Gök (4), Gercüş<br />
22 Haziran: Haşim Gök (3), Gercüş<br />
22 Haziran: Yeni doğmuş bir bebek, Gercüş<br />
26 Haziran: Medine Kartal (18), İdil<br />
27 Haziran: Yılmaz Tatar (12), Şırnak<br />
Haziran: Abdülcelil Toy (14), Siirt<br />
Haziran: Sadık Turlu (15), Siirt<br />
11 Temmuz: Gülistan Evin (6), Şemdinli<br />
11 Temmuz: Rehan Evin (8), Şemdinli<br />
22 Temmuz: Abdurrahman Akbalık (17), Nusaybin<br />
25 Temmuz: Kadir Balık (13), Dicle<br />
28 Temmuz: Nurcan Özatak (2), Hakkâri<br />
Temmuz: Zuhal Avcı (9), Kulp<br />
Temmuz: Çiğdem Esmer (10), Kulp<br />
6 Ağustos: Hüseyin Bayılmaz (10), Nusaybin<br />
10 Ağustos: Mehmet Erbek (12), Mardin<br />
22 Ağustos: Zeliha Nasanlı (10), Siverek<br />
23 Ağustos: Murat Dağkeser (10), Siverek<br />
23 Ağustos: Orhan Dağkeser (4), Siverek<br />
23–24 Ağustos: İbrahim Artunç (7), Şırnak<br />
23–24 Ağustos: Remziye Artunç (10), Şırnak<br />
23–24 Ağustos: Güler Sökmen (3), Şırnak<br />
23–24 Ağustos: Veysi Sökmen (6), Şırnak<br />
23–24 Ağustos: Sema Sökmen (9), Şırnak<br />
23–24 Ağustos: Gülüm Güngen (6), Şırnak<br />
23–24 Ağustos: Medine Güngen (14),Şırnak<br />
5 Eylül: Fuat Keskin (14), Doğubeyazıt<br />
7 Eylül: Mesut Dündar (15), Cizre<br />
10 Eylül: Cumali Çetrez (9), Hamur<br />
10 Eylül: Şefika Çetrez (7), Hamur<br />
18 Eylül: Ahmet Alan (10), Solhan<br />
1 Ekim: Hüseyin Esrai (16), Kars<br />
3 Ekim: Aziz Bal (17), Dargeçit<br />
20 Ekim: Sinan Demirtaş (18), Nusaybin<br />
24 Ekim: Zeyni Dağ (17), Nusaybin<br />
1 Kasım: Devrim Eleftoz (1), Silvan<br />
5 Kasım: Şurzan Demirkapı (16), Kovancılar<br />
6 Kasım: Milet Samur (14), Şemdinli<br />
6 Kasım: İkmal Samur (18), Şemdinli<br />
6 Kasım: Gülsüme Samur (4), Şemdinli<br />
6 Kasım: Reber Samur (1), Şemdinli<br />
7 Kasım: Şivan Çığırga (3), Cizre<br />
7 Kasım: Nadire Çığırga (10), Cizre<br />
7 Kasım: Sinem Çığırga (13), Cizre<br />
7 Kasım: Fatma Çığırga (9), Cizre<br />
7 Kasım: Bahar Çığırga (7), Cizre<br />
22 Kasım: Coşkun Benzer (12), Kilis<br />
22 Kasım: Fırat Geçmez (18), Silvan<br />
3 Aralık: Mehmet İşler (18), Midyat<br />
6 Aralık: Melek Bora (10), Dargeçit<br />
16 Aralık: Garibe Karasakal (18), Nusaybin<br />
17 Aralık: Veysi Başar (8), Diyarbakır<br />
17 Aralık: Fatma Can (17), Diyarbakır<br />
24 Aralık: Nafi Kalemli (14), Viranşehir<br />
Aralık: Hüseyin Ensari (16), Kars<br />
Aralık: Mehmet Yusufi (15), Başkale<br />
Aralık: Kasım Oval (14), Yüksekova<br />
<br />
1993 (Toplam: 66 çocuk)<br />
<br />
11 Ocak: Gülistan İşiyok (12), Kulp<br />
12 Ocak: Nezir Ergün (8), Cizre<br />
12 Ocak: Hacer Ergün (6), Cizre<br />
12 Ocak: Hıdır Ergün (17), Cizre<br />
31 Ocak: Naze Ekici (12), Şırnak<br />
31 Ocak: Şemsi Ekici (4), Şırnak<br />
31 Ocak: Hamza Ekici (6), Şırnak<br />
17 Şubat: Esra Saçaklı (8), Silvan<br />
20 Şubat: Abide Ekin (3), Basa<br />
7 Mayıs: Gürgiz Bayındır (5), İdil<br />
23 Mayıs: Naim Aslan, Yüksekova<br />
25 Mayıs: Semra Bayram, Silvan<br />
18 Haziran: İrfan Fidan (17), Savur<br />
7 Temmuz: Mahmut Aydemir, Silopi<br />
7 Temmuz: Fadile Aydemir (6), Silopi<br />
7 Temmuz: Ayşe Yıldız, Silopi<br />
11 Temmuz: Dinçer Levent (16), Hamur<br />
11 Temmuz: Feride Levent (15), Hamur<br />
13 Temmuz: Canan Çiftçi, Diyadin<br />
13 Temmuz: Dilşah Çiftçi, Diyadin<br />
13 Temmuz: Ender Çiftçi, Diyadin<br />
13 Temmuz: Ruken Çiftçi (6), Diyadin<br />
20 Temmuz: Azad Sabırlı (7), Bahçesaray<br />
20 Temmuz: Yunus Sabırlı (2), Bahçesaray<br />
20 Temmuz: Bahar Turan (3), Bahçesaray<br />
20 Temmuz: Sevil Ağaç (7), Bahçesaray<br />
20 Temmuz: Suzan Turan (10), Bahçesaray<br />
20 Temmuz: Yıldız Güzel (13), Bahçesaray<br />
20 Temmuz: Nezahat Elmalı (12), Bahçesaray<br />
20 Temmuz: Eylem Elmalı (4), Bahçesaray<br />
20 Temmuz: Azime Elmalı (14), Bahçesaray<br />
20 Temmuz: Muhammet Yaşar (8), Bahçesaray<br />
20 Temmuz: Hanım Yaşar (4), Bahçesaray<br />
20 Temmuz: Hürriyet Sevgili (12), Bahçesaray<br />
24 Temmuz: C. M. (12), Silvan<br />
30 Temmuz: Elif Rani (7), Pazarcık<br />
30 Temmuz: Gözde Rani (4), Pazarcık<br />
14 Ağustos: Zeynep Çağdavul (18), Digor<br />
14 Ağustos: Selvi Çağdavul (16), Digor<br />
14 Ağustos: Gülistan Çağdavul (18), Digor<br />
14 Ağustos: Yeter Keremciler (14), Digor<br />
14 Ağustos: Zarife Boylu (16), Digor<br />
14 Ağustos: Necla Geçener (14), Digor<br />
Ağustos: Seyhan Doğan (12), Dargeçit<br />
Ağustos: Abdurrahman Coşkun (18), Dargeçit<br />
Ağustos: M. Emin Aslan (18), Dargeçit<br />
11 Eylül: Seyithan Balçık, Cizre<br />
11 Eylül: Mesut Balçık, Cizre<br />
13 Eylül: Yusuf Bozkurt (14), Şırnak<br />
13 Eylül: Halit Akıl (12), Şırnak<br />
21 Eylül: Ahmet Arcagök (11), Diyarbakır<br />
28 Eylül: İdris Ülüş (12), Yüksekova<br />
30 Eylül: Sercan Ülüş (7), Yüksekova<br />
2 Ekim: Şakir Öğüt (7) Altınova/Muş<br />
2 Ekim: Cihan Öğüt (4) Altınova/Muş<br />
2 Ekim: M. Şirin Öğüt (1) Altınova/Muş<br />
2 Ekim: Aycan Öğüt (6) Altınova/Muş<br />
2 Ekim: Çınar Öğüt (3) Altınova/Muş<br />
9 Ekim: Zana Zoğurlu (16), Lice<br />
9 Ekim: Lokman Zoğurlu (17), Lice<br />
10 Ekim: Yalçın Yaşa (13) Diyarbakır<br />
22 Ekim: Dilbirin Canpolat (3,5), Lice<br />
22 Ekim: Suna Canpolat (2), Lice<br />
22 Ekim: Hüseyin Canpolat (15),Lice<br />
17 Aralık: Halil Leco (13), Ovacık<br />
Aralık: Mahmut Erol (15), Dargeçit<br />
<br />
1994 (Toplam: 84 çocuk)<br />
<br />
3 Ocak: B. A. (12), Hani<br />
5 Ocak: Keko Gül (12), Adana<br />
6 Ocak: Ali Katmış (1), Cizre<br />
7 Ocak: A. Halim Rüzgâr (12), Batman<br />
10 Ocak: Muhammet Bilgiç (5), Cizre<br />
10 Ocak: Ahmet Bilgiç (6), Cizre<br />
14 Ocak: Azad Önen (16), Diyarbakır<br />
18 Ocak: Süleyman Gün (15), Diyarbakır<br />
25 Ocak: Ahmet Efe (8), Diyarbakır<br />
13 Şubat: İbrahim Şeflik (5), Silopi<br />
16 Şubat: Hakan Yalçın (14), Diyarbakır<br />
23 Şubat: Bilavşan Asper (17), Tatvan<br />
26 Şubat: Sevgi Asma (7), Kurtalan<br />
26 Şubat: Sohbet Öngün (3), Sason<br />
26 Şubat: Hanifi Yıldız (13), Sason<br />
26 Şubat: Hüseyin Tekin (16), Sason<br />
1 Mart: R. A. (3), Kızıltepe<br />
19 Mart: Ferman Cingöz (16), Lice<br />
27 Mart: Mirza Yıldırım (3), Şırnak<br />
27 Mart: Mehmet Yıldırım (15), Şırnak<br />
27 Mart: Abdülkerim Yıldırım (2), Şırnak<br />
27 Mart: İrfan Yıldırım (5), Şırnak<br />
27 Mart: Xunaf Yıldırım (3), Şırnak<br />
27 Mart: Çiçek Benzer (2), Şırnak<br />
27 Mart: Ali Benzer (7), Şırnak<br />
27 Mart: Ayşe Benzer (1), Şırnak<br />
27 Mart: Ömer Benzer (12), Şırnak<br />
27 Mart: Abdurrahman Benzer (4), Şırnak<br />
10 Nisan: İlhami Menteş (12), Lice<br />
10 Nisan: Raif Menteş (13), Lice<br />
27 Nisan: Keziban Kalkan (15), Genç<br />
28 Mayıs: Tuncer Güler (11), Ağrı<br />
30 Mayıs: Şerif Ekin (13), Basa<br />
2 Haziran: Ahmet Kaya (13), Yüksekova<br />
2 Haziran: Hasan Demir (14), Yüksekova<br />
5 Haziran: Didar Elmas (7), Ovacık<br />
8 Haziran: Barzan…. (2), Silvan<br />
25 Haziran: Hüsnü Turan (10), Nusaybin<br />
25 Haziran: Eylem Tur (13), Nusaybin<br />
25 Haziran: Süleyman Erik (9), Nusaybin<br />
25 Haziran: Emrullah Zeybek (10), Bitlis<br />
25 Haziran: Hikmet Argün (13), Bitlis<br />
27 Haziran: Xanime Sincar (17), Ömerli<br />
28 Haziran: Hayri Yüksel (15), Ömerli<br />
4 Temmuz: Atilla Kılıç (14), Kozluk<br />
8 Temmuz: Nurullah Solhan (16), Kızıltepe<br />
8 Temmuz: Emrullah Solhan (14), Kızıltepe<br />
8 Temmuz: Selma Solhan (7), Kızıltepe<br />
11 Temmuz: A. Menaf Tunç (14), Siirt<br />
16 Temmuz: Kenan Dartan (12), Kozluk<br />
31 Temmuz: Gültekin Acet (10), Bismil<br />
5 Ağustos: Abdullah Kamçı (16), Yüksekova<br />
8 Ağustos: Sedat Barış (18), Batman<br />
12 Ağustos: Netice Coşkun (14), Kulp<br />
12 Ağustos: Mümine Zümrüt (18), Kulp<br />
15 Ağustos: Çelebi Özgüç (15), Savur<br />
15 Ağustos: İshak Özgüç (13), Savur<br />
22 Ağustos: Savaş Ateş (11), Dicle<br />
22 Ağustos: Halit Güneş (13), Dicle<br />
22 Ağustos: Bayram Güneş (13), Dicle<br />
22 Ağustos: Vedat Balta (12), Dicle<br />
22 Ağustos: İbrahim Balta (13), Dicle<br />
22 Ağustos: İsa Can (15), Dicle<br />
1 Eylül: Nurettin Doruk (18), Diyarbakır<br />
13 Eylül: Sadettin Doğan (10), Lice<br />
15 Eylül: Sedat Öner (7), Eruh<br />
15 Eylül: Mehmet Sercan (9), Eruh<br />
15 Eylül: Cemşit Adıgüzel (13), Eruh<br />
20 Eylül: Şükran Yıldız (11), Çukurca<br />
25 Eylül: Dilek Serin (3), Dersim<br />
25 Eylül: Yeter Işık (16), Dersim<br />
25 Eylül: Elif Işık (18), Dersim<br />
25 Eylül: Recep Tartar (8), Genç<br />
25 Eylül: Kürdiye Savaş (8), Genç<br />
25 Eylül: Emrah Tartar (8), Genç<br />
25 Eylül: Faruk Savaş (11), Genç<br />
2 Ekim: Filiz Kayış, Ceylanpınar<br />
3 Ekim: İlyas Yiğit (6), Çat<br />
3 Ekim: Adil Boztaş (10), Kağızman<br />
9 Ekim: Nurşan Bulut (13), Palu<br />
10 Ekim: Mehmet Üste (12), Pazarcık<br />
31 Ekim: Hamdi Dündar (18), Yüksekova<br />
31 Ekim: Fikri Yılmaz (15), Yüksekova<br />
18 Kasım: Cüneyt Tarhan (11), Tatvan<br />
1 Aralık: Yunus Turgut (13), Silopi<br />
Aralık: Hasip Kaya (9), Doğubayazıt<br />
Aralık: Yılmaz Kaya (10), Doğubayazıt<br />
<br />
1995 (Toplam: 7 çocuk)<br />
<br />
Nisan: Erol Öztunç (2), Uludere<br />
17 Mayıs: Ahmet Bulut (10), Ömerli<br />
17 Mayıs: Rahim Kumru (10), Ömerli<br />
25 Mayıs: Dinar Aras (12), Iğdır 1995<br />
25 Mayıs: Cüneyt Aras (6), Iğdır<br />
25 Mayıs: Ergün Aras (3), Iğdır<br />
25 Mayıs: Ferdi Aras (2), Iğdır<br />
<br />
1996 (Toplam: 6 çocuk)<br />
<br />
2 Mayıs: Hazal Sevim (17), Baykan<br />
8 Ağustos: Dilan Bayram (2), Adana<br />
8 Ağustos: Berivan Bayram (4), Adana<br />
13 Kasım: Hatice Bozaslan (17), Derik<br />
2 Aralık: Oktan Çaçan (14), Diyarbakır<br />
11 Aralık: Mehmet Banan (15), Midyat<br />
<br />
1997 (Toplum: 7 çocuk)<br />
<br />
6 Mart: Musa Adsız (12), Akçakale<br />
23 Nisan: M. Şerif Öztürk (11), Kızıltepe<br />
25 Nisan: Muhammet Kulçur (12), Dumlu/ Erzurum<br />
25 Nisan: Gökhan Kulçur (10), Dumlu/ Erzurum<br />
8 Mayıs: Fedai Öğürce (4), Pasinler<br />
10 Kasım: M. Özdemir (17), Ceylanpınar<br />
11 Kasım: Bilal Alanca (5), Nusaybin<br />
<br />
1998 (Toplam: 8 çocuk)<br />
<br />
Ocak: Fatih Kaya (18), Batman<br />
15 Mart: Engin Ceylan (14), Lice<br />
<br />
1999 (Toplam: 12 çocuk)<br />
<br />
14 Mart: Tugay Ergin (10), Hani<br />
26 Mart: Abdurrahman Gezer (18), Osmaniye<br />
17 Nisan: Yılmaz Elüstü (17), Genç<br />
15 Mayıs: Kenan Oğuz, Erzurum<br />
15 Mayıs: Deniz Oğuz, Erzurum<br />
15 Mayıs: Cansu Oğuz, Erzurum<br />
20 Haziran: Mehmet Algan (11), İdil<br />
1 Ağustos: Fırat Çiçek (9), Elazığ<br />
1 Ağustos: Onur Şahin (11), Elazığ<br />
1 Ağustos: Sedat Karakoç (14), Elazığ,<br />
17 Ağustos: Şaban Çadıroğlu (15), Van<br />
25 Eylül: İnan Cila (11), Ovacık<br />
<br />
2000 (Toplam: 3 çocuk)<br />
<br />
Serdar Günerci (17), Diyarbakır<br />
Welat Şedal (10), Yüksekova<br />
İsmail Şedal (8), Yüksekova<br />
<br />
2004 (Toplam: 1 çocuk)<br />
<br />
21 Kasım: Uğur Kaymaz (12), Mardin<br />
<br />
2006 (Toplam: 8 çocuk)<br />
<br />
29 Mart: Abdullah Duran (9), Diyarbakır<br />
30 Mart: Enes Ata (8), Diyarbakır<br />
30 Mart: İsmail Erkek (8), Diyarbakır<br />
Mart: Fatih Tekin (3), Batman<br />
Mart: Ahmet Araç (17), Mardin<br />
3 Nisan: Mahsum Mızrak (17), Diyarbakır<br />
3 Nisan: Emrah Fidan (17), Diyarbakır<br />
5 Eylül: Mizgin Özbek (10), Batman<br />
<br />
2008 (Toplam: 1 çocuk)<br />
<br />
15 Şubat: Yahya Menekşe (12), Şırnak<br />
<br />
2009 (Toplam: 3 çocuk)<br />
<br />
23 Nisan: Abdülsamet Erip (14), Hakkâri<br />
30 Eylül: Ceylan Önkol (12), Lice<br />
9 Ekim: Mehmet Uytun (4), Cizre<br />
<br />
2010<br />
<br />
3 Haziran: Fırat Basan (14), Şırnak<br />
21 Temmuz: Canan Saldık (16), Van<br />
17 Eylül: Enver Turan (15), Hakkari<br />
5 Ekim: Ahmet İmre (12), Şırnak – Güçlükonak<br />
10 Ekim: Umut Furkan Akçil (7) – Silopi<br />
<br />
11 Kasım: Nûjîyan İDEM (4) – İdil.<br />
<br />
2011<br />
<br />
17 Nisan: Baran ÖZYOLCU(12)Unknownnoreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-7467289881335750250.post-15250149223303165242011-06-23T06:46:00.000-07:002011-06-23T09:55:39.863-07:00Jitem Dosyasi<table cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="float: left; margin-right: 1em; text-align: left;"><tbody>
<tr><td style="text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEj8vivxaaPSHJeRIiyjkv1503wVyh1rUaJMxUQ3EY7KKr6jPXl1P0ZLwl2q4vI5SkY7hbejQPIXghj6RsfBXiqQ_KaIXIIuAVyFFCwMAuHnKKI2ITPdqQAh4DwDBx5S6eVMRXaVvuCX4dOC/s1600/jitem_tekrar_belgelendi1.jpg" imageanchor="1" style="clear: left; margin-bottom: 1em; margin-left: auto; margin-right: auto;"><img border="0" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEj8vivxaaPSHJeRIiyjkv1503wVyh1rUaJMxUQ3EY7KKr6jPXl1P0ZLwl2q4vI5SkY7hbejQPIXghj6RsfBXiqQ_KaIXIIuAVyFFCwMAuHnKKI2ITPdqQAh4DwDBx5S6eVMRXaVvuCX4dOC/s1600/jitem_tekrar_belgelendi1.jpg" /></a></td></tr>
<tr><td class="tr-caption" style="text-align: center;">jitem belgesi1</td></tr>
</tbody></table><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><span class="messageBody" data-ft="{"type":3}">Türkiye'de, özellikle de Bölge illerinde, birçok katliam, cinayet, sabotaj, adam kaçırma, ajanlaştırma, fidye, haraç, uyuşturucu kaçakçılığı, fişleme gibi kontr-gerilla faaliyetler yürüten JİTEM, varlığını sürdürüyor. JİTEM'in ordu ve devlet bağlantıları defalarca ortaya konuldu. AKP hükümeti ve Kemalist askeri-'siv<span class="text_exposed_show">il' bürokrasi arasında bugün sözde 'çete operasyonları' üzerinden rejim kavgası sürerken, JİTEM Kürtlere ve demokratik kesimlerine yönelik uygulamalarına devam ediyor. Buna karşı biz de bir kez daha JİTEM'in faaliyetlerini, asker bağlantılarını, sivillere yönelik baskı ve katliamlarını belgeleriyle ortaya koyuyoruz. 1- Hasan Şahin'in JİTEM tarafından infaz edildiği belgelendi. 2- JİTEM herkesi fişliyor, İranlıları bile. 3- İtirafçılar 'verimlilik' testinden geçiriliyor... Türkiye, yıllardır Kürt sorununun demokratik çözümüne yanaşmazken, Kürtleri bastırmak için her türlü yol ve yöntemi devreye koyuyor. Kürt sorunundaki çözümsüzlüğü derinleştiren bu yöntemler ise, Susurluk ve Şemdinli olaylarıyla, Cem Ersever ve Abdulkadir Aygan'ın itiraflarıyla, çeşitli dönemlerde kamuoyuna yansıyan belgelerle varlığı defalarca belgelenen JİTEM tarafından hayata geçiriliyor. Devletin Kürtleri şiddetle bastırmak için kontr-gerilla gücü olarak harekete geçirdiği JİTEM, başta Bölge illeri olmak üzere, bugün bir bütün olarak toplumsal, siyasal ve kültürel hayatı etkisi altına almış bulunuyor. Toplumun her kesiminden insanı fişleyen, öldüren, kaçıran, sorgulayan JİTEM'in ordu ve devlet bağlantıları da defalarca ortaya konuldu.</span></span></div><table cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="float: left; margin-right: 1em; text-align: left;"><tbody>
<tr><td style="text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgIQQ0v2plj_Wx0TKeFixBr94C3_DDLK14ds8pKg2TiF8SQFrlghHZ3D7m1XnEuObFf_zIXEUwsnZTBw9KxaH7iL1FLkKiM_S37JCh-SjutVAzEQV2MmVIrBMHCp2pweaMVrW1AXRFI02l8/s1600/jitem_tekrar_belgelendi3.jpg" imageanchor="1" style="clear: left; margin-bottom: 1em; margin-left: auto; margin-right: auto;"><img border="0" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgIQQ0v2plj_Wx0TKeFixBr94C3_DDLK14ds8pKg2TiF8SQFrlghHZ3D7m1XnEuObFf_zIXEUwsnZTBw9KxaH7iL1FLkKiM_S37JCh-SjutVAzEQV2MmVIrBMHCp2pweaMVrW1AXRFI02l8/s1600/jitem_tekrar_belgelendi3.jpg" /></a></td></tr>
<tr><td class="tr-caption" style="text-align: center;">jitem belgesi2</td></tr>
</tbody></table><span class="messageBody" data-ft="{"type":3}"><span class="text_exposed_show">Ancak bütün bu açık kanıtlara rağmen JİTEM'in her defasında devletçe korunduğunu gördük ve görmeye devam ediyoruz. Bugün de 'çetelere karşı operasyonlar', gündemdeki yerini koruyor, Ergenekon operasyonu yürütülüyor. AKP hükümeti, 'Temiz Eller operasyonu başlatmışız, ucu nereye dokunursa dokunsun üstüne gideceğiz' diyor. Aynı AKP hükümeti 9 Kasım 2005'teki Şemdinli olayları sonrasında da benzer şeyler söylemişti, ancak JİTEM'ciler şimdi serbest. Gerçek anlamda bir demokrasi mücadelesi yürütülmüyor. Çünkü 'ucu' hükümete, rejime kadar uzuyor. Çete operasyonu olarak gösterilenler ise oldukça farklı amaçlar taşıyor. Gerçekler, AKP'nin temsil ettiği ve devletin önemli kademelerinde kadrolaşmasını tamamladığı gözlenen Siyasal İslam ile Cumhuriyetin kuruluşundan beri devlete hakim olan Kemalist askeri-'sivil' bürokrasi arasındaki rejim kavgasını gözler önüne seriyor. Dolayısıyla bugün herkes kendi 'derin çetesini' koruyor. Bu kesimlerce korunan ve beslenen JİTEM ve benzeri organizasyonlar ise, başta Kürtler olmak üzere demokrasi mücadelesi veren herkesi hedef almaya devam ediyor... Buna karşı biz de demokrasi mücadelesine bir nebze de olsa katkıda bulunmak amacıyla gerçekleri ifşa etmeye devam edeceğiz. Bu haberimizde bir kez daha JİTEM'in Bölge illerindeki uygulamalarını belgeliyoruz. Bir kez daha JİTEM'in faaliyetlerini, asker bağlantılarını, sivillere yönelik baskı ve katliamlarını belgeleriyle ortaya koyuyoruz. Bir kez daha 'JİTEM'i ortadan kaldırmak için daha ne kadar belge gerekiyor?' diye soruyoruz. </span></span><br />
<table cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="float: left; margin-right: 1em; text-align: left;"><tbody>
<tr><td style="text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhXdCtR8MXog26ZHHxDXawxIiXov7ZOzapq43wn2PM2D8rd5yTj_WT0Vn1uHGyw0ID_0o_1GZHPejdZpot4cBYlPtKqo9bdEoqz4i8D4JoDXtJI5ku_lxeFS-HahrNzNeD7zxbB8Ph0eDGI/s1600/jitem_tekrar_belgelendi4.jpg" imageanchor="1" style="clear: left; margin-bottom: 1em; margin-left: auto; margin-right: auto;"><img border="0" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhXdCtR8MXog26ZHHxDXawxIiXov7ZOzapq43wn2PM2D8rd5yTj_WT0Vn1uHGyw0ID_0o_1GZHPejdZpot4cBYlPtKqo9bdEoqz4i8D4JoDXtJI5ku_lxeFS-HahrNzNeD7zxbB8Ph0eDGI/s1600/jitem_tekrar_belgelendi4.jpg" /></a></td></tr>
<tr><td class="tr-caption" style="text-align: center;">jitem belgesi</td></tr>
</tbody></table><h6 class="uiStreamMessage" data-ft="{"type":1}"><span class="messageBody" data-ft="{"type":3}"><span class="text_exposed_show">Çünkü Kürt sorununun demokratik çözümü için, JİTEM ve benzeri organizasyonların bertaraf edilmesi gerektiğini biliyoruz...JİTEM'in infazı belgelendiDersim'e bağlı Aktuluk köyü Meytan Mezrası'nda 3 Ağustos 2005'te katledilen HPG Komuta Konseyi Üyesi Süleyman Şahin'in babası Hasan Şahin cinayetinin faillerinin JİTEM elemanları olduğu belgelendi. JİTEM'e ait belgelerde, Süleyman Şahin'in yakınlarının 2000 yılından beri takibe alındığı ve baba Hasan Şahin'in Almanya'dan 40 yıl sonra Dersim'e geldiğinin belirlenmesinden sonra cinayetin işlendiği ortaya çıktı. Belgelerde Süleyman Şahin'in akrabalarından Burhan Ötekıvılcım adlı kişiye yönelik 2001 yılında bir suikast girişiminde bulunulduğu da tespit edildi.Ele geçirilen JİTEM belgelerinde 14 Eylül 2001 ve 30 Temmuz 2005 tarihli 'GİZLİ' ibareli 'BİLGİ NOTU'larında, HPG Komuta Konseyi Üyesi Süleyman Şahin'in izinin sürüldüğü, kendisine ulaşmak amacıyla yakınlarının sürekli bir biçimde takibe alındığı belirlendi. Süleyman Şahin'le ilgili en önemli not, birçok gerçeği aydınlatacak nitelikte. 30 Temmuz 2005 tarihli notta, 3 Ağustos 2005'te katledilen Süleyman Şahin'in babası Hasan Şahin'e ilişkin bilgiler yer alıyor. Notta, 'Bawer (K) Süleyman Şahin'in babası Hasan Şahin Tunceli - Merkez - Aktuluk Köyü - Meytan Mezrası'nda ikamet ettiği, adı geçen şahsın uzun süreden beri yurtdışında yaşadığı' bilgisi bulunuyor. Söz konusu notta ayrıca, 'Bawer (K) Süleyman Şahin'in Tunceli kırsalında olmadığı, Kuzey Irak'taki örgüt kamplarında olduğu' da belirtiliyor. </span></span></h6><table cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="float: right; margin-left: 1em; text-align: right;"><tbody>
<tr><td style="text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhVXPzv_HSqPsYqaQt_OomhQY0bfgRePlg0pBR2qSDe3Az_1M1YNBFV_2wjF7rvL_WOCuW_jSJc-ALFbDGrIEuGLEIwkN4PxLmR2gXVa2c2mgRryTZYuanO9rNN0I2uy4scVHnd_gKvKack/s1600/jitemciler_hep_beraber_foto.jpg" imageanchor="1" style="clear: right; margin-bottom: 1em; margin-left: auto; margin-right: auto;"><img border="0" height="400" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhVXPzv_HSqPsYqaQt_OomhQY0bfgRePlg0pBR2qSDe3Az_1M1YNBFV_2wjF7rvL_WOCuW_jSJc-ALFbDGrIEuGLEIwkN4PxLmR2gXVa2c2mgRryTZYuanO9rNN0I2uy4scVHnd_gKvKack/s400/jitemciler_hep_beraber_foto.jpg" width="352" /></a></td></tr>
<tr><td class="tr-caption" style="text-align: center;">susurluk çetesi resimleri</td></tr>
</tbody></table>Bu notlar Hasan Şahin'in Dersim'e gittiğinden beri takibe alındığını ortaya koyduğu gibi cinayetin kimler tarafından işlendiğini de açık ve net bir şekilde ortaya koyuyor. Cinayetler araştırılmıyor Hasan Şahin 40 yıl aradan sonra döndüğü memleketinde, 3 Ağustos 2005'te, sabah saatlerinde köydeki evinin aşağısında bulunan bostana giderken öldürüldü. Olay öncesi ve sonrası Şahin Ailesi'ne ait tarlalar yaklaşık altı kez yakıldı ve olaydan bir gün önce de JİTEM elemanları köy civarında görülmüştü. Olay sonrası Savcı Sedat Ertaşkın olay yerine giderek incelemelerde bulunmuş ve konuyla ilgili soruşturma başlatmıştı. Fakat aradan 3 yıl geçmesine rağmen soruşturma dosyasında hiçbir ilerleme kaydedilemedi. Şuana kadar hiçbir delilin toplanmadığı olaydan sonra ne Şahin'in tarlalarını yakan ya da yakanlar yakalandı, ne de avukatların savcı ve kolluk güçlerine başvurularına rağmen art arda yaşanan bu olaylara ilişkin herhangi bir önleyici tedbir alındı. DİHA'ya bilgi veren Şahin'in avukatı Hüseyin Aygün, savcıların olayın üstüne gitmekte isteksiz davrandığını belirterek, 'Yargı makamları olayı çok geniş çaplı araştırmamaya ve köydeki komşular arası bir olay gibi değerlendirmeye başladı. Bu nedenle dosyada pek bir ilerleme kaydedilmedi. Ve çok uzun zamandır faili meçhul cinayetler dosyaları arasına alındı. Biz hem faillerin bulunmaması ve hem de soruşturmanın bu şekilde uzatılması nedeniyle dosyayı AİHM'e taşıyacağız' dedi.Saptırmaya çalışıyorlarBu arada DİHA'dan alınan bilgiye göre, olayla ilgili bir başka ilginç gelişme ise 2006'da yaşandı. 2006 yılının Haziran ayında Engin Korcum isimli itirafçı, olayın TKP-ML tarafından işlendiğini iddia etti. Korcum aralarında Dicle Haber Ajansı (DİHA) muhabiri Rüştü Demirkaya'nın da bulunduğu 19 kişi hakkında çeşitli ifadeler vermişti. Fakat söz konusu ifadelerde Korcum, hiç çocuğu olmayanları çocuk sahibi olarak açıklamış, muhtar olmayanları muhtar olarak göstermiş ve o tarihlerde Dersim'de bile bulunmayan DİHA muhabiriyle görüştüğünü iddia etmişti. Şahin'in avukatı Aygün, söz konusu itiraflarla olayın saptırılmak istendiğini söylerken, JİTEM'in belgelenen cinayet bağlantılarını gizlemek için itirafçıları nasıl kullandığı da ortaya çıkmış oluyor.<br />
Bunun en somut kanıtı ise, bu belgelerin yanısıra, 7 Nisan 2007'de DTP Dersim İl Başkanı Hıdır Aytaç hakkında açılan davada itirafçının dile getirdikleri oluyor. Malatya 3. Ağır Ceza Mahkemesi, Aytaç hakkında 'örgüte yardım yataklık' suçundan 3 yıl 9 ay ceza verdi. Ceza gerekçesi ise itirafçı Ahmet Yalçın'ın ilk ifadelerine dayandırıldı. Ancak Yalçın daha sonra ifadelerini değiştirmiş ve JİTEM baskısıyla Aytaç'ın ismini verdiğini ve kendisini tanımadığını beyan etmişti. Zamanlama da ilginçHasan Şahin'in öldürülmesinin zamanlaması da oldukça ilginç. Şahin, 11 Temmuz 2005'te Dersim-Pülümür Karayolu Zeğve mevkiinde HPG gerillaları tarafından esir alınan er Coşkun Kırandi'nin serbest bırakılmasından bir gün önce öldürüldü. Kırandi, 4 Ağustos 2005'te Dersim'in Kutu Deresi bölgesindeki Güleç köyü kırsalında kendisini almaya giden sivil heyete sağ salim teslim edildi.2001'de suikast girişimiJİTEM'in 14 Eylül 2001 yılına ait notunda ise, 'Bawer (K) Süleyman Şahin ve grubunun Tunceli - Merkez - Esenyurt Köyünde ikamet eden ve akrabası olan Burhan Ö. isimli şahısın yanına belli aralıklarla uğradığı, Bawer (K) Süleyman Şahin isimli örgüt mensubunun Burhan Ötekıvılcım isimli akrabasının yanına uğrayabileceği duyumunun alındığı' kaydediliyor. Bu bilgiyle birlikte Burhan Ö. hakkında istihbarat bilgilerinin toplandığı, bunun için de itirafçılardan yararlanıldığı görülüyor. Notta Burhan Ö. hakkında şu bilgilere yer veriliyor: 'Şahsın köyde Mehmet Ali ismi ile tanındığı, Adı geçen şahsın Serhildan (K) Mustafa Karakuş isimli örgüt mensubunun ifadesine göre yardım - yataklık suçundan gözaltına alınarak 02 Ekim 2000 tarihinde sevk edildiği adli mercilerce (3) ay hapis cezasına çarptırıldığı ve bu cezasını Malatya Kapalı Cezaevi'nde yatıp çıktığı...' Süleyman Şahin'in köye gideceği bilgisi boşa çıkınca itirafçı Mustafa Karakuş'un bilgileri üzerine takibe alınan Burhan Ötekıvılcım'ın 'duyum aldığı, planı bozduğu, bunun için gereğinin yapılması gerektiği' belirtiliyor. İnfazlar sürüyorBu arada öldürülme olayları Dersim'de daha önce de yaşandığı gibi, özellikle 2007'de yoğunluk kazandı.<br />
Dersim'in Mazgirt ilçesi Alanyazı köyünde 9 Mart 2004'te İmam Boztaş (49) adlı yurttaş, kar maskeli ve asker kıyafetli 2 kişi tarafından evinden alınmak istenmiş, yakınlarının direnmesi sonucu evinin önünde otomatik silahlarla taranarak öldürülmüştü. Boztaş'ı öldüren kişilerin, köye 1.5 km uzaklıktaki Bulgurcular Karakolu'nda faaliyet gösteren JİTEM elemanları olduğu belirlenmişti. Aynı tarihlerde, yine Alanyazı köyünden M. Ali Koçak ve Niyazi Turgut adlı yurttaşlar ise, Bulgurcular Karakol Komutanı Ahmet Kaçan tarafından ölümle tehdit edildiklerini belirtmiş ve İHD'ye başvurmuştu. Bu olaylara ilişkin herhangi bir resmi işlem yapılmadı. 18 Mayıs 2006'da Dersim'in Pülümür ilçesinde arıcılık yapan Hüseyin Arslan (48) askerlerce öldürüldü. 4 Eylül 2007'de Mazgirt'in Koyunuşağı köyü Gölek Mezrası'nda operasyona çıkan askerler, Hıdır Taydaş adlı köylüyü taradı. Taydaş ağır yaralandı. 28 Eylül 2007'de Hozat'ın Boydaş köyünde odun toplamaya giden Bülent Karataş ve Ali Rıza Çiçek, askerlerce tarandı. Karataş öldü, Çiçek ise ağır yaralandı. Pertek'in define avcısı, rüşvetçi ve kumarbaz jandarma komutanıJİTEM'e ait belgelerde, askerlerin karıştıkları ilginç olaylara da yer veriliyor. Belgelerde özellikle Pertek İlçe Jandarma Komutanı'nın karıştığı olaylara değiniliyor. İlçe Jandarma Komutanı'nın define avcılığı yaptığı, rüşvet karşılığında nüfus cüzdanı ve bazı resmi evrakları temin ettiği kaydediliyor. JİTEM'in 15 Eylül 2001 yılına ait 'GİZLİ' ibareli 'BİLGİ NOTU'nda, '2001 yılı bahar aylarında Pertek İlçe Jandarma Komutanı Metin Yüzbaşı ve Coşkun Uzman Çavuş isimli rütbelilerin yanlarında bir asker ile birlikte Pertek - Aşağı Gülbahçe Köyü'nün üst taraflarında kazı yaptıkları, köy muhtarının (Süleyman ...) olayı gördüğü, aynı türden bir olayın Pertek ilçesi Ulupınar Köyü'nde meydana geldiği' bilgisi veriliyor.<br />
<br />
Pertek'e bağlı köylerde nüfus cüzdanı ve benzeri resmi evrakların çıkarılması için, İlçe Jandarma Komutanı olan ve soyadı öğrenilemeyen Metin Yüzbaşı'nın para karşılığında çalıştığı belirtiliyor. Özellikle nüfus dairesinde oldukça organizeli bir rüşvet çarkının döndüğü kaydedilen notta, 'Köylerde oturan şahısların nüfus müdürlüğüne gittiklerinde nüfus kayıtlarının verilmediği ve jandarmaya gönderildikleri, buradan 500-1000 Alman Markı karşılığında işlemlerinin yapıldığı, bu işle Yüzbaşı, o yoksa Uzman Çavuşun ilgilendiği' ifade ediliyor. Notta jandarmaya verilen paranın ise askeri yetkililerle nüfus müdürlüğü yetkilileri arasında paylaşıldığı bilgisine yer veriliyor. Ayrıca söz konsu notta, 'İlçe Jandarma Komutanı Metin Yüzbaşı'nın Posta Müdürü, Mal Müdürü ve Mustafa G. ve Fevzi K. adlı kişilerle her gece oyun başı 10-20 milyon karşılığında kumar oynadığı' belirtiliyor.JİTEM cirit atıyorDersim öteden beri özel savaş uygulamalarının yoğun bir şekilde uygulandığı alanların başında geliyor. Dersim, özel savaşın önemli güçleri arasında yer alan JİTEM'in merkez üs seçtiği yerler arasında bulunuyor. Dersim'de son iki yılda yaşanan çatışmalarda öldürülen JİTEM'ciler bile JİTEM'in ne kadar etkin olduğunu gözler önüne seriyor.<br />
<br />
22 Ağustos 2007'de HPG gerillaları tarafından Dersim Mazgirt ilçe merkezinde JİTEM elemanlarına yönelik bir saldırı düzenlendi, saldırıda çok sayıda JİTEM'ci öldürüldü. Dersim Çemişgezek ilçesinde, ajan faaliyetlerinin başını çeken, halka baskı uygulayan ve faili meçhul cinayetlerin planlayıcısı olarak bilinen JİTEM elemanı Ali Yıldırım, 9 Eylül 2007'de HPG gerillalarınca öldürüldü. 11 Haziran 2006'da Dersim Geyiksuyu beldesi kırsalında HPG gerillaları tarafından konvoya yönelik düzenlenen saldırıda 7 JİTEM'ci ölmüştü.JİTEM fişliyor, İranlıları bile!Askeri yöntemlerin on yıllardır uygulandığı Dersim'de, JİTEM faaliyetleri sürüyor. Askeri operasyonlara katılan, sivilleri katleden, köyleri boşaltan, her türlü baskı ve işkence yöntemini uygulayan JİTEM'in Dersim'deki faaliyetlerini belgelemeye devam ediyoruz.<br />
<br />
Şimdiye kadar birçok yerde ele geçirilen, suç üstü yakalanan ve itiraflarla deşifre edilen JİTEM-ordu bağlantısı, bu kez Dersim'de ele geçirilen JİTEM'in kendi belgeleriyle gözler önüne seriliyor. JİTEM belgelerinde, sivillerin takibe alındığı, fişlendiği ortaya çıktı. JİTEM'in isteği üzerine, 'GİZLİ' ibareli, 'İSTH: 3590-01/Böf' nolu ve 'Tunceli Jandarma Bölge Komutanlığı'nın 30 Nisan 2001 gün ve İSTH: 3590-898-1/Ter. Oly. Ks Böf (72) (1337) sayılı emri' ile Mayıs 2001'de bir belge hazırlandı. Belge; Mardin, Bingöl, Urfa, Malatya, Van, Maraş, Elazığ, Kayseri, Muş, Adana, Sivas ve Ardahan İl Jandarma komutanlıklarına; Van, Maraş, Dersim, Urfa, Malatya, Sivas, Hatay, Erzincan, Adana, Elazığ, Muş, Kocaeli ve İzmir Emniyet müdürlüklerine; Pertek, Hozat, Ovacık, Nazimiye ve Mazgirt İlçe Jandarma komutanlıklarına gönderildi. Söz konusu belgede, çok sayıda yurttaşın ismi verilerek, kimlik bilgilerinin daha ayrıntılı bir şekilde gönderilmesi istendi. Böf İşl. Astsb. J. Kd. Üçvş. S.K., İsth. Ş. Md. J. Yzb. M.T., İl J. K. Yrd. J. Yrb. B.Ö. ve J. Kur. Albay İl J. Komutanı T.B. imzalı belgede, 'Elde edilen çeşitli kimlik kartlarında isimleri geçen şahıslar hakkında gerekli araştırma yapılarak elde edilecek bilgilerin ve temin edilecek fotoğrafların Tunceli İl Jandarma Komutanlığı'na gönderilmesini arz/rica ederim' deniliyor. Ayrıca belgeyle birlikte JİTEM'in hazırladığı bazı ek dosyaların gönderildiği de görülüyor. EK-A dosyasında JİTEM şu bilgiyi veriyor: '112 Adet çeşitli kimlik kartı belgesi fişlendi.'Bu belge Dersim ve ilçelerinde yaşayan yurttaşların yanı sıra dışarıdan gelen çok sayıda yurttaşın da JİTEM'in takibi altına alındığını ve fişlendiğini gösteriyor. Bunun için de JİTEM'in bütün resmi işlemlerini Tunceli İl Jandarma Bölge Komutanlığı nezdinde yürüttüğü görülüyor. Bu da JİTEM-ordu bağlantısını net bir şekilde ortaya koyuyor. Belge aynı zamanda, JİTEM'in hem emniyet teşkilatı hem de jandarma komutanlıkları arasındaki faaliyetlerini deşifre ediyor. İranlılara özel takip!JİTEM'in fişlemelerinden sadece Türkiye'deki yurttaşlar nasibini almıyor, yurtdışından Dersim'e gelen yabancı uyruklu kişiler de nasibini alıyor. JİTEM'in ele geçen belgelerinde, İl Jandarma Komutanlığı ve Tunceli Valiliği işbirliğiyle, özellikle İran uyruklu kişilerin takibe alındığı belirlendi. 'GİZLİ' ibareli, 'İSTH: 3590-01/ ASAF' nolu 'Tunceli Valiliği'nin 05 Temmuz 2000 gün ve B054VLK4620400-19/112 sayılı yazısı'yla hazırlanan belgede, İran uyruklu kişilerin takibe alındığı ve 'gerekli işlemlerin' yapıldığı ortaya çıktı. 15 Eylül 2001'de İl Jandarma Komutanı adına J.Yarbay İl.J.K.Yrdc. O.E. tarafından hazırlanan söz konusu belgede, JİTEM'in 'İran uyruklu çalışan, öğrenci, turizm ve ticari amaçla gelen şahısların' takibi yönündeki talebine şu yanıt verildi: 'Tunceli İl J.K.lığı sorumluluk bölgesinde İRAN uyruklu çalışan, öğrenci, turizm ve ticari amaçla gelen şahısların bulunmadığını ve ilgili yazı gereğince konunun takip edildiğini arz ederim.<br />
<br />
'7'den 70'e herkesi fişliyorlarJİTEM'in yaygın olarak yaptığı işlerin başında, yurttaşları denetime ve takibe almak, potansiyel suçlu muamelesi yapmak ve buna göre haklarında ölüm dahil çeşitli düzeylerde kararlar almak geliyor. JİTEM'in çok sayıda yurttaşı, hatta İran uyruklu kişileri bile fişlediğine ilişkin belgeler daha önce de kamuoyuna yansımıştı. 27 Nisan 2006'da Ülkede Özgür Gündem Gazetesi'nde 'JİTEM'i deşifre ediyoruz' başlığıyla yayınlanan haberlerde bu fişleme kamuoyuna belgeleriyle sunulmuştu. JİTEM, hakkında bilgi edineceği tüm kurum, kuruluş ve kişileri Haber Toplama Planı çerçevesinde izliyor. Bu belgelerin her birine kod numarası veriliyor. Çeşitli kodlarla şifrelenen istihbarat çalışması, haber toplama birimleri tarafından gerçekleştiriliyor. Bu çalışmayı 2 astsubay ve bir itirafçıdan oluşan timler yürütüyor. JİTEM'in alacağı istihbarat süresinin zamanı ise verilen koda göre belirleniyor. A kodu bilginin derhal gelmesi, C kodu çalışmanın bir hafta içinde tamamlanması anlamına geliyor. Tüm karakollarda örgütlü olduğu anlaşılan JİTEM, faaliyetlerinde kullandığı kişileri rapor altına alıyor. Tüm mensuplarıyla çalıştırdığı ajanları performans değerlendirmesine tabi tutan JİTEM, haber elemanlarını ise Eleman, Mutemet, Haberci, Görülen Şahıs şeklinde kategorilere ayırıyor. Siyasi partileri, belediye başkanlarını, dernek ve sendikaları adım adım izleyen JİTEM, Haber Alma Planı doğrultusunda fişleme yapıyor. JİTEM, DTP'li belediye başkanları ve demokratik kitle örgütleri başta olmak üzere yediden yetmişe herkesi izleyip bilgi topluyor. JİTEM, Eğitim Sen ve SES'i de örgüt yanlısı kurum olarak gösteriyor. Mezopotamya Kültür Merkezi, Dicle Kadın Derneği, Diyarbakır Dicle Üniversitesi Öğrenci Derneği'ni potansiyel suçlu gören JİTEM, bu kurumları da açıkça fişliyor. Dicle ve Harran Üniversitesi öğrencileri, köye dönüş yapanlar, 'Kürtçe isimle ürün üreten' şirketler, Bölge'ye gelen yabancı heyetler ve cezaevinden tahliye olanlar da yakın takibe alınıyor. Azınlık kurum ve kuruluşları fişleyen JİTEM, bu alan ve Kürtlerle ilgili yayın yapan kuruluşları da hedef tahtasına koymuş durumda. Hizbullah, Fethullah Gülen ve İslami kesime yakın dernekleri de fişleyen JİTEM, ordudan atılan subayların askeri lise ve harp okullarındaki ilişkilerini de irdeliyor.İtirafçılar 'verimlilik' testinden geçiriliyorKürt illerinde yıllardır terör estiren JİTEM'in en temel faaliyetlerinden biri de yakalanan PKK'lileri itirafçı yapmak ve bunları halka karşı kullanmak. Ele geçirilen belgelerde JİTEM'in itirafçılar için biyografi fişi çıkardığı ve burada pratikte sınadığı itirafçılara ilişkin kanaat notu düşerek ona göre muamele görmesini istediği belirlendi. Aynı zamanda söz konusu biyografi fişlerinde, JİTEM'in istediği cezaevinden istediği zaman itirafçıları dışarı çıkardığı ve istediği gibi kullandığı da bir kez daha belgelendi.Ele geçirilen belgeler arasında JİTEM'in itirafçıları nasıl kullandığına ilişkin bilgiler de yer alıyor. 'İtirafçı Örgüt Mensubu Biyografi Fişi' başlığıyla hazırlanan belgelerde, itirafçıların kimlik bilgileri ve örgüt içindeyken yürüttükleri faaliyetler ve statülerinin yanı sıra, aile durumlarına, aile fertlerinin kimlik bilgileri ve ne yaptıklarına ve hangi tarihler arasında dışarı çıkarılıp ve nerelere götürüldüklerine dair bilgiler de yer alıyor. Ele geçen belgeler arasında, Elazığ Kovancılar doğumlu K.B., Maraş Pazarcık doğumlu E.P., Dersim Ovacık doğumlu C.M., Mardin Derik doğumlu M.B. ve Muş Varto doğumlu M.B. adına düzenlenmiş itirafçı biyografi fişi bulunuyor. İtirafçı operasyondaKovancılar nüfusuna kayıtlı K.B. için düzenlenen belgede, K.B'nin nüfus kayıt ve örgütteki kimlik bilgilerinin yanısıra hangi cezaevinde ve ne zamandan beri bulunduğuna, ne zaman hangi bölgede operasyonlara çıkarıldığına, kendisinden elde edilen bilginin yarar sağlama düzeyine, JİTEM içinde konumlandırılırsa elde edilecek 'verime' ve son olarak bütün bu pratik sorgulama sürecinden sonra ulaşılan kanaata ilişkin bilgilere yer veriliyor. Belgede K.B'nin aile fertlerinin nüfus kayıt bilgileri, aile fertlerinin nerede olduklarına ve ne iş yaptıklarına ilişkin bilgiler de bulunuyor. Belgelerde K.B'nin 18 Mayıs 1999 - 28 Mayıs 1999 tarihleri arasında Dersim kırsalında düzenlenen geniş kapsamlı operasyon için Elazığ E Tipi Cezaevi'nden alındığı ve 'bilgilerinden yararlanılmaya çalışıldığı' belirtilerek, K.B'nin verdiği bilgilerin 'yeterli derecede verimli olmadığı' kaydediliyor. Genel değerlendirme kısmında ise şu kanaat dile getiriliyor: 'Güvenlik güçlerine fazla yardımcı olamaz. Cezaevinden alınması uygun değildir.'Belgelerde aynı işlemin, aynı tarihlerde aynı operasyon kapsamında, Tunceli Cezaevi'nden alınan E.P., Elbistan E Tipi Kapalı Cezaevi'nden alınan C.M., Diyarbakır E Tipi Kapalı Cezaevi'nden alınan Derik doğumlu M.B. ve Varto doğumlu M.B. için yapıldığı da görülüyor. Ancak bu kişiler hakkında K.B'den farklı olarak kanaat notu verilmiyor, belgelerdeki ilgili kısım boş bırakılıyor.Bir kanıt dahaBelgelerde de görüldüğü gibi, JİTEM istediği zaman istediği cezaevinden itirafçıları alarak kullanabiliyor. İtirafçıların farklı cezaevlerinden alınması, JİTEM'in bir bölgede değil neredeyse her bölgede istediği gibi davrandığını gösterdiği gibi, bu durum aynı zamanda JİTEM'in kurduğu etkinlik düzeyiyle birlikte bir organizasyon olarak devlet içindeki bağlantılarını ve gücünü de ortaya koyuyor.JİTEM'in itirafçılarıBu belgelerle birlikte itirafçıların JİTEM tarafından, söz konusu dönemde yasal olmadığı halde, sürekli olarak cezaevlerinden alınarak operasyon bölgelerine götürüldüğü bir kez daha kanıtlanmış oluyor.<br />
<br />
Bu durum ise, JİTEM'in kuruluşundan beri esas aldığı faaliyetler arasında yer alıyor. JİTEM benzer uygulamaları daha önce de defalarca uyguladı ve çeşitli örnekleriyle kamuoyuna yansıdı. Bunlar arasında Abdulkadir Aygan'ın 2004'te Ülkede Özgür Gündem Gazetesi'nde yayınlanan itiraflarına yansıdı. Aygan, JİTEM'in kurucularından Cem Ersever'le ilgili verdiği bilgiler arasında şunu da açıklamıştı: 'Emirleri Ankara'dan alan bir pozisyonda idi. İstediği zaman itirafçılardan ve halktan yakaladığı kişileri araziye götürebiliyordu.' Aygan'la birlikte, 'JİTEM'de çalışmaları uygun görülen' onlarca itirafçı kullanıldı. Aygan'ın da içinde yer aldığı ekipte, Hayrettin Toka, Recep Tiril, Adil Timurtaş, Ali Ozansoy gibi çok sayıda itirafçı da cezaevlerinden çıkarılarak JİTEM'in resmi elemanı yaptırılmıştı. En güncel örneklerden biri de 9 Kasım 2005'te Şemdinli'de Umut Kitabevi'ni bombalarken suç üstü yakalanan JİTEM elemanları arasında yer alan itirafçı Veysel Ateş'in durumu oluyor. Buna benzer onlarca örnek verilebilir. Yasadışıydı yasallaştıİtirafçıların cezaevlerinden alınıp JİTEM'e dahil edilmeleri ve operasyon bölgelerinde kullanılmaları gizli olmadığı gibi, 2005'e kadar yasal da değildi. Devlet yetkililerinin yasadışı olduğu halde açıktan savundukları bu uygulama, 25 Mayıs 2005'te TBMM Genel Kurulu'nda, Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Yasa'da Değişiklik Yapılmasına Dair Yasa Teklifi'nin kabul edilmesiyle yasallaştı. O günden bu yana çeşitli defalar itirafçılar cezaevlerinden açıktan alınarak operasyon bölgelerinde veya sivillere karşı kullanılıyor. Bazı örnekler şöyle: 25 Ekim 2006'da Siirt'te itirafçı Fehmi Aslan'ın dahil edildiği operasyonda, 26 kişi tutuklandı. 9 Mart 2007'de Diyarbakır'ın Kulp ilçesi kırsalında bir mağarada 7 gerillayı zehirleyerek öldüren itirafçı Galip Enyüce, birçok kez cezaevinden alınarak başta Şırnak ve Diyarbakır kırsalı olmak üzere birçok yere operasyonlara götürüldü. <br />
<h6 class="uiStreamMessage" data-ft="{"type":1}"><span class="messageBody" data-ft="{"type":3}"><span class="text_exposed_show"> (NURİ FIRAT)<br />
<a href="http://emeginsesi.blogspot.com/2008/04/jitem-dosyasi.html" rel="nofollow" target="_blank">http://emeginsesi.blogspot.com<wbr></wbr>/2008/04/jitem-dosyasi.html</a></span></span></h6><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"></div>Unknownnoreply@blogger.com0